I love your outfit translate Turkish

I love your outfit, it's amazing.

Kıyafetini sevdim, harika.

I love your outfit!

Elbiseni begeniyorum!

Oh, I love your outfit.

- Elbiseni beğendim.

I love your outfit.

- Kıyafetini beğendim.

I love your outfit.

Kıyafetine hayran kaldım.

I love your outfit.

Üstündekini çok beğendim çok güzelmiş.

Wil, I love your outfit!

Wil, kıyafetine bayıldım!

No, Danielle, I love your outfit.

Hayır, danielle, kıyafetlerini seviyorum.

I love your outfit.

Kostümüne bayıldım.

- I love your outfit. - Well, thank you.

Kostümünüze bayıIdım.

I love your outfit.

- Kıyafetine bayıldım.

I love your outfit.

Kıyafetini beğendim.

I love your outfit, too.

Ben de senin kıyafetine bayıldım.

Oh, I love your outfit.

Kıyafetinizi çok beğendim.

I love your outfit.

Giysini beğendim.

I love your outfit, man. You shouldn't have.

- Ben Emma'nın amcası, Bengt.

- I love your outfit.

- Kıyafetine bayıldım.

Oh, wow, I love your outfit.

Kıyafetine bayıldım.

I love your outfit.

Kıyafetine bayıldım.

Hey, Kel, I see you're wearing your "love me for my mind" outfit again.

Hey Kel, görüyorum ki "beni aklım için sev" kıyafetini giymişsin yine.

I love your outfit.

Kıyafetin çok hoş.

I love your outfit, though.

Ama kostümünü çok beğendim.

Doctor, I'd love to chat... tea, cake, the whole shebang... but I have a ship to launch... and you've got your outfit to buff up.

Doktor, kalıp sohbet etmek isterdim ama cilalamanız gereken bir giysiniz, kaldırmam gereken bir gemim var.

Well, I'm sure he's gonna just love your round-card girl outfit.

Raunt-kartı kızı kıyafetine bayılacağına eminim.

- I really love your outfit.

Elbisen çok hoşuma gitti.

By the way, I love your little outfit.

Bu arada, üzerindekine bayıldım.

You know, I absolutely love your outfit.

Biliyor musun, kıyafetini çok beğendim. Öyle mi?

I love your bag... outfit.

Çantanı sevdim kıyafetini de.