English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I lost mine

I lost mine translate Turkish

163 parallel translation
I lost mine in action against the French, off Jamaica.
Ben Jamayka'da Fransızlarla savaşırken kaybettim.
I lost mine when I was a kid.
Ben benimkileri küçükken kaybettim.
I lost mine on the way over.
Benimkini yolda kaybettim.
I lost mine sweating'out chores for Pa before you were ever born.
Ben kendi yıllarımı sen doğmadan önce babam için çalışarak kaybettim.
Wait, I lost mine.
Ben adamımın yerini kaybettim.
I lost mine when I came to Paris with my mother.
Benimkini Paris'e annemle gelirken kaybettim.
The computer is probably reporting that I lost mine also, which I haven't.
Bilgisayar herhalde benimkinin kaybolduğunu söylüyor, halbuki öyle değil.
- I'll say I lost mine.
- Benimkini kaybettiğimi söylerim.
Or have I lost mine?
Veya ben mi aklımı kaybettim?
- How do you think I lost mine?
- Bence bunu bana en iyi sen söylersin. - Bir dakika!
I lost mine.
Kendiminkini kaybettim.
I lost mine.
Benimkini kaybettim.
There. I lost mine too.
O zaman bende kaybettim!
- I lost mine, too.
- Benimki de gitti.
I lost mine too.
Ben de annemi kaybettim.
Tough thing to lose a father. I remember when I lost mine.
Ben benimkini kaybettiğimi hatırlıyorum da, babanı kaybetmek zor olsa gerek.
Cornelia lost her pearls, and I've got mine!
Cornelia incilerini kaybetti, benimkiler duruyor!
I lost mine somewhere.
Benimkini bir yerlerde kaybettim.
Up till then, I was just an ordinary guy with a reasonable curiosity... about the Lost Dutchman Mine.
O ana dek, Kayıp Hollandalı Madeni'ne anlaşılır bir merak duyan... sıradan bir adamdım.
The Peralta mine I'm seeking and the Lost Dutchman are one and the same.
Peralta madenini arıyorum, Kayıp Hollandalı da aynı maden zaten.
Because if it was, it could mean I was close to the lost mine.
Çünkü eğer öyleyse, kayıp madenin çok yakınında olabilirdim.
I knew I had to locate the rock called Weaver's Needle... before I could even start looking for the lost mine.
Kayıp madeni aramaya başlamadan, Weaver's Needle denen... kayanın yerini bulmam gerektiğini biliyordum.
I was on the express road to the Lost Dutchman... and my grandfather's fabulous mine... where I'd find lumps of gold piled up like rubble.
Kayıp Hollandalıya giden ekspres yoldaydım nihayet. Doğruca oraya gidip... moloz gibi yığılmış altın parçalarını bulacaktım.
When I was born, they took one look at this... puss of mine and told me to get lost.
Doğduğum zaman, gelip ufacık suratıma şöyle bir bakmışlar ve sonra bırakıp gitmişler.
I lost all mine with you.
Senin yanında ben benimkini kaybettim.
Old Charlie Summerton ain't the only one that lost his self-respect, but I aim to do something about getting mine back.
Bir tek bunak Charlie Summerton kendine saygısını yitirmemiş fakat ben kendiminkini mutlaka geri alacağım.
Angel of mine, when I thought I had lost you I suffered...
Meleğim, seni kaybettiğimi sandığım zaman acı çektim...
I've lost mine.
- Sen hiç özgür değildin ki.
When mine got married, I almost lost my mind.
Benimkisi evlendiğinde nerdeyse kafayı yiyecektim.
I go to a counter and I tell them I've lost mine and may I please have another one?
Gişeye giderim, biletimi kaybettiğimi söylerim. Yeni bir tane alabilir miyim, derim.
I lost all mine.
Ben tüm paramı kaybettim.
Mine was in my wallet. I lost my wallet!
Benimki çantamdaydı ve çantamı kaybettim.
Yeah, I got mine. I lost it later.
Evet, kendi payımı kazandım.
I'm down here with a friend of mine, but he seems to have gotten lost.
Bir arkadaşımla buradayım, ama kaybolmuş gibi görünüyor.
Mind you, I lost mine long ago.
Aslında, ben benimkini çok önce kaybettim.
She was but 30 when I lost her, but already her hair had begun to whiten, even as mine has.
Kız kardeşimi kaybettiğimde henüz 30 yaşındaydı, fakat saçları çoktan, ağarmaya başlamıştı, tıpkı benim saçlarım gibi.
No it's mine, get lost, it's my barrel, it's my barrel, no tasting from my... barrel, I'll show you, I'm the strongest.
Hayır, o benim, kaybol, benim fıçım, benim fıçımdan... tadamazsın, sana gününü gösteririm, ben en güçlüyüm.
I lost this leg back on Earth, along with buddies of mine.
Bu bacağı bir kaç arkadaşımla birlikte Dünyada kaybettim.
I need you to take me to the lost mine.
Beni kayıp madene götürür müsünüz?
- And I've lost mine.
- Çünkü ben benimkini kaçırdım.
I lost friends of mine tonight.
Bu gece arkadaşlarımı kaybettim.
'Cause when I've lost the love I thought was mine, for certain
Çünkü benim olduğunu düşündüğüm aşkı kaybettiğimde
Oh, I lost all mine, so I used it to play craps.
Tüm paramı kaybedince seninkiyle oynadım. Paramı mı kullandın?
I stood on a mine, and lost my leg
Ben de bir mayına bastım ve bacağımı kaybettim.
Those who say, "I must buy a toothbrush, I've lost mine." They're adventurers.
Hemen yeni bir diş fırçası almam gerekiyor çünkü kendi diş fırçamı bir türlü bulamıyorum diyenler ve bunlar da maceracı erkeklerdir.
But I've lost mine
Ama kendiminkini kaybettim
I recently lost mine.
Ben de benimkini kaybettim.
I just recall the faces of those that lost, including mine. The pain.
Benimki de dahil hep kaybeden yüzler kalmış aklımda.
I've lost mine.
Benimkini kaybettim.
And under a rock down there, i found other pants of mine i thought i'd lost.
Oradaki bir taşın altında, kaybettiğimi sandığım... başka bir pantolonumu buldum.
I'm afraid I've lost your love... and your pain hurts me more than mine could ever.
Sevgini kaybedeceğimden korktum... çektiğin acı şimdiye kadar çektiğim acıların hepsinden daha fazla beni üzdü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]