English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Minutes left

Minutes left translate Turkish

1,398 parallel translation
There's only 3 minutes left until the chopper gets here!
Katilin buraya gelmesine 3 dakika var.
Five minutes left to play in a half that's been all Carter.
Carter'ın hakim olduğu devrenin bitmesine 5 dakika kaldı.
Hold on, there's still 4 minutes left.
Bekle. Halen 4 dakika var.
I told him he still had five minutes left.
Ona sadece beş dakika kaldığını söyledim.
It's in front of me. I can even read the 48 minutes left on the screen.
Tam önümde. 48 dakika kaldığını bile görebiliyorum.
Five minutes left.
5 dakika kaldı.
We have only four minutes left until your bomb goes off.
Bombanın patlamasına sadece dört dakika kaldı.
Come on, we've got 15 minutes left.
Haydi ama, 15 dakikamız kaldı.
13 minutes left.
13 dakika kaldı.
Five minutes left...
Beş dakika kaldı...
Now, we've got 20 minutes left.
Şimdi, 20 dakikamız kaldı.
Five minutes left.
Beş dakika kaldı.
You still have 20 minutes left.
Hala 20 dakikan var.
Yo, TJ, you got one with some minutes left?
Hey, T.J. sende kontörü kalan telefon var mı?
The burner of young Bodie Broadus. Still has minutes left.
Bodie Broadus'un kullan at telefonu içinde hala kontör kalmış.
I've got two minutes left.
İki dakikam kaldı.
I said... said to her I have got six minutes left before I have to be in a meeting.
- Ben ona altı dakika sonra bir toplantım olduğunu söylemiştim.
There are still a few minutes left.
Birkaç dakika daha var.
Only five minutes left to play. Still no score.
Maçın bitmesine 5 dakika kaldı ve halen gol yok.
There's only 25 minutes left.
Bu en fazla 25 dakika yeter.
He's only got 1 9 minutes left.
19 dakikası kaldı.
- He's got 1 3 minutes left.
- 13 dakikası kaldı.
There's two minutes left!
İki dakika kaldı!
I have got six minutes left before I have to be in a meeting.
... toplantım olduğunu. ... söylemiştim.
There's only five minutes left till the hour's over.
Ziyaret saatinin bitmesine sadece beş dakika kaldı.
10 minutes left.
10 dakikamız kaldı.
He has eight minutes left.
8 dakikası kaldı.
Get him Ready quickly. Just fifteen minutes left.
Hadi hemen hazırlan, 5 dakika geçti bile.
Just fifteen minutes left and you'Re not Ready yet?
Sadece on beş dakika kaldı ve sen hala hazır değil misin?
In front of the bomb with three minutes thirty left.
Bombanın yanındayım ve 3,5 dakika kaldı.
I left home 30 minutes early
Evden 30 dakika erken çıktım.
We went out the flat, left it on the table for five minutes.
Odanın dışına çıktık. Malı 5 dakikalığına masanın üzerinde bırakmıştık.
Let me spend the last couple minutes I got left with my daughter.
Son dakikalarımı kızımla geçirmeme izin ver.
I-I just left her for a few minutes. Oh, it's not your fault.
- Çok zekice.
Did you see that he showed up at the party for five minutes and left without saying good-bye?
Partiye 5 dakikalığına uğrayıp da hoşça kal bile demeden gittiğini gördün mü?
I left the door to the art supply cupboard open for five minutes.
Sanat dersi malzemelerini koyduğumuz dolabı beş dakika açık unuttum.
The other day I, like, left my clothes In the washer for maybe 5 minutes- - Maybe--and she sneaks in, you know,
Geçen gün, çamaşır makinesinde kıyafetlerimi belki 5 dakika fazla bıraktım ve o gizlice gelip ıslak havlusunu kurutucuya atmış.
She left for the front door well over 2 minutes ago!
2 dakika önce ön kapıdan çıktı!
Anybody asks for me, tell them I left five minutes ago.
Beni soran olursa, beş dakika önce ayrıldığımı söylersin.
She's not here. We had dinner downstairs, but she left 15 minutes ago.
Evet, burada değil.Aşağıda yemek yedik ve 15 dakika önce ayrıldı.
They left 15 minutes ago.
15 dakika önce ayrılmışlar buradan.
She left a few minutes ago.
Biraz önce çıktı.
Is this the same man I left sitting here a few minutes ago?
Birkaç dakika önce, burada bıraktığım adam bu mu?
Since you left a message on her machine? Sure, but that was 20 minutes ago.
Bizim odamızdan bir mesaj bıraktığından beri mi?
- About 40 minutes after you left.
Sen gittikten 40 dakika sonra.
Come on, Turk, I got two minutes left on my break.
Haydi, Turk!
20 minutes after you left, he went into cardiac arrest.
Siz gittikten yirmi dakika sonra kalbi durdu.
I'll try, but I've left two messages for him in the last 1 0 minutes.
Denerim ama son 10 dakikada iki mesaj yolladım.
That their driver showed up 15 minutes after Sterling left.
Sterling'in gidişinden 15 dakika sonra onların şöförü gelmiş.
He just left five minutes ago.
5 dakika önce gitti.
How much time do we have left till the missiles hit? Minutes. Maybe less.
Sadece, bana bir iyilik yapın ve o kanı iyiye kullanacak kişilere teslim edin, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]