Get him out translate Turkish

Guards, get him out of there, go!

Korumalar, çıkartın onu buradan!

All right, help me to get him out of here.

- Tamam, onu buradan çıkaralım.

But we gotta get him out of here.

Onu buradan çıkarmalıyız.

Hey, get him out of here!

- Onu buradan uzaklaştırın.

Get him out of here.

Götürün onu burdan.

We've got to get him out of there.

Onu oradan çıkarmamız gerekiyor.

I'm gonna get him out.

Oradan çıkartayım onu.

Get him out of there now!

Onu derhâl oradan çıkar! - Zo...

- I will... if you play the game... and win. Zo. - Get him out!

- Zo...

Get him out of here.

Götür onu buradan.

Get him out of here.

Götürün onu buradan.

Would you get him out of here?

- Onu buradan götürebilir misiniz?

Get him out!

- Alın şunu!

Get him out of here!

- Alın bunu buradan!

You did get him out.

Onu hapisten çıkaran da sensin.

I'll get him out ofhere.

Ben onu buradan çıkaracağım.

I'll get him out of here.

Ben onu buradan çıkaracağım.

Which is why we're trying to find a way to get him out...

Bu yüzden onu oradan çıkarmak için bir yol arıyoruz.

Two weeks paid sabbatical, get him out of here, he's banned from the campus.

İki haftalık ücretli izin. Götürün onu buradan. Kampüsten menedildi o!

This is a mess you got Ralph into, and you need to get him out. Do you understand that?

Bu pisliğe Ralph'ı sen bulaştırdın ve temizleyecek olan da sensin.

Get him out of here.

Onu buradan dışarı çıkar.

You got to help me get him out.

- Onu çıkarmama yardım etmelisin.

I need to get him out tonight.

Onu bu akşam çıkarmam lazım.

You can get him out.

Sen çıkarırsın.

I can't get him out unless I bring you in, Mick.

Seni teslim etmediğim sürece onu çıkaramam Mick.

We need to get him out tonight.

Onu bu akşam çıkarmamız gerekecek.

So he wanted me to build a machine, and basically blow the thetan away, just get him out of there.

Thetan'ı yollayacak bir makine inşa etmemi istedi.

I have a friend who's in a little trouble with the law, and I want to get him out of it.

Onu kurtarmalıyız. Kulağa eğlenceli geliyor.

You get him out of here or he ends up like lucas.

Onu buradan götür yoksa sonu Lucas gibi olacak.

Get him out of there!

Çıkar onu buradan!

Get him out!

Çek onu.

Go out and get him

Git ve yakala onu

Get him. Knock him out.

Hadi, indir onu!

Light went out in his lamp'cause he was down there damn near a week before we could get to him.

Feneri sönmüştü çünkü onu bulana kadar neredeyse 1 hafta aşağıda kalmıştı.

And we have to figure out a way to get it onto him.

Ve o şeyi üstüne atmanın bir yolunu bulmalıyız.

That times out perfectly for the brawl in the alley, so maybe our dead superhero really did get some licks in before they took him down.

Zaman aşımına mükemmel sokakta kavga için, o belki bizim ölü süper kahraman gerçekten bazı yalıyor aldın onlar onu almadan önce.

He went out there to go get him back.

Baban da O'nu geri almaya gitti.

I am not sending him out there to get killed like his father.

Onu da babası gibi öldürtülmeye gönderecek değilim.

Nelson's sitting on him at Harlan regional medical until they get the bullet out and we can move him.

Başka yere götürebilmemiz için Nelson bölge hastanesinde Boyd'dan kurşunu çıkartmalarını bekliyor.

Avery wanted to give me your murderous rat head as a wedding present, but I thought, no, I should do something nice for him, get our marriage started out on the right foot.

Avery, katil kalleş kafanı düğün hediyesi olarak vermek istedi ama düşündüm de hayır, onun için güzel bir şey yapıp evliliğimizi iyi bir şekilde başlatmalıyım dedim.

If we can get up there without being seen, maybe we fly him out on his own ship.

Eğer oraya görünmeden çıkabilirsek belki de onu kendi gemisiyle oradan götürebiliriz.

What did you do? Well, I pulled him off of her, and I told him to get the hell out of my house.

Onun kapalı, ve ben söyledim Peki, onu çekti evimden defolup için.

Get him out of here!

Çıkar onu buradan!

It was the first time I was to read to him, and I was... Very nervous. I didn't get ten words out before he stopped me.

İlk defa ona okuyacaktım ve çok heyecanlıydım.

Now, get this place in order or I'll put Shea back in just as quick as I took him out.

İşleri yoluna koy yoksa Shea'yi götürdüğüm kadar hızlı geri getiririm.

On many occasions, we were sent out to get with his publicist, to get with his lawyer, and to help squash or intimidate these people that are making accusations against him.

Birçok kez onun halkla ilişkiler uzmanına, avukatına ulaşmak için yollanıyorduk ve ona ithamlarda bulunanları susturmada veya gözlerini korkutmada yardım ediyorduk.

He was into this deep paranoia thing about everybody is out to get him.

Aşırı derecede paranoyaklaşmıştı herkesin onu alt etmeye çalıştığını düşünüyordu.

Get him the hell out of here.

Çıkarın şunu buradan.

Carlson yells at the guy, tells him to get out, the place is closed.

Carlson ona bağırmış, ve ona çıkmasını söylemiş, yeri de kapatmış.

So you could just get it out and tell him how you feel.

Bu yüzden içindekileri çıkar ve ona nasıl hissettiğini anlat.

I'll get him out of here and bring up Maggie, okay?

Onu buradan götürüp Maggie'yi getireceğim tamam mı?