Just a few questions translate Turkish
1,007 parallel translation
Well, just a few questions, and we'll get it over as soon as possible.
Birkaç sorum var. En kısa sürede bitireceğiz.
Just a few questions.
Birkaç sorum olacak.
Just a few questions, Mr. Parker.
Sadece bir kaç soru, Bay Parker.
Uh, just a few questions.
Sadece birkaç sorum var.
Just a few questions.
Birkaç soru soracağız.
Just a few questions...
Birkaç sorum var...
Just a few questions.
Sade birkaç soru soracağım, Mr. Prince.
Just a few questions about your unique training method.
.. birkaç soru sormak istiyoruz.
Just a few questions, Mrs. Ritter.
Sadece birkaç soru soracağız bayan Ritter.
I'd just like to ask you a few questions.
Sana sadece bir kaç soru sormak istiyorum.
They just wanted to ask me a few questions.
Sadece, bana bir kaç soru sormak istemişler.
Now, just relax and answer a few questions.
Şimdi sakin olun ve soruları cevaplayın.
I just want to ask you a few questions.
Sana birkaç soru sormak istiyorum.
I just want to ask you a few questions.
Sadece birkaç soru sormak istiyorum.
I just wanted to see her, ask a few questions.
Kendisiyle görüşüp birkaç soru soracaktım.
I think someone had better ask a few discreet questions in London... just to make sure there was such a man.
Birisi Londra'ya gidip birkaç akıllı soru sorsa iyi olur diyordum. Sadece bu adamın gerçek olup olmadığını öğrenmek için.
And in just a few moments, two very big questions will be answered.
Birazdan çok önemli iki sorunun cevabını alacağız.
We know you've had rather a shock, Polly, and talking about it may be disturbing, but I'm afraid we must ask you a few questions, so I'll be as quick as I can, and you just try not to let it upset you. Hmm? Oh, it don't.
Oldukça sarsıldığını biliyoruz, Polly, ve ondan söz etmek rahatsız edici olabilir, fakat korkarım sana bir kaç soru sormamız gerekiyor, dolayısıyla olabildiğince çabuk olacağım, ve sen de canını sıkmamaya çalış.
No, no, sit down. I don't wanna trouble you. - l just wanna ask a few questions.
Sadece birkaç soru soracağım.
I'm just asking a few questions.
Sana birkaç soru soracağım sadece.
- Just asking a few questions.
- Birkaç soru soruyordum sadece.
Would you mind if I just ask you a few questions, Mr Ewell?
Size birkaç soru sormamın bir mahzuru var mı, Bay Ewell?
KALA : Just asking a few questions, nothing more.
Sadece birkaç soru soruyorlardı, başka bir şey yok.
- Just want to ask you a few questions.
- Birkaç soru soracağız.
Oh, just a few routine questions That's all
Sadece bir kaç olağan soru. O kadar.
Well, then, just a few preliminary questions.
Peki o zaman birkaç ön soru.
I just have a few questions.
Sadece birkaç soru.
Just the answers to a few questions.
Sadece birkaç sorunun cevabı.
And since we are solely interested in arriving at a just decision, I'm going to have to ask you a few more questions.
Adil bir karara varmakla ilgilendiğimiz için, size birkaç soru daha soracağım.
I just want to ask you a few questions.
Tam adınız nedir?
I just want to ask you a few questions
Bir kaç soru sormak niyetindeyim.
I just wanted to point out to a few million Italians one or two questions about you that I considered important.
Birkaç milyon İtalyan'ın ilgisini önemli gördüğüm bir iki soruya çekmek istedim.
Well, I just came by to ask you a few questions.
Ben soru sormak için uğradım.
I just wanna ask you a few questions about King George.
Sadece King George hakkında bir kaç soru soracağım.
I understand. Just a few more questions that I want to ask you.
Paul Galesko'nun bir kitaba başlamak için dinlenmeden çıkması her gün olmaz.
I'll just ask a few questions.
Sadece bir kaç soru soracağım.
I just wanna ask a few questions.
Yalnızca bir kaç soru sormak istiyorum.
I just wanna ask him a few questions.
Sadece ona bir kaç soru sormak istiyorum.
- I just want to ask a few questions.
- Sadece birkaç soru sormak istiyorum.
I just want to ask you a few questions.
Sadece bir kaç soru sormak isterim.
- I'll just ask a few questions.
- Lütfen bağırmayın, sadece birkaç soru soracağım.
I'm with the Homicide Bureau, and I'd just like to ask him a few questions.
Cinayet masasındanım. Birkaç soru sormak istiyorum.
We just have a few psychological questions.
Psikolojisiyle alakalı birkaç sorumuz olacaktı da.
Uh, just wanted to ask you a few questions.
Sadece birkaç soru sormak istemiştim.
I just wanna ask you a few questions.
Sana sadece bir kaç soru sormak istiyorum.
It's just, I'd like a few straight answers to a few straight questions and then I can go back to work, okay.
Bazı doğrudan cevaplar istiyorum. Sonra, işime geri döneceğim. Tamam mı?
No, we just wanna ask you a few questions about your husband.
Hayır, sadece kocanız hakkında birkaç soru sormak istiyoruz.
I just wanted to ask you a few questions.
Size bir kaç soru sormak istiyordum.
They-they just want to ask a few questions.
Sadece bir kaç soru sormak istiyorlar.
Well, like I said, just ask a few routine questions.
Dediğim gibi, sadece rutin bir kaç soru soracağım.
Oh, I just wanna ask you a few questions about the other night at Carlex.
Sadece birkaç soru soracaktım geçen akşam Carlex'te olanlar hakkında.
just answer the questions 19
just a little 454
just a man 25
just a joke 49
just answer me 27
just answer the question 165
just a second 863
just a moment 860
just a reminder 42
just a sec 327
just a little 454
just a man 25
just a joke 49
just answer me 27
just answer the question 165
just a second 863
just a moment 860
just a reminder 42
just a sec 327
just asking 127
just ask 167
just ask him 36
just a minute 1540
just a bit 103
just answer 21
just a little bit 285
just after 43
just a few days 42
just a few more minutes 52
just ask 167
just ask him 36
just a minute 1540
just a bit 103
just answer 21
just a little bit 285
just after 43
just a few days 42
just a few more minutes 52