English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm watching you

I'm watching you translate Turkish

1,808 parallel translation
I'm watching you.
Gözüm üzerinde.
I don't know who you are, but I'm watching you.
Kim olduğunu bilmiyorum, ama gözüm üstünde.
I'm sick of watching you coddle these women.
Bu kadınları şımartmanı izlemekten bıktım.
Finally, you answered the phone I'm sorry I was watching a movie
Sonunda, telefona cevap verdin. Üzgünüm. Film izliyordum.
That night at the cemetery, when i introduced you to my mom and dad, you told me that i would never be alone... that my mom would always be watching over me.
Seni o gece mezarlıkta annem ve babam ile tanıştırdığımda asla yalnız olmayacağımı söylemiştin. Annem her zaman beni izliyor olacak.
Erm... he just kept watching me and... stroking my hair and, you know, watching me, making sure that I got rid of all of him.
Başımda durup beni seyretti, saçlarımı okşadı beni izliyordu, ondan tamamıyla arındığımdan emin olmak istiyordu.
Well, last time I was here, you were watching but there was nothing on, sol'm loaning you my dvd player.
Şey, geçen geldiğimde TV izliyordun ve izleyecek pekte birşey yoktu. Bu yüzden bende sana DVD oynatıcımı ödünç veriyorum.
You don't think i'm watching you?
Seni izlemediğimi mi sanıyorsun?
I'm watching you watching me watching you.
Beni izlemeni izliyorum. Gözüm üzerinde.
You know, jamie... I'm gonna miss watching you grow into the man you're gonna be someday.
Jamie, günün birinde büyüyüp erkek adam olmana şahit olamayacağım.
All those nights we slept beside each other, there were so many times I'd lie awake watching you sleep and I'd just want to rip your clothes off and attack you.
Birlikte yattığımız o gecelerin bir çoğunda, uzanıp seni uyurken izlerken, üstündekilerini çıkarıp sana saldırmayı istediğim çok olmuştur.
I spent my whole life watching her being, you know, tough, and it was okay that she didn't let me in because she didn't let anyone in.
Hayatım boyunca annem sert biri olmuştu ve bana sıcak davranmaması sorun değildi çünkü kimseye sıcak davranmazdı.
I'm not an expert on this, but... watching two people tells you nothing about what goes on behind closed doors.
Bu konuda uzman değilim ama... İki insanı izlemek sana kapalı kapılar ardında neler olduğunu söylemez.
I'm pledging a sorority and my big sister is watching me so if you could act like I'm saying something really dirty to you I'd appreciate it.
Kızlar birliğine söz verdim Ve başımızdaki kız da beni izliyor Eğer sana çok edepsiz birşey
I'm watching you, Harold. Harry.
- Gözüm üstünde Harold.
And if you're watching this, then it means that you're in that place too... and I'm so sorry for that.
Eğer bunu seyrediyorsan, bu da demek oluyor ki sen de aynı şeyi yaşıyorsun. Ve bunun için üzgünüm.
Agent Dunham, if you're watching this, I suspect I didn't make it.
Ajan Dunham eğer bunu izliyorsanız sanırım başaramadım.
If you get my wife away from whoever the general's got watching her I'll get you Scylla.
Karımı generalin adamından kurtarabilirsen sana Scylla'yı veririm.
I guess you're not watching the news.
Sanırım haberleri izlemiyorsun.
No. If I don't say this now, I'll have to spend my life watching you live a pathetic one.
Hayır, eğer şimdi susarsam muhtemelen hayatını bu şekilde harcamanı izlemek zorunda kalacağım.
So, Lauren, whenever I'm watching your show, you give me a boner.
Lauren, ne zaman şovunu izlesem beni erekte ediyor.
I'm gonna show you something, which later you have to pretend you are watching for the first time, okay?
Sana bir şeyler göstereceğim, ama tekrar izlerken ilk kez izliyormuş gibi numara yapman gerekiyor.
I'm watching you!
Gözüm üzerinde!
Because I will be watching you.
Çünkü seni izliyor olacağım.
I'll be gone half an hour, but I'm watching you.
Bir buçuk saatliğine buralarda olmayacağım, ama gözüm üzerinizde olacak.
Okay. but I'm watching you.
Pekâlâ. Ama gözüm üzerinde olacak.
I will be watching you.
Sizi izliyor olacağım.
I'm watching you.
Seni izliyorum.
I hope you don't mind I'm watching your pilot.
Umarım pilotu * izlememi sorun etmezsin.
I'm watching you on the split screen.
Ekranın diğer tarafından seni görüyorum.
Uh, i could be fine at the house watching tv. Or maybe i could make you guys dinner.
Evde tv izlemem iyi olabilir, yada size akşam yemeği yaparım.
I'm watching you.
Sen devam et.
Well, if you're watching this, I'm glad.
Eğer bunu izliyorsanız, çok memnunum.
You have a gift, and I am getting tired watching you dance around it.
Yeteneğin var ama, ortalıktaki her işe koşturmandan sıkıldım.
Look, the only thing I'm interested in is watching you turn into a man that loves tits,
Bak, benim ilgilendiğim tek şey, senin göğüs uçlarından hoşlanan gerçek bir erkeğe dönüştüğü görmek,
You know how I love watching you play.
Sizi çalarken seyretmekten ne kadar hoşlanacağımı biliyorsunuz.
No, brutal is watching you and Ella drinking by the pool while I'm on the couch studying my neuroanatomy note cards.
Ölümcül olan ben deli gibi nöroanatomi çalışırken sizin havuz başında içki içmeniz.
I'm sick of watching you play Vicki.
Vicki'yle oyun oynamanı izlemekten bıktım usandım.
I gave you a summer pass, but I am done watching you destroy yourself.
Sana yaz izni verdim ama kendini mahvetmeni izlemekten bıktım.
Look, I'm watching the show right now, and I, um... I just want to talk to you.
Bak, şu anda şovu seyrediyorum ve seninle konuşmak istiyorum.
What if you were watching a movie... about an incredibly handsome lawyer out on a date with a witty, effervescent movie critic... and all of a sudden she says "I'm pregnant"?
Bir film izliyorsun diyelim filmde son derece yakışıklı bir avukat var espirili, cana yakın bir film eleştirmeniyle çıkıyor.. ... ve kadın aniden "hamileyim" diyor?
Well, if by "sociopath," you mean that if you cross me, I would enjoy watching you suffer pain before i kill you... Then, yeah, i'm a sociopath.
Eğer "sosyopatla" kastın bana karşı olursan seni öldürmeden önce acı çekmeni zevkle izleyeceğim ise o zaman evet, bir sosyopatım.
"And watching the sun set over the ocean in Santa Cruz that day, I knew that Rufus Humphrey was meant for me." Mom, are you kidding me?
Ve o gün Santa Cruz'da günbatımını seyrederken Rufus Humphrey'nin benim kaderim olduğunu biliyordum. - Anne, dalga mı geçiyorsun?
I'm gonna Miss this- - Putting the kids to sleep, coming out here watching you water the garden.
Çocukları yatırdıktan sonra buraya gelip senin bahçeyi sulamanı izlemeyi özleyeceğim.
I liked watching you pitch.
Senin atış yapmanı izlemekten hoşlanırdım.
If you're watching this tape, and I knew you'd pick this one, then you are now in possession of my porn.
Bu kasedi izliyorsan- - Bu arada bunu seçeceğini biliyordum. Pornolarımın sahibi artık sensin demektir.
If you're imagining a scenario where I am no longer here, and watching over your every move, and protecting you from every danger, I can assure you that will never happen.
Artık aranızda olmadığım ve yaptığın her hareketi izlemediğim seni her tehlikeden korumadığım bir senaryoyu hayal ediyorsan emin ol böyle düşünmezdin.
Hell, I've forgotten more about microwaving fat-free popcorn and watching Sandra Bullock movies than you'll ever know, but thanks for your concern, rook.
Aynen! Mikrodalgada yağsız patlamış mısır patlatıp senin asla bilemeyeceğin kadar Sandra Bullock filmi izlemeyi geçiyorum bile. Yine de ilgin için teşekkürler, çömez.
If you are watching this. It means, I'm dead.
Eğer bunu seyrediyorsan, ben ölmüşüm demektir.
I'm watching you, you bitch!
Seni izliyorum, sürtük!
If you're watching this, it means I'm dead.
Eğer bunu izliyorsan, ben ölmüşüm demektir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]