English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I got this one

I got this one translate Turkish

1,411 parallel translation
I got this one.
Bunu ben alırım.
I got this one from my first ride in Utah.
Bunu Utah'a ilk seyahatimde verdiler.
Yeah, I got this one.
Dur. Ben hallederim.
- Sammy, I got this one.
- Sen bırak ben yaparım.
- Yeah, I got this one case.
- Evet, bir dosyam var..
Yeah, I think I got this one, too.
Evet, sanırım bunu da anladım.
I got this one.
Aklıma birşey geldi..
I got this one.
Şuradaki benim!
Okay, I got this one right.
Tamam! Bir tane daha başardım.
I got this one, Doug.
Bunu ben anlatırım, Doug.
There was this one thing, though. It drove me crazy I never got to do it.
Yapamadığım için beni çıldırtan bir şey vardı.
I'm only gonna do this one more time, but we got to get her here!
Bu konuşmayı sadece bir kez daha yapabilirim... ama onun da burada olması gerek.
- I got a good feeling about this one.
- İçimde iyi şeyler olacağına dair bir his var.
Alright, I got one, check this out.
Tamam, işte bir bilmece.
Miles, this was supposed to be a one-time deal. I've got school.
Miles, bu benim için birkereye mahsustu, okulum var.
I kill this one, I got five more dipsticks waiting to take his place.
Birini öldürürüm, onun yerine 5 tane daha fazla züppe gelir.
I can sniff this all you want, boss, but I... I ain't got one fuckin'scintilla of an idea what these marks mean.
İstediğin kadar bakayım patron, ama işaretlerin ne anlama geldiği hakkında hiçbir fikrim yok.
To get that I need to prove myself and this is the one chance I've got to do it.
Tamam mı? Onu da almak için kendimi kanıtlamalıyım. Ve buda bunun için tek şansım.
I'm the one player in this room who's got any juice.
Bu odadaki tek yetkili benim.
mmm, firefighters. i think i might tag along for that one. there's got to be a few perks to this job.
İtfaiyeciler. Sanırım ben buna takılacağım. Orada biraz eğlenebilirim.
So you tell me why the other one's got a lump in it when I gave it the same craftsmanship as I did this one?
Şimdi söyle bana, diğerlerine de buna yaptığım gibi aynı ilgi ve ustalığı göstermeme rağmen onlar neden topaklanıyorlar?
Oh, I've got this big business lunch meeting with one of my clients today.
Evet, bugün müşterilerimden biri ile iş yemeğine çıkacağım.
I never make an argument in open court before it has been perfected in this room. Now, guys, we got one shot at this case.
Bu odada mükemmelleştirilmeden asla duruşmada konuşmam.
Just so I've got this straight, you saw one P.C.H.Er stab another P.C.H.Er and put the knife in the Echolls kid's hand?
Doğru mu anlamışım bakalım,... Bir motosikletlinin diğer motosikletliyi bıçaklayıp Echolls'ın oğlunun eline koyduğunu mu gördün.
I had one like it once that I got from this vintage store but left it at this guy's house one night.
Klasik eşyalar satan bir dükkandan aldığım öyle bir ceketim vardı. Ama bir gece herifin birinin evinde unuttum.
But this one young man- - every time I cross him, I get tossed for what I got on me.
Ama beni ne zaman görse, soyup soğana çeviren... genç bir adam var.
I knew this one girl who gave up her baby and she got a Harley.
Bir Harley alarak bebeğinden vazgeçen bir kız tanıyorum.
I'm sorry you got caught in the middle, but, one day, you'll understand why I did this.
Arada kaldığın için özür dilerim, ama bir gün bunu neden yaptığımı anlayacaksın.
I got to get this one to bed.
Yatağa götürsem iyi olur.
We got Otis sleeping it off in cell one, and Lamb has to wear the clete the crime-fighting canine costume to all the elementary schools this week.
Otis'i, hücreye atıp ondan kurtulduk. Lamb tüm hafta boyunca polis köpeği kostümü giyip ilkokulları ziyaret edecek.
I know you the one got Marlo up in this mess too.
O çöplükte senin ve Marlo'nun da olduğunu biliyorum.
AND THIS ONE, I RAN OUT AND GOT THE DAY I FOUND OUT KARL WAS DOING IT WITH HIS SEETARY.
Bunu Karl'ın sekreteriyle yattığını öğrendiğim gün aldım.
holds five rounds. I emptied this one, and I got three.
Şarjörü boşaltınca üç tane çıktı.
Well, I got really trashed at the Up With Jesus kegger, and this skinny guy with dyed - black hair and lipstick asked if I wanted to do one of those upside down keg shooters.
Şey, Kendimi gerçekten isa'nın değersiz küçük fısçısı gibi hissettim, ve sıska tipi ve boyalı - siyah saçlı ve parlatıcılısıyla fıcıya şu baş aşağı vuruşlarından yapalımmı diye sordu.
Not on this one, but I got less obstruction on the second tape.
Bunda görünmüyor. Ama ikinci bantta araya daha az engel giriyor.
I got this one covered.
Yerini gizli tutuyorum.
I mean, this one that looks like an athletic shoe sure got around.
Buradaki yuvarlak ize baklılırsa bu, bir spor ayakkkabıya benziyor,
I'll tell you one thing whoever did this got blood all over them.
Şurası kesin, bunu her kim yaptıysa, her yeri kan olmuş.
Yeah, I bet he don't got one like this.
Eminim böylesi kimsede yoktur.
I could help. I'm sure you could, but we got to handle this one ourselves.
Eminim edersin, ama kendi başımıza halletmeliyiz.
I'm the one who got us into this mess.
Bizi bu pisliğe bulaştıran kişi benim.
Nah, I got a shortcut for this one - come here.
- Hayır, kestirme bir yol biliyorum.
Maybe his place is full of babes in Princess Leia bikinis? I'm just saying, this guy's got one epic bill come due.
Demek istediğim bu herifin efsanevi fatura giderleri olmalı.
I got a bad feeling about this one.
Bu dava ile ilgili kötü hislerim var.
You know, I'm already starting to feel like this is the one that got away.
Asıl kaçırdığımız noktanın bu olduğunu düşünmeye başlamıştım zaten.
This one you got, though I mean, a lady in the streets, and a freak in the sheets.
Seninki dışarıda hanımefendi, yorganın altında çılgının teki.
I was with my daughter when she got hers and this one looked like it needed a home.
Kızım kendisi için alırken onunla birlikteydim ve bunun bi eve ihtiyacı varmış gibi geldi.
Well, I got grounded a lot more than once, but there was this one time I got so mad at this boy that I forked his yard.
Ama bir seferinde bir çocuğa o kadar çok sinirlenmiştim ki, bahçesini çatallamıştım. Ne demek bu?
I got to ski a line a couple years ago in Bella Coola that was a big, open powder field, really nice snow that came, that rolled over and then came down into this choke with ice on one side and rock on the other
Bir kaç sene öncee Bella Coola'da bir hattan inmem gerekiyordu. Büyük, toz kaplı bir alanda kar gerçekten çok güzeldi. Yol kıvrılarak ilerliyor ve sonra bir yanı buz, diğer yanı kaya olan bir boğaza uzanıyordu.
Turns out sam's got more than one alias. I ran all of them all and I found this.
Hepsini araştırdım ve bunu buldum.
If you don't like this one, I got 200 more.
Hoşunuza gitmediyse şimdiden söyleyeyim, 200 tane daha var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]