Fuck you too translate Turkish

Fuck you too!

Hassiktir!

Well, let's just say, "Fuck you too, honey."

O zaman sen de siktir git tatlım.

And I fuck you too, Theo!

Seni de sikeceğim, Theo!

Yeah, fuck you too!

Evet, sende kahrol!

Alright, fuck you too!

Peki tamam. Sen de kendini becer!

Yeah, fuck you too.

Evet, sen de siktir.

Fuck you too, lady.

Senin de, bayan.

And fuck you too!

Senin de canın cehenneme.

- Yeah, well, fuck you too.

- Asıl sen siktir.

Oh, fuck you too!

- Sen s.ktir.

- Fuck you too, Lulu.

- Sen de siktir, Lulu.

Fuck you too.

Sana da lanet olsun.

Well, fuck you too.

Çok sağol be!

Fuck your rice, and fuck you too

Seni de, pirincini de sikeyim.

Hey, fuck the doctors and fuck you too, if you don't want to help me!

Doktor da sen de eğer yardım etmeyecekseniz siktirip gidin! Kahretsin.

Fuck you too, heh?

Sen de siktir git, he?

- Fuck you too, chief.

- Sen hassiktir, chief.

- Fuck you. - Fuck you too.

- -Siktir git Sende Siktir git

Fuck you too!

Fuck you too!

Angela, fuck you too. You know what you like?

Kahrolası Angela, sen nesin biliyor musun?

- Fuck you too!

- Senin de canın cehenneme!

- Fuck you. Fuck you too.

Boşversene Nick.

- Fuck you too.

- Senin de canın cehenneme.

Shit. And fuck you too, Lincoln.

Senin de canın cehenneme Lincoln.

Fuck you too!

Sen de siktir git!

Fuck you too, Carlos!

Sen de öyle, Carlos!

Fuck you too!

Siktir!

"Fuck you, too, nigger."

"Senin de canιn cehenneme zenci."

"Aw, Pop, my Pop. Aw, fuck you, too, Pop!"

"Baba, babacığım, sen de siktir baba!"

And whenever you spend too much money in the supermarket, you have to start putting back some of the expensive items, like ham, canned ham, $ 8, fuck ham, boom.

Ne zaman markette aldıklarınız çok tutsa pahalı ürünlerin bir kısmını geri koymanız gerekir. Mesela jambon. 8 dolar mı?

Knives can fuck you up too.

Bıçaklar da siker batırır.

- Fuck you, too.

- Seni de sikerim

uh, you're too impressed with yourself. Fuck you.

Bu kadar ödlekseniz, umurumda bile değilsiniz.

Yeah, and fuck you, too!

Evet ve lanet olsun sana!

Fuck you, too!

Siz de siktirin!

Fuck you, too, man!

- Dön ve yürü. Hadi!

Well, you'd want to fuck it too.

Görsen, sen de isterdin.

Yeah, well, fuck you, too, sister.

Eh ; peki, sen de siktir git kızım.

Well, fuck you, too, and fuck Michael Jackson.

Peki, sen de s... ktir, Michael Jackson da s... ktirsin.

I don't know about you, but it's too hot to fuck.

Sizi bilmem ama, bence sevişmek için çok sıcak.

And fuck you, too!

Sen s... ktir!

That's right, you too, Wilson, you four-eyed fuck!

Sen de dört gözlü Wilson pisliği!

Fuck you, too.

Sende siktir git.

Fuck you, too.

Siktirin.

Robert Kennedy... Fuck Robert Kennedy, and fuck you, too.

- Robert Kennedy'e de sana da başlatma.

Some day, you'll fuck up too bad for me to help.

Günün birinde çok fena çuvallayıp yardım isteyeceksin.

Trent, wherever you are out there, fuck you, too!

Trent, şu anda her neredeyseniz sizin de ağzınıza sıçayım!

Fuck you, too.

- Seni de.

- Fuck you, too!

- Senin de canın cehenneme.

Fuck you, too.

Siktir git.

Fuck you, too!

Sen s * ktir git!