I lost control translate Turkish
436 parallel translation
I'm sorry that I lost control of myself.
Kontrolümü kaybettiğim için özür dilerim.
I lost control of this hearing long ago.
Duyu kontrolümü uzun zaman önce kaybettim.
I lost control of myself for the moment.
Bir anlığına kendimi kaybettim.
I was in a 70-degree dive, when suddenly I lost control.
70 derecelik pike yapıyordum. Birden kontrolümü kaybettim.
If I lost control over them, what would happen in battle?
Onların kontrolünü kaybedersem, savaşta ne yaparız?
The other night I lost control.
Geçen gece kontrolümü kaybettim.
I lost control of it, and I thought...
Kontrol edemedim.
I lost control and I hated it.
Kontrolü kaybettim ve nefret ettim.
I am sorry I lost control of myself this morning.
Bu sabah kendimi kaybettiğim için özür dilerim.
I suddenly thought of you and I lost control.
Birden aklıma sen geldin ve kontrolümü kaybettim.
- l'm so forgetful... He was teaching me how to drive... I lost control... And I crashed the car.
- çok unutkanım... o bana araba sürmesini öğretiyordu... kontrolü kaybettim... ve bir arabaya çarptım.
I lost control.
Kontrolü kaybettim.
- Why? - I lost control.
- Kontrolümü kaybettim.
I lost control.
Ben hakimiyetimi kaybetmiştim.
- I lost control.
Kendimi kaybettim.
You're not angry because I loved me, I lost control.
Lafa karıştığım için bana kızgın değilsin, değil mi Ro-Bear-Bill? Kontrolü kaybettim.
That's when I lost control.
Kontrolü de bu sırada kaybettim.
Or rather, a day I lost control of.
Daha doğrusu kontrolü kaybettiğim bir gün geçirdim.
- Well, I lost control.
- Ben de kontrolümü kaybetmişim.
- The way he was bothering you, I lost control.
- Sana öyle davrandığı için... - kontrolümü kaybettim.
That's why I lost control of the damn car.
O lanet arabanın kontrolünü kaybettim.
I lost control of my ship. The power coupling exploded in my cockpit.
Gemimin kontrolünü kaybettim ve güç bağlaşımı kokpitimde patladı.
Forgive me, Monsieur Aramis, but when you started talking about original sin... I lost control and became impassioned.
Beni affedin, Mösyö Aramis, fakat siz ilk günah hakkında konuşmaya başladığınızda... heyecanlanıyor ve kontrolümü kaybediyorum.
I've lost control of my own body!
Vücudumun kontrolünü kaybettim!
I totally lost control of my body.
Vücudumun kontrolünü tamamen kaybettim.
Although you know that I have lost my control
# Kendimi kaybettiğimi bildiğin halde...
I've always adored him since he took control in the pestilence days... when everyone else lost heart.
Herkesin sağduyusunu kaybettiği o salgın günlerinde kontrolü aldığından beri ona hep hayran oldum.
I'm so ashamed to have lost control like that.
Böylesine kontrolümü yitirdiğime çok utanıyorum.
I'm afraid I lost control of myself when I saw him handling my wife's intimate garments. " Oh, it's too bloody elaborate. I tell you what.
İnerken seni yakalıyorum ve yeni çıkan kavgada sana ateş ediyorum.
- I almost lost control!
- Kontrolümü kaybettiriyordun!
Yes, I lost my remote control.
Evet, uzaktan kumandami kaybett ¡ m.
They'll think I've lost control again and put it all down to evolution.
Yine kontrolü kaybedip herşeyi evrimleşmeye bıraktığımı zannedecekler.
I had lost control
Kontrolümü kaybediyorum.
I had lost control.
Kontrolümü kaybediyorum.
I've lost all control!
Çeviremiyorum!
I saw him once when he was angered, when he lost control.
Onu bir kez kızgın gördüm. Kontrolünü kaybettiğinde, gerçek yüzünü gördüm.
It's no excuse... but after waiting for hours, I just lost control.
Bu mazeret değil biliyorum... Ama saatlerce bekleyince kontrolümü kaybettim.
I just lost control.
Kontrolumu kaybettim.
I thought that you have lost complete control of your faculties.
Anlama kabiliyetinizin kontrolünü tamamıyla kaybettiniz sanmıştım.
What I sensed was that he'd lost control.
Benim hissettiğim, kontrolünü kaybettiğiydi.
I lost just a little control, but now everything's cool.
Kontrolü biraz kaybettim ama, şu an her şey yolunda.
I suggest that you bribed... this poor, weak woman with promises of liquor and money, and she lost control of her senses momentarily.
Bu zavallı, zayıf kadına likör ve para... vaatleri vererek, gözünü boyadığınız ve kendisinin bir anlık mantıksızlığından... yararlandığınızı ileri sürüyorum.
I just lost control of my bladder.
Çişimi kaçırdım.
I've lost helm control.
Dümen kontrolünü kaybettim.
Now that I have lost my control over you, you'll just hold me back.
Şimdi senin kontrolünü kaybettiğime göre, beni de bekleyeceksin.
He'll think I've totally lost control of you already.
Senin kontrolunu tamamen kaybettiğimi düşünecek.
I feel like I've lost control over my body.
Vücudumun kontrolünü kaybetmiş gibiyim.
I just completely lost control.
- Kontrolü kesinlikle kaybettim.
♪ I've lost all control now
# Kontrolümü kaybettim artık
After three years in deep patrol eating synthetics I took one look at the garden and completely lost control.
3 yıllık devriye görevim boyunca sürekli sentetik yedim. Buradaki bahçeleri görünce kontrolümü kaybettim.
I guess I just lost control.
Sanırım kontrolümü kaybettim.
i lost my mind 16
i lost my phone 30
i lost you 30
i lost my way 25
i lost track of time 59
i lost everything 79
i lost it 242
i lost my wife 31
i lost my temper 59
i lost my head 35
i lost my phone 30
i lost you 30
i lost my way 25
i lost track of time 59
i lost everything 79
i lost it 242
i lost my wife 31
i lost my temper 59
i lost my head 35
i lost my job 84
i lost my 18
i lost mine 17
i lost 239
i lost my family 17
i lost her 78
i lost someone 22
i lost count 30
i lost my son 22
i lost him 169
i lost my 18
i lost mine 17
i lost 239
i lost my family 17
i lost her 78
i lost someone 22
i lost count 30
i lost my son 22
i lost him 169
i lost my appetite 21
i lost track 18
i lost them 38
control 678
controlled 71
controlling 38
controller 38
control yourself 95
control it 17
control room 28
i lost track 18
i lost them 38
control 678
controlled 71
controlling 38
controller 38
control yourself 95
control it 17
control room 28