Here she goes translate Turkish
155 parallel translation
Here she goes!
İşte yıkılıyor!
Here she goes!
Düşüyor!
Well, here she goes.
İşte gidiyor.
Here she goes, boys, the last game.
Bu kadar çocuklar, son bir oyun.
Here she goes!
Tamam şimdi yakın!
All right, here she goes.
Sıradayım. - Pekala, işte geliyor.
Here she goes three ways.
Üçe ayırıyoruz.
Here she goes, "Mama Guitar."
İşte geliyor, "Mama Guitar."
Here she goes!
İşte gidiyor!
Here she goes!
Başla!
We gotta put them on the side here, where she goes into the water.
Onları buraya koymamız lazım, suya girdiği yere.
Oh, here she goes again.
Yine başladı.
Here she goes again.
İşte geldik.
Here she goes..
Burada o gider..
Here she goes.
İşte başlıyor.
Here she goes.
İşte atıyor.
- Here she goes.
- İşte başlıyor.
Here she goes again, "Me, me, me."
Bu hem iyi hem de kötü. Hangi yolu izlediğinize bağlı, - " İşte yine başladı.
Here she goes again with "The Rules."
İşte "Kurallar" a başlıyoruz.
God, here she goes again!
Of, başladı yine!
- Here she goes again.
- İşte gene vuracak.
Here she goes
Ne diyorsunuz? Dans edebiliyor, ama şarkı söyleyebiliyor mu?
Maybe I'd better stay here till she goes back to sleep.
Belki o uyuyuncaya kadar burada kalsam daha iyi olur.
We'll just have to move in here with you until she goes home.
Evine gidene kadar burada sizinle kalmak zorundayız.
And I asked her what she's doing and she goes "Sshh, nobody knows I'm here."
Ne yaptığını sordum, dedi ki... "Şişt, kimse burada olduğumu bilmiyor."
She goes down here, she'll block the south channel.
Burada batıyor, güney kanalını tıkayacak.
Here she goes again.
Zavallı Linda, Bir köpek gibi!
As long as she doesn't find out what goes on here.
Tabi burada neler olduğunu öğrenmediği sürece.
I get up here, she goes crazy.
Ama gelir gelmez o deliye döndü.
She sort of comes and goes but always ends up here.
Arada bir gidip geliyor ama evi burası.
She's in here with the time lady and the weather guy and that jerk who just goes... when you leave the phone off the hook.
Burada, zamanı söyleyen kadın ve havayı söyleyen adamla beraber ve telefonu yerine koymadığında bip bip bip diye öten aptalla.
Uh-oh, here she goes.
- Yine başladı.
She's reading along, and then goes... And I'm sitting where you are... and she's got nothing here- - I can see everything.
Okumaya devam ediyor ve sonra... ben oraya oturuyorum... ve o hiçbir şey yokken yanıma geliyor.
When she goes into her bedroom... you must stand here by the door.
O yatak odasına girdiğinde burada kapının yanında durmalısın.
Oh, wait. Here she goes.
İşte gidiyor...
Oh, here she goes.
Oh, işte yine yapıyor.
And my jewel — my SeaBea — goes right here where she can't miss it!
Ve kıymetlim Seabee'm de kaçıramayacağı şu yere.
I ask you, if a girl from here goes to another land... where she has nothing in common, why should she go there?
Sorarım sana, bir kız burdan başka ülkeye giderse... hiç alışık olmadığı bir yere, Neden oraya gider?
We kiss, a hand goes here, a hand goes there. Suddenly she slaps me.
Sonra birdenbire bana tokat attı.
Here's the deal... Let's see how it goes as far as the hideout, and if she gives you any more guff I will straighten her out.
İşte anlaşma... saklanma yerine kadar nasıl gideceğine bir bakalım... ve eğer sana daha fazla rahatsızlık verirse, onu yola koyacağım.
Well, I go to a movie here, and then she goes to the same movie in Denver and then we talk on the phone about it afterwards.
Ben burada bir filme gideceğim, o da Denver'da aynı filme gidecek ve sonra telefonda film hakkında konuşacağız.
She goes to Sri Lanka, or wherever I go where I went, and here we are back where we started, 20 years ago.
O, Sri Lanka'ya gidiyor ben de gittiğim yere, sonra dönüp 20 yıl önceki konumumuza geliyoruz.
I'm not here to teach her how to talk. I'm here to document... the way she goes about acquiring language.
Buraya ona nasıl konuşacağını öğretmeye gelmedim, dilini nasıl kullanması gerektiğini öğretmeye geldim.
She asked to play this song at one Here goes her request
Bu şarkının saat birde çalınmasını istedi.
She goes like a man out here.
Orada erkeklerden farkı yoktur.
She goes like the men out here.
Erkeklerden farkı yok.
Alright, when Chiana gets up here, she comes off, bucket of bolts goes on.
Pekala, Chiana oraya vardığında, dışarı çıkıyor, çivi kovası devreye giriyor.
Right here on the night table when she goes to sleep.
Burada. Uyurken komodine koyar.
You know what I noticed? Even when Debra's all wah-wah-wah-wah, if she finds out I'm coming over here, she goes out of her way to be nice to me.
Şunu fark ettim ki, Debra "Ray, Ray, Ray" diye başımın etini yediği zamanlarda bile, buraya geliyorsam birdenbire bana karşı çok iyi oluyor.
He stays here to compose while she goes on tours to make money.
Marc bestelermiş... Judith de tura çıkıp şarkı söyleyip, para kazanırmış.
You know Fanny... She starts from here and goes bigger and bigger...
Biliyorsun ki Fanny bu kadarla başladı, ama folloş oldukça oldu...
here she comes 366
here she is 514
here she is now 29
she goes 59
goes 65
goes without saying 32
goes by 23
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here she is 514
here she is now 29
she goes 59
goes 65
goes without saying 32
goes by 23
here we go 9033
here you go 5858
here we go again 374
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here you are 1966
here i come 382
here we come 237
here they come 557
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
here we are 2264
here it is 2313
here you are 1966
here i come 382
here we come 237
here they come 557
here they are 545
here we 20
here i go again 25
here we go now 20
here we are now 19
here is the 17
here he comes 618
here on earth 20
here we are again 79
here i am 1287
here we 20
here i go again 25
here we go now 20
here we are now 19
here is the 17
here he comes 618
here on earth 20
here we are again 79
here i am 1287