English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I lost my appetite

I lost my appetite translate Turkish

191 parallel translation
I lost my appetite.
İştahım kaçtı.
I lost my appetite. I can't eat this stuff.
Bu şeyi sindiremem.
I lost my appetite.
İştahım kapandı. Onun da adı Gong Shil.
I lost my appetite.
- İştahım kaçtı.
- I lost my appetite.
- Benim iştahım kaçtı.
I lost my appetite.
İştahımı kaçırdın.
You tell Mr. Saul Bellow... the Nobel prize-winning Jewish novelist... that I lost my appetite.
Bay Saul Bellow`a... Nobel kazanan musevi romancıya... iştahımın kaçtığını söylersiniz.
I think I lost my appetite.
Galiba iştahım kaçtı.
I lost my appetite.
Benim iştahım yok.
Well, I lost my appetite... for about a year.
Bir yıllık iştahımı... kaçırdın.
If it isn't the legendary Xena... I lost my appetite.
- Peki, peki... eğer bu efsanevi Zeyna değilse.
I lost my appetite.
- İştahımı kaybettim.
I think I lost my appetite.
Sanırım iştahım kaçtı.
I haven't lost my appetite.
Ben iştahımı kaybetmedim.
I've lost my appetite.
İstahım kaçtı.
I've been fighting too long, lost my appetite for it.
Çok uzun zamandır savaşıyorum. Hiç hevesim kalmadı.
- I've lost even my appetite.
Neden kızgın olduğunu biliyorum...
I just lost my appetite.
Birden iştahım kaçtı.
I think I've lost my appetite.
Benim iştahım kaçtı.
Now that I smoke, I've lost my appetite.
Sigara içtiğimden ötürü iştahım pek yerinde değil.
I think I've lost my appetite.
Sanırım hiç iştahım yok.
I've lost my appetite.
Hiç iştahım yok.
I think I've just lost my appetite... for ever.
Galiba benim iştahım kaçtı. Dönmemecesine.
I just suddenly lost my appetite, but you... you go ahead.
Ama yemek yemelisiniz.
I guess I'm like you. I... I suddenly lost my appetite, too.
Birden bire benim de açlığım kayboldu.
[Grunts, Moaning] I just lost my appetite.
Bir anda iştahımı kaybettim.
[Gasps] I think I just lost my appetite.
Sanırım iştahım kapandı.
I've lost my appetite.
İştahımı kaybettim.
I LOST MY APPETITE.
İştahım kaybettim.
Master, I've lost my appetite.
Efendim, bütün iştahım kaçtı.
I've lost my appetite.
Benim iştahım kapandı!
I don't understand. I've lost my appetite.
Anlayamıyorum, iştahım kaçtı.
Master, I've lost my appetite.
Efendim, iştahım kaçtı.
No, I seem to have lost my appetite.
- Hayır. Birden iştahım kaçtı.
I've lost my appetite.
İştahım kaçtı.
If you'll excuse me, I seem to have lost my appetite.
İzin verirsen, iştahım kapandı.
Suddenly, I've lost my appetite.
Bir anda iştahım kaçtı.
I think I've lost my appetite.
Benim iştahım kapandı.
Even in these final hours, I haven't lost my appetite.
Şu son saatlerde bile, iştahımdan bir şey kaybetmedim.
I kind of lost my appetite.
İştahımı kaybettim.
I think I've lost my appetite.
Galiba iştahım kaçtı.
But you see, anytime I lost a billion dollar deal it really kills my appetite!
Ama gördüğün gibi, bir milyar dolarlık bir anlaşmayı elimden kaçırınca bütün iştahım bir anda kapanıyor!
Suddenly I've lost my appetite.
Birden iştahım kaçtı.
I've lost my appetite for this one.
Bu iştahımı kaçırdı.
- Ugh. I just lost my appetite.
- İştahım kapandı birden.
Them pies look good, but I kinda lost my appetite.
Turtalar güzel görünüyor, ama iştahım kapandı.
I've lost my appetite.
İştağım kaçtı.
I've lost my appetite. Besides, he's sitting in my chair.
Hem benim sandalyemde oturuyor.
No, Kitty, I think I've lost my appetite.
Hayır Kitty. Sanırım iştahım kaçtı.
- I just lost my damn appetite. - Mama, your dress is undone.
Şimdi kahrolası iştahım kaçtı.
I just lost my appetite.
İştahım kaçtı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]