English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I lost him

I lost him translate Turkish

1,468 parallel translation
Wasn't until I lost him that I realized that those arguments... were some of the happiest moments of my life.
Onu kaybedene kadar bu tartışmaların... hayatımın en güzel birkaç anından biri olduğunun farkında değildim.
Yeah, I lost him.
Evet onu kaybettim.
No. I lost him.
- Hayır, onu elimden kaçırdım.
! I lost him too, Mom!
Ben de onu kaybettim anne.
I think I lost him.
Sanırım kurtuldum.
I thought I lost him four years ago.
Onu seneler önce kaybettiğimi düşünmüştüm.
I didn't know what a good thing I had, and I lost him.
Ne kadar iyi birisine sahip olduğumu fark etmeden onu kaybettim.
Katara, Katara I lost him.
Katara! Katara onu kaybettim.
So tell me what I lost him to.
O yüzden onu ne için kaybettiğimi anlat.
- I lost him. I'm sorry.
- Kaçırdım, üzgünüm.
I lost him.
Onu kaybettim.
- I lost him.
- Onu kaybettim.
I lost him!
Onu gözden kaybettim!
I lost him when we were about to sit down.
Yerlerimize oturmak üzereyken onu kaybettim.
I think I lost him.
Sanırım izimi kaybettirdim.
My lover was sick for 3 years before I lost him.
Aşığım da 3yıl hastaydı, kaybetmeden önce.
I think I lost him somewhere, and... and a pretty girl, and a caveman.
Sanırım onu bir yerde kaybettim ve güzel kız ve mağara adamı.
I tell him to get lost. He says, "Make me."
- Defolup gitmesini söyledim. "Gel beni becer!" dedi.
I lost track of him a long time ago.
Uzun zaman önce izini kaybetmiştim.
Because Flynn and Provenza lost him. Can i talk to you for a minute, Will?
Bir dakika konuşabilir miyiz Will?
I just told him the Celtics lost.
Celtics'in yenildiğini söyledim.
I think you lost him.
Sanırım onu kaybettin.
I think we lost him.
Sanırım onu atlattık.
Patrick! Patrick! Oh crap, I guess we've lost him.
Oh lanet olsun, sanırım onu kaybettik.
I lost my son.And I don't have the right to expect anything from him.Ok?
Ben oğlumu kaybettim ve ondan bir şey beklemeye hakkım yok, tamam mı?
Tell him, I've been lost.
Ona kaybolduğumu söyle.
I do. Kenny said that you told him to wait. Wherever he was, if he got lost and you would come to him.
Kenny ona beklemesini söylediğini... eğer bir yerde kaybolursa senin onu... almaya döneceğini.
I think we should reunite him with his long lost son.
Bence onu uzun süredir kayıp olan oğluna kavuşturmalıyız.
Now I've lost him.
Şimdi de onu kaybettim.
I would like to know if Zaydeh lost his mind when he began to transcribe the Torah by hand, or did that cause him to lose his mind.
Zayda Tevrat'ın kopyasını çıkarmaya başlamadan önce mi aklını yitirdi, yoksa sonrasında mı.
And if Jack thinks I've lost it, I can't blame him, really.
Jack aklımı kaçırdığımı düşünüyorsa, onu bu konuda gerçekten suçlayamam.
Plus, I've lost a little bit of authority with him.
Dahası, Karizmamı kaybettim.
And you felt like you'd lost it after I arrested Christian and risked giving him all the glory for your butchery.
Güç gösterisi ile alakalıdır. Ve Christian tutuklanınca, o gücü kaybedeceğini hissettin ve bu caniliğinin şöhretini ona vermeyi göze alamadın.
If I let you drag him home, we could have lost him forever.
Eve zorla getirseydim, onu sonsuza dek kaybedebilirdik.
I just hate for him to realize, like two years from now how important his brother is, and then find out he's lost him. Oh, my God.
Ben sadece onun iki yıl sonra kardeşinin ne kadar önemli olduğunu... farkedip, sonrada onu kaybetmiş olduğunu öğrenmesini istemiyorum.
I told him it was him who lost it.
Ona kendisinin kaybettiğini söyledim.
You know, I thought we'd lost him,
Onu kaybedeceğimizi düşünmüştüm...
He went missing and I lost contact with him completely
Kayıplara karıştı ve onunla olan tüm bağlantım koptu.
I think we lost him.
Sanırım izimizi kaybettirdik.
Just walk in saying, "I'm the boy who lost Babe Ruth's bat and cost him the World Series. " How're you folks doing? "
Şöyle dersin, " Ben Bebek Ruth'un sopasını alıp ona dünya kupasına kaybettiren çocuğum.
I must have lost him.
Hattan düşmüş.
I lost at cards to him last month, and you know how card debt goes to a thief.
Geçen ay kumarda ona yenildim, ve kumar borçlarının bir hırsıza gittiğini bilirsin.
I ain't the one who lost him!
Onu ben kaybetmedim!
I hope he's taken Lester with him, because that guy's capable of getting lost.
Umarım Lester'i almıştır, çünkü siz çok çabuk kayboluyorsunuz
I know Ge Li had lost but... I had to defeat him myself
Ge Li'nin kaybettiğini biliyorum ama onu mağlup eden, ben olmalıydım!
He's lost his car keys, he's lost his wallet, he's locked himself out of his apartment, and I need him to be in a good mood for what I want to do tonight.
O onun cüzdan kaybolur onun araba anahtarları, kaybolur, onun daire kendini kilitli, ve onu yapmak istiyorum ne için iyi bir ruh hali olması gerekir Bu gece.
Well, I'd made him a CD, which got lost in the fire, and he'd always said he wished he had another copy.
Ona bir CD yapmıştım, tabii yangında kayboldu, Hep bir kopyası daha olmasını istediğini söylerdi.
I could have lost him the way I lost Keith.
Keith'i kaybettiğim gibi onuda kaybedebilirdim.
I was on my way to school when I had to wrestle a cat away from a baby bird and then I felt sorry for the cat so I had to go to the pet store to get him some food and then I saw this lost dog with a sore paw...
Okula gelirken yavru bir kuşu bir kediden kurtardım, sonra kediye acıdım ve ona yemek almak için evcil hayvan dükkanına gittim, sonra patisi yaralı kayıp bir köpek...
But now that she might have really lost you, she's thinking, maybe I should have really believed him.
Ama seni gerçekten kaybettiğini düşünürse belki de ona gerçekten inanmalıydım diye düşünecek.
- Dammit, Audrey, I've lost him.
Lanet olsun. Audrey, adamı kaybettim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]