Keep your phone on translate Turkish
79 parallel translation
Keep your phone on.
Telefonunu açık tut.
From now on, always keep your phone on.
Bundan sonra telefonunu daima açık tutacaksın.
Hey, you keep your phone on, and I will too.
Telefonunu açık tutarsan ben de tutarım.
Wait, wait, wait, wait. Not unless you keep your phone on.
Telefonunu açık tutmazsan olmaz.
Can you keep your phone on?
Telefonunu açık tutabilir misin?
But keep your phone on.
Ama telefonun açık olsun.
Okay. Keep your phone on.
Tamam, kulağın telefonda olsun.
You are on call 24 / 7, so keep your phone on.
7 gün 24 saat çağrılabilirsin. Bu yüzden telefonunu açık tut.
You've got 10 minutes. and keep your phone on.
10 dakikan var, telefonun da açık kalsın.
- All right, just keep your phone on.
- Tamam, Telefonunu açık tut.
Well, just keep your phone on, because if this tornado gets any worse,
Telefonun açık olsun çünkü kasırga daha kötüleşirse...
Keep your phone on!
Telefonunu açık tut!
Hey, keep your phone on, all right?
Telefonunu açık tut, olur mu?
Keep your phone on.
Telefonun açık kalsın yine de.
Keep your phone on.
Telefonun açık kalsın.
Keep your phone on.
Telefonun açık olsun.
So keep your phone on.
Telefonunu açık tut.
Keep your phone on and answer all the calls.
Telefonunu kapatma ve bütün çağrılara cevap ver.
Keep your phone on you.
Evet. Telefon yanında olsun.
- Keep your phone on...
- Telefonun açık olsun.
Keep your phone on. I'm going to get you a new story.
Sana yeni bir hikaye getireceğim.
Yusef, keep your phone on.
Yusuf, telefonunu açık tut.
Keep your phone on, H.
Buraya mı döndü? Telefonunu açık tut.
You should keep your phone on if you need intel.
Bilgi istiyorsan telefonunu açık tutman gerekmez mi?
Keep your phone on.
Telefonun açık dursun.
Yes, we have your car. As I said on the phone, we'd like to keep it a day or two, if you don't mind.
Telefonda da dediğim gibi, onu bir ya da iki gün burada tutacağız, sakıncası yoksa.
Massa, they want you on the phone, it's the administration... they want you to clean the toilets... you'll have to break your own spine into two to keep up with me!
Massa, seni telefondan istiyorlar. Yönetim arıyor. Senden tuvaletleri temizlemeni istiyorlar.
Your object is to keep him on the phone.
Sizin göreviniz de onu hatta tutmak.
Keep your cell phone on in case of a problem.
Cep telefonun açık tut problem çıkarsa haberleşiriz.
- Keep your cell phone on.
- Cep telefonun açık olsun.
Keep your cell phone on.
Telefonun açık olsun.
( External phone bell rings ) I'm coming, keep your hair on.
Geliyorum, sabırsızlanmayın.
Just be careful and keep your cell phone on.
Pekala. Dikkatli olun ve telefonunu açık tut.
Okay, look, you go that way, keep your cell phone on.
Tamam, şu tarafa git Cep telefonunu açık tut.
even though I'm confining you... please keep your cell phone on as usual.
Fakat sizi hapsediyor olsam bile Iütfen telefonunuz her zamanki gibi yanınızda kalsın.
Anyway, you might wanna keep your cell phone on,'cause we might be traveling to Paris together.
Herneyse telefonunu açık tutmak isteyebilirsin, çünkü Paris'e beraber gidebiliriz.
Keep your cell phone on.
Telefonunu açık tut.
Go there with the money.. ... and, keep your mobile phone switched on.
Oraya parayla birlikte git ve telefonunu açık bırak.
I'm turning a cell phone into a listening device so I can keep tabs on your stepdad.
Cep telefonunu bir dinleme aygıtına çeviriyorum ki üvey babanı izleyebileyim.
Mister Jianu, I have here your phone numbers, we'll keep you updated on the investigation.
Bay Jianu, telefon numaralarınız var, soruşturmayı güncel tutmaya devam edeceğiz.
Next time keep your damn cell phone on you. Okay?
Bir dahaki sefere şu lanet cep telefonunu üzerinde taşı, tamam mı?
Connect a camera wirelessly through an internet phone provider, and you'll be able to keep an eye on your trap from anywhere in the world, without having to pay long distance.
Bir internet üstünden telefonla görüşme programına bağladığınız kablosuz kamera ile uluslararası telefon tarifesine takılmadan tuzağınıza dünyanın dört bir yanından göz kulak olabilirsiniz.
Keep your phone on.
Telefonunu yanından ayırma.
Keep an eye on your phone.
Telefonuna sahip çık.
Keep your eye on your phone.
Gözünü telefondan ayırma.
Just keep your phone on.
- Telefonunu açık tut.
You keep on insulting my intelligence let me have get you your cell phone.
Benim zekâmı aşağılayıp duruyorsun cep telefonunu alayım.
Keep your phone turned on.
Telefonun açık olsun.
Now, I want you all to get on the phone... call the NAACP, CORE and whoever else... will listen to your sorry asses... and help me keep them Negroes off the street.
Şimdi, hepiniz telefona sarılıp, NAACP'yi CORE'u ve zencilerini sokaklardan uzak tutmama.. ... yardımcı olacak ve sizin pörsümüş kıçlarınızı.. ... dinleyecek her kim varsa aramanızı istiyorum.
Okay, um, well, first, I was late to a meeting'cause I was stuck in traffic. Well, I keep telling you to put that traffic app on your phone.
Tamam, ilk olarak trafiğe takıldığım için toplantıma geç kaldım.
Keep your damn phone on.
Telefonunu da açık tut.
keep your eyes on me 17
keep your distance 85
keep your friends close 24
keep your head up 54
keep your hands to yourself 16
keep your hair on 27
keep your head down 205
keep your guard up 23
keep your pants on 36
keep your eyes open 214
keep your distance 85
keep your friends close 24
keep your head up 54
keep your hands to yourself 16
keep your hair on 27
keep your head down 205
keep your guard up 23
keep your pants on 36
keep your eyes open 214