English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I got angry

I got angry translate Turkish

389 parallel translation
They sold all the horses, I got angry and I left.
Bütün atları sattılar! Ben de sinirlendim ve işi bıraktım.
When I was small, I got angry and afraid if anyone surprised me.
Küçükken kim bana böyle bir sürpriz yapsa, kızar, içime kapanırdım.
I got angry. It's bothered me the whole weekend.
Bu, tüm hafta sonu kafama takıldı.
I got angry and treated her harshly.
Kızdım ve onu çok ağır tehdit ettim.
I got angry because he told me it was a false alarm.
Yanlış alarm olduğunu söylediği için kızdım.
But I was just thinking that... I got angry at him once.
Ama bir keresinde ona kızmış olduğumu hatırladım.
Not the money, it's that I got angry.
Para önemli değil, ben kızdım.
- I got angry as hell.
- Adeta deliye dönmüştüm.
I got angry because you were right and I knew it.
Sinirlendim, çünkü haklı olduğunu biliyordum.
You said get angry, and I got angry.
Sinirlenmemi söyledin ben de sinirlendim.
Look. I'm sorry I got angry.
Üzgünüm, sinirlendim
I got angry and I said some things that I regret.
Sinirlenip pişman olacağım şeyler söyledim.
I was being obsessive when I got angry this morning.
Bu sabah sinirlendiğimde obsessif hale gelmiştim.
I got angry and just took off.
Sinirlendim ve kapıyı çektim gittim.
I'm sorry I got angry with you last night, although I daresay you deserved it.
Dün gece sana kızdığım için üzgünüm. Ama hak ettiğini de söylemeden edemeyeceğim.
Bryan and I got in a fight. And I got angry and got in my car.
Sinirlenip arabama atladım.
I got angry and hit him away.
Ona çok kızdım ve dövüp gönderdim.
I got angry, yes... because living penniless in Greenwich Village at age 42... was not my idea of romance and excitement.
Öfkelendim, evet çünkü 42 yaşında Greenwich Village'da yaşamak benim en romantik ve heyecanlı fikrim değildi.
I got angry when I shouldn't have.
Kızmamalıyken kızdım.
I got angry, you know? And I got you angry.
Ve seni de sinirlendirdim.
- I got to especially angry lot here tonight.
- Özellikle bu akşam çok kızgınım.
Please don't be angry, but it's late, and I've got early classes tomorrow.
Lütfen darıIma, ama geç olmuş, yarın erkenden dersim var.
She said "I always do", then she got angry and... well, in American I think it would be "Drop dead"!
"Hep ben yapıyorum" dedi ve sinirlendi. Amerika'da "Canın cehenneme!" diyorlar sanırım.
Remember how angry you got... when I asked you about your wife?
Sana karını sorduğumda ne kadar kızdığını hatırlıyor musun?
Pam, I've got some news for you... and maybe it's going to make you angry.
Pam, sana haberlerim var. Ama belki de kızdırır seni.
I 90t angry... but I never got to that.
Kızdım ama karşılık verecek kadar değil.
I got stupidly angry before and decided to leave.
İlk önce aptalca kızmıştım ve gitmeye karar vermiştim.
I've got a feeling she's angry.
İçimde kızdığına dair bir his var.
Freddie, I hope you won't be angry with me, but I've got something to tell you which you won't be happy about.
Freddie, inşallah bana kızmazsın ama... sana hiç memnun olmayacağın bir şey söylemem lazım.
He got angry when I had turned four times.
Bir seferinde dört kez çevirdim diye beni kovalamıştı.
I almost got angry.
Artık çıkmam lazım.
And then I got really angry.
ve sonra tepem attı.
Considering this discussion You won't be angry about what I've got to do now.
Tartışmamıza bakarsak şu an yapacağım şey nedeniyle bana kızmazsın.
She got really angry and I felt badly.
Hanah okuyunca çok sinirlendi ve ben de kendimi kötü hissettim.
But I don't advise you to do that ; they got angry
Ama seninde böyle yapmanı tavsiye etmiyorum, öfkeleniyorlar.
I got a lot to be angry about.
- Sinirlenmek için çok sebebim var.
That old man, the Waziri, he was always touching me. I pushed him away. He got angry and says I am a thief.
Hepsi yalan.
Because you got so angry that night when Jack and I said we were splitting.
Çünkü Jack ve ben ayrılacağımızı söylediğimiz gece sen çok kızmıştın.
Please don't be angry. I've missed my school bus. I got to go to Sidney Point lf l don't reach there, there could be a great problem.
Lütfen kızma. Okul servisini kaçırdım. Sidney noktasına gitmeliyim.
So now I've got a house full of angry menopausal women who have paid $ 100 a head to see the Village People.
O yüzden şimdi, evde bir dolu kızgın, menopozlu kadın var. Village People'ı seyretmek için adam başı 100 Dolar verdiler.
It's the same thing I used to feel whenever Father got angry, when I knew he was going to punish me.
fakat bu panik, babam ne zaman sinirlense, beni cezalandıracağını bildiğimde hissettiğimle aynı şey ;
I got angry.
Sinirlendim.
You see, I've got these officers here, the school board, the newspapers... the television and a whole lot of nasty, angry parents.
Görüyorsun, Okul memurlarına, okul tahtasına, gazetelere... televizyona, edepsiz ve kızgın ailelere sahibim.
Hey, last time I joined in, you got angry with me.
Geçen sefer konuştuğumda bana köpürmüştün.
I was angry and I got carried away.
Çok kızgındım, kendimi kaybettim.
I got a lot to be angry at.
Öfkeli olmak için sebeplerim var.
I'm angry that to discuss our marriage I've got to have her in the room.
Kızgınım çünkü evliliğimizle ilgili anlamlı bir konuşma yapacağımıza onun da yanımızda olması gerekiyor.
I got, uh, fired, because, uh, when I get angry, I have difficulty censoring myself, and I don't like to be pushed around.
Ben, off, kovuldum, çünkü, ımm, sinirlendiğim zaman, kendimi zor tutuyorum, ve itilip kakılmayı sevmiyorum.
But Prem said that you wouldn't come I said, "At least ask her!" And he got angry!
Rupali dediğimi yapacak! " Eğer onun hizmetçisi isen... Telefonu yüzüme kapattı!
I got so angry that I hit him away.
O kadar kızdım ki, dövdüm hergeleyi.
Do you remember how angry he got when I didn't rake the yard?
Bahçeyi temizlemeyi unuttuğum zaman ne kadar sinirlendiğini hatırlamıyormusun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]