Mother dear translate Turkish
515 parallel translation
- If you approve, Mother dear...
- Sevgili Anne, onaylıyorsan...
Mother dear, even if it was a mistake... I married her.
Anne, bu bir hata olmuş olsa da onunla evlendim.
Hello, Mother dear.
Merhaba anneceğim.
Strange as it may seem, Mother dear, this looks just like Amanda.
Garip görünse`de Amanda buna bayılacak anneciğim.
" And Mother dear, I have the most wonderful pardner in the world.
" Ve anneciğim ; dünyanın en harika ortağına sahibim.
No, Mother dear.
Hayır, anneciğim.
- Good morning, Mother dear.
- Günaydın, anneciğim.
Mother dear, this door is open.
Sevgili anne, bu kapı açıldı.
- Yes, Mother dear?
- Evet, sevgili anne.
So think carefully, what does your mother consider most dear to her.
Bu yüzden dikkatlice düşün. Annenin en değer verdiği şey ne olabilir.
His dear mother.
Sevgili annesi.
Dear Mother, I have to find out what happened to Edith, but I can't ask François.
" Sevgili anneciğim, Edith'e ne olduğunu bulmalıyım ancak François'ya soramıyorum.
My dear François, tell Jean his mother is gravely ill.
" Sevgili François, Jean'a annesinin çok hasta olduğunu söyle.
Dear dad, It was mother's wish that when I had finished school to pay you a visit.
Muhtemelen cumartesi sabahı saat 10'da orada olacağım.
'My dear Mother!
" Sevgili anneciğim!
His family may be as old as the Coliseum, but when I saw his mother... my dear, the most awful, old country frump.
Ailesi bir amfiteatr kadar eski olabilir, ama annesini gördüğümde tanrım, rüküş bir taşralının tekiydi.
Many, many years ago, in the dear, dim past I proposed to your mother.
Uzun yillar önce, çok uzak geçmiºte... ... annenize evlenme teklif ettim.
Always the prop and comfort of his dear mother.
Her zaman sevgili annesine destek ve yardımcıydı.
My dear father and mother, who are still alive... and enjoying good health, drink it and so I follow their footsteps.
Sevgili annem ve babam, ki halen hayattalar... ve sıhhatleri gayet yerinde, bunu içiyorlar ben de onların izinden gidiyorum.
- Oh, dear, well if it's all right with Mother.
- Canım eğer annemle her şey yolunda giderse.
Your dear mother was so fond of Anne.
Annen Anne'e çok düşkündü.
- All right, mother, dear.
- Pekala, anne.
Mother, dear mother.
Annem, güzel annem.
I was "hmm" last night, dear Mother
Dün gece "hım" oldum, anneciğim
I was drunk last night, dear Mother
Dün gece sarhoş oldum, anneciğim
- Sister? - Yes, dear? Can I show this dress to my mother?
Efendim, elbiseyi alıp anneme gösterebilir miyim?
That is why I love you so Mother Russia, my dear fate!
Bu yüzden Ana Rusya'yı çok seviyorum, sevgili kaderimizi!
Farewell, dear Mother.
Allahaısmarladık, sevgili annemiz.
You see, dear, your mother is not really old. She can have admirers, too.
Bak tatlım, annen pek de yaşlı değil.
Good night, Mother, dear.
İyi geceler canım anneciğim.
- "Thank you, Sadie, darling." - " Good night, Mother, dear.
"Teşekkür ederim, Sadie, hayatım." " İyi geceler canım anneciğim.
My mother's really a dear.
Annem çok tatlıdır.
Dear mother, go to sleep
Sevgili anne, uykuya dal
- My... my... my dear mother-in-law.
- Sevgili kayınvalideciğim.
How is your dear mother?
sevgili anneniz nasıllar?
Dear lady, your mother would speak with your noble sire.
Leydim, anneniz asil babanızla konuşmak istiyor.
At my house, with your dear mother and me, you had the very best o all possible worlds
Evimizde, değerli annen ve benimle, Mümkün olan en iyi hayatı yaşadın.
"Dear Mother, I married the most dreadful man."
"Sevili anneciğim, korkunç bir adamla evlendim."
Linda, dear, do I have the pleasure of a dance with your mother?
Annenle dans etmemin bir sakıncası var mı?
It belonged to my mother and is very dear to me.
Anneme aitti ve benim için çok değerli.
Run along to your mother, dear
Annene git, tatlım.
Just this once, dear Mother, say yes.
Sadece bu seferlik, anne, kabul et.
Dear mother, I have arrived safely.
Sevgili anne, sağ salim vardım.
Another one of my surprises, dear Mother.
Sürprizlerimden biri, sevgili Anneciğim.
Certainly not, dear Mother!
Elbette yapmam, Anne!
I know you will conduct yourself in a manner which would make your poor, dear mother proud of you.
Eminim sevgili bahtsız annenin... seninle gurur duymasını sağlayacak şekilde davranacaksın.
We all have our bright moments, dear Mother.
Hepimizin parlak zamanları vardır, anneciğim.
Dear Mother.
Canım annem.
I remember your dear mother telling me about it.
Hatırlıyorum, sevgili annen söylemişti.
"Dear Mother. I can not go on living."
"Sevgili Anne, Yaşamaya devam edemiyorum."
You're a very beautiful young girl, considering you've grown up without your poor dear mother.
- Zavallı annen olmadan büyüdüğünü de göz önüne alırsak. Sen çok güzel ve tatlı bir genç kızsın,
dear 8636
dearie 304
dearest 185
dear lord 403
dear brother 72
dear sister 43
dear diary 140
dear heart 25
dear me 160
dear dad 43
dearie 304
dearest 185
dear lord 403
dear brother 72
dear sister 43
dear diary 140
dear heart 25
dear me 160
dear dad 43
dear mom 32
dear cousin 23
dear friend 125
dear lady 79
dear jesus 20
dear mother 63
dear god 1253
dear mrs 34
dear girl 45
dear man 23
dear cousin 23
dear friend 125
dear lady 79
dear jesus 20
dear mother 63
dear god 1253
dear mrs 34
dear girl 45
dear man 23
dear mom and dad 20
dear father 41
dear son 27
dear one 20
dear guests 21
dear friends 148
dear madam 32
dear mr 160
dear child 45
dear boy 203
dear father 41
dear son 27
dear one 20
dear guests 21
dear friends 148
dear madam 32
dear mr 160
dear child 45
dear boy 203