English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Minutes ago

Minutes ago translate Turkish

5,102 parallel translation
Bainbridge was on parade, he came off duty five minutes ago.
Bainbridge törendeydi, görevden beş dakika önce ayrıldı.
I was so happy 10 minutes ago.
- On dakika önce çok mutluydum.
- About 20 minutes ago.
- 20 dakika önce.
- They just left 2 minutes ago.
- Ambulans iki dakika önce gitti.
I needed him five minutes ago.
Ona 5 dakika önce ihitiyacım vardı.
I saw a ship launch not more than 20 minutes ago.
20 dakikadan az bir süre önce bir geminin fırlatıldığını gördüm.
She entered the Tube station six minutes ago.
6 dakika önce metro istasyonuna girmiş.
Twenty-five minutes ago, we lost contact with six Vanguard attack drones operating over the North Atlantic.
25 dakika önce, Kuzey Atlantik üzerinde faaliyet gösteren altı tane Vanguard taarruz İHA'sı ile irtibatımız kesildi.
It was back-channeled to us about 20 minutes ago.
Bu, bize 20 dakika önce gayri resmi olarak bildirildi.
A few minutes ago, I spoke directly to Margot Al-Harazi.
Birkaç dakika önce, doğrudan Margot Al-Harazi ile konuştum.
Someone triggered the emergency brake three minutes ago on the Circle line before the next station.
Birisi metroda, önceki durağa gelmeden 3 dakika önce acil durum frenini çekmiş.
I checked in with her Secret Service detail 15 minutes ago.
15 dakika önce Gizli Servis görevlilerini kontrol ettim.
We got confirmation from the field that your daughter died ten minutes ago from a gunshot wound.
Hata yok. Sahadan doğrulama aldık. Kızınız on dakika önce kurşun yarasından hayatını kaybetti.
So, how come when I dumped you three minutes ago, you were all like, "Okay"?
Seni üç dakika önce terkettim ve sen neden her şeye "Tamam" dedin?
... has jackknifed on the Williamsburg Bridge a few minutes ago.
Bir kaç dakika önce Williamsburg köprüsünde bir tır kazası oldu.
Oh... ten minutes ago.
10 dakika önce.
It stopped raining 30 minutes ago.
Yağmur 30 dakika önce dumuştu.
Dear Danes, I have just learned a few minutes ago that the German Federal Army has declared war on Denmark.
Kıymetli Danimarka halkı. Az önce Alman Konfederasyonu ile Prusya'nın Danimarka'ya savaş açtığını öğrenmiş bulunmaktayım.
Did you damage the bathroom about thirty minutes ago?
Yarım saat önce tuvalete zarar verdiniz mi?
Two minutes ago you said it was this missing girl, Frida Yelland.
Daha demin bunun kızın adı Frida'yla ilgili olduğunu söylemedin mi?
Came in the pneumatic mail not ten minutes ago.
Havalı postadan geleli daha on dakika olmadı.
That was 15 minutes ago!
- 15 dakika önceydi bu!
Whom you wanted to take out on a date 5 minutes ago?
Beş dakika önce ondan randevu koparmaya çalıştığın kişi.
- Oh, yeah. A few minutes ago, I was.
- Evet, birkaç dakika önce oradaydım.
The blond woman you came in with, she left a few minutes ago.
Beraber geldiğin sarışın bayan, bir kaç dakika önce gitti.
- Well, I asked for mozzarella sticks about 20 minutes ago.
Peki, ben 20 dakika önce mozzerella peynirinden istedim
I saw him walk out a few minutes ago.
Birkaç dakika önce çıkarken gördüm.
The same reality as ten minutes ago when I was cumming inside you.
On dakika önce içine boşalırken de aynı gerçeklik vardı.
Seems like it was five minutes ago you were running around in diapers.
Sanki beş dakika önce bezinle buralarda koşturuyordun.
She left a few minutes ago.
Bir kaç dakika önce çıktı.
From Earth, we can only ever see the Sun as it was eight minutes ago.
Dünya'dan Güneş'in ancak sekiz dakika önceki halini görebiliriz.
The mayor just called my office no more than 10 minutes ago.
Belediye başkanının ofisimi aramasının üzerinden 10 dakika geçmedi.
- He arrived 20 minutes ago, sir.
- 20 dakika önce geldi efendim.
Yes, sir, seven minutes ago.
- Evet efendim, yedi dakika önce.
Yeah. About 15 minutes ago.
15 dakika önce geçti evet.
She died two minutes ago.
Küçük kız, iki dakika önce öldü.
Your phallus on wheels just ran a red light in Somerset, Pennsylvania, 10 minutes ago.
Adamın 10 dakika önce Somerset, Pennsylvania'da kırmızı ışıkta geçmiş.
Well, that is information I could have used five minutes ago!
Bu bilgiyi beş dakika önce kullanabilirdim!
It arrived about 10 minutes ago, Barry.
10 dakika önce geldi, Barry.
30 minutes ago, the white house announced former president Finnegan as a special envoy to negotiate for the journalists'release.
Yarım saat önceki Beyaz Saray açıklamasına göre eski başkan Finnegan gazetecilerin salıverilmesini pazarlık etmek için özel temsilci olarak gidiyor.
Hey, man, you see a car here a couple minutes ago?
Birkaç dakika önce burada bir araba gördün mü?
He was just here a couple of minutes ago.
Birkaç dakika önce buradaydı.
- It ended about 30 minutes ago, but you can always make an appointment to come see it.
Her zaman beni arayabilirsin ve görebilmen için gün ayarlayabiliriz.
Hi. Sorry. Can I get an iced tea like five minutes ago?
5 dakika önceymiş gibi bir buzlu çay alabilir miyim?
A young man came into my office a few minutes ago.
Bir kaç dakika önce genç bir adam ofisime geldi.
Like five minutes ago.
Beş dakika filan oluyor.
- A few minutes ago.
- Birkaç dakika evvel.
We got off the phone with Lanagin less than 30 minutes ago.
Lanagin'le konuşmayı bitireli daha yarım saat olmadı.
It's like when I met Maya 40 minutes ago, I was just...
Bu sanki 40 dakika önce Maya ile tanışmam gibi, sanki...
I saw them smashing 20 minutes ago.
Onları 20 dakika önce yiyişirken gördüm.
You said 20 minutes ago?
20 dakika demiştin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]