English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'll leave you

I'll leave you translate Turkish

5,146 parallel translation
I'll leave you to it.
Sizi yalnız bırakayım.
I don't know about that lady anymore so I'll leave her in your care since you describe her in such honorable search terms.
O Ahjumma hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Onun hakkında söylediğin iyi sıfatlar olduğu için artık onu sana emanet ediyorum.
I'll never take you back if you leave now
Eğer şimdi gidersen artık geri dönemezsin.
Gentlemen, I'll leave you to your biscuits.
Beyler, sizi kendi işinizle başbaşa bırakıyorum.
OK, well, I'll leave it with you.
Tamam. Size bırakıyorum o zaman.
I'll do it. You should just leave.
Ben götürürüm sen gidebilirsin.
- I'll stay with you. - Leave.
Yanınızda kalacağım.
Then, I'll have to put you to sleep before I leave.
O zaman, gitmeden önce seni uyutmam lazım.
Then... I'll leave Soo Yeon to you, and go back to work.
O zaman Soo Yeon'ı sana bırakıyorum, işe geri dönmem lazım.
This time, when I leave you for dead... you'll stay that way!
Bu sefer, seni ölüme terk ettiğimde ölümden dönmeyeceksin!
Leave at 7 and I'll call you.
Onları 7'de bırakıp direk seni arayacağım.
- I'll leave the night to the two of you.
- Ben sizi kendi başınıza bırakayım.
if you call me, I'll either have it... and drop it around yours, or I could leave it at the bar for you.
Sen beni ara Ya kapına bırakırım ya da bara bırakırım oradan alırsın.
"You and your druggy friends leave my money alone... and I'll pay you a ticket to a nice, quiet place."
"Sen ve keş arkadaşların paramın peşini bırakacaklar ve ben de sana güzel, sessiz bir yere bilet ayarlayacağım"
I'll be back pretty late so the deal is, you're not going to leave the apartment, right?
Ben epey geç döneceğim o yüzden evden dışarı çıkmayacaksın, anlaştık mı?
I'll never leave you, Chris.
Seni bir daha asla bırakmayacağım, Chris.
Leave a message and I'll call you back.
Mesajınızı bırakın, size geri dönerim.
I'll never leave you again, I promise.
Seni bir daha asla terk etmeyeceğim söz veriyorum.
I'll leave you with my mate here to play you the kind of stuff you like.
Sizi arkadaşımla baş başa bırakıyorum, beğendiğiniz şeyleri çalacak.
Yeah, if you embarrass me, I'll leave you here all by yourself.
Beni utandıracak olursan burada tek başına bırakırım seni.
I'll never leave you standing all alone
I'll never leave you standing all alone
I'll leave the shooting up to you and the rest of the cowboys, this isn't for me.
Ben sivrilme işlerini size ve diğer kovboylara bırakacağım.
I'll leave the rooms with a view to you.
Manzaralı odalara sana bırakıyorum.
You reimburse my clients, I'll go back home to my family and leave you and your lovely wife alone.
Asıl müşterime parasını geri verirsin. Ben de evime, ailemin yanına döner ve seni güzel eşinle yalnız bırakırım.
I'll-I'll leave you to go and sleep.
Uyuman için seni rahat bırakayım.
I see. Okay, I'll just leave you guys then.
- Pekâlâ, siz beyleri yalnız bırakayım.
Leave a message. I'll call you back.
Mesajınızı bırakın.
If you leave again... I don't think we'll be here when you get back.
Yeniden gidersen geri döndüğünde burada olacağımı sanmıyorum.
No, you just make sure you leave that roof open, I'll see you up there.
Hayır, sen çatıya çıktıktan sonra, kapıyı açık bırak, ben seni orada bulurum.
I'll... leave the two of you alone.
Ben.. sizi yalniz birakayim..
I'm sorry, Mr. Schuuster isn't meant to be in the office today, but if you'd like to leave your number, I'll be glad to let him now you stopped by.
Özür dilerim, Bay Schuuster bugün ofise gelemeyecek, ama numaranızı bırakırsanız, uğradığınızı memnuniyetle söylerim.
I'll leave you to it.
Seni yanlız bırakayım.
Okay, I'll tell you anything you want if you just leave. Anything?
Buradan kalkıp gidersen istediğin her şeyi söyleyeceğim.
I'll never leave you. It's just time.
Seni asla bırakmam ama zamanı geldi artık.
I'll leave these with you.
- Bunu size bırakayım.
I'll leave you to it, then.
Gideyim de uyu madem.
All right, I guess I'll leave you guys alone.
Pekala, sanırım sizi yalnız bırakmalıyım.
Leave a message and I'll call you back whenever I can.
Siz mesajınızı bırakın, müsait bir zamanda ben dönerim size.
I'll leave you with this
Size bunları vereyim.
I will... I'll just leave them here for you and maybe you could take a look...
Ben müsait bir anınızda belki bir bakarsınız diye...
Well, I'll leave you to your bath.
Seni banyonla başbaşa bırakayım.
I'll leave you for an hour or so.
İstirahat etmeniz için sizi 1 saat kadar rahat bırakacağım.
I'll have to ask you to leave the premises at once.
Derhâl binayı terk etmenizi istemem gerekiyor.
Look, I'll call you as soon as I leave here, okay?
Bak, buradan ayrılır ayrılmaz arayacağım seni.
I'll leave you two.
Sizi yalnız bırakayım.
I'll leave the keys for you on the windowsill past the gate.
Kapının bitişiğindeki pencerenin kenarına anahtarları bırakırım.
I'll fucking kill you before you leave me.
Ayrılmana fırsat kalmadan seni gebertirim.
Leave a message and I'll get back to you.
Mesajı bırak ben seni sonra ararım.
Leave a message and I'll call you back.
Mesaj bırakın, sizi geri ararım.
If you want to leave your name and number I'll get back to you as soon as possible.
Adını ve numaranı bırakmak istersen, en kısa zamanda dönerim.
I'll never leave you, Billy.
Senin yanında hiç ayrılmayacağım, Billy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]