English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dear heart

Dear heart translate Turkish

310 parallel translation
Dear heart, I would have told you all about it.
Canım benim. Sana anlatmam gerekirdi.
There, dear heart, it's all over now.
Tamam canım, hepsi geçti.
- You never clean up, dear heart.
- Temizlik yaptığın yok zaten, canımın içi.
A Medusa, dear heart, is a....
Medusa, tatlım, bir...
Get up, Dad. Get up, dear heart.
Kalk Baba, kalk sevgili kalp.
Take good care of it, dear heart.
Ona iyi bakın, sevgili bayan.
Mmm? I forgot to give you this, dear heart.
Sevgilim, sana bunu vermeyi unuttum.
You're so right, dear heart.
Çok haklısın canım.
Good-bye, dear heart.
- Elveda canım.
Thanks to me, dear heart.
Benim sayemde canım.
Dear heart, why don't you dummy up.
Canım benim, neden biraz susmuyorsun?
Farewell dear heart, adieu my joy.
Elveda, sevgilim!
I tell you, I've been about as unhappy as a man can be... that this thing has gone sour, dear heart.
İnan bana, olayın böyle tatsız bir hale gelmesine... o kadar çok üzülüyorum ki, canım benim.
My dear, I can't tell you how sorry I am... but I hope with all my heart that Jekyll will have something to say for himself.
Tatlım, ne kadar üzüldüğümü anlatamam... tüm kalbimle umuyorum ki Jekyll'ın geçerli bir nedeni vardır.
I've held my tongue because i hadn't the heart to open your dear eyes.
Sen ona bir şans tanıdın. Bütün yüreğini ona açtın.
My dear, I know your heart must be breaking.
Hayatım, biliyorum, yüreğin parçalanıyor olmalı.
Dear, it breaks my heart for you. But what you have to oppose now is the history of your own selfless and perfect motherhood.
Sevgilim, çok üzgünüm ama fedakâr ve mükemmel analık geçmişine karşı çıkmak zorundasın.
Dear Lord... remove all bitterness from my heart.
Sevgili Tanrım, yüreğimdeki acıyı yoket.
I'm sorry to have to tell you, my dear, that your education, such as it is, was paid for by many a broken heart.
Sana bunu söylediğim için üzgünüm ama okul paranı bu kırık kalpler sayesinde ödeyebildim.
It's just that these things are dear to my heart.
Hayır, sadece şu var ki, bunlar benim için değerli şeyler.
I do, bless your dear gentle heart.
Evet, Tanrı seni korusun.
- My heart is breaking! Irene, my dear daughter!
- İçimde fırtınalar kopuyor Irene, sevgili kızım!
You are my true and honorable wife, as dear to me as are the ruddy drops that visit my sad heart.
Sen öz be öz şerefli karımsın benim. Kasvetli yüreğime can getiren yakut damlaları gibisin benim için.
My heart yearns. For you, my dear.
Gerçek aşk bizimkisi.
I'm ready to give you my heart, dear
Sana kalbimi vermeye hazırım, canım
My dear, I swear to you on my heart... I haven't the remotest idea where the baroness is... or what happened to her.
Azizim, yemin ederim ki... ne baronesin nerede olduğunu... ne de şu an ne hâlde olduğunu biliyorum.
This dear, simple Britisher who had dedicated himself, heart and soul, to a city.
Bu sevgili, basit İngiliz vatandaşı, kendini tüm kalbi ve ruhuyla bu şehre adamıştı.
Or perhaps of those driven to the camps at gunpoint amid the barking dogs and glaring searchlights, with the flames of the crematorium in the distance, in one of those night scenes so dear to a Nazi's heart.
yoksa, belki de namlu ucunda kamplara sokulanların, havlayan köpeklerin ve gözleri kör eden projektörlerin, biraz ötede ölülerin yakıldığı krematoryumun alevleri, arasında bu gece manzarası bir Nazi'nin kalbinde aziz duygular yaratıyor.
The truth would break his dear old heart and send Bithiah into exile or death.
Gerçek onun yaşlı kalbini kırabilir ve Bithiah sürgüne ya da ölüme gönderilir.
A son I held very dear to my heart.
Çok sevdiğim oğlum.
Out of regard for the tender heart of my dear brother.
Yufka yüreğinin sözünü dinle, sevgili kardeşim.
It's a treasure he held dear to his heart.
Çok değer verdiği bir eşyaydı.
But dear to my heart.
Ama kalbimdesin.
A person dear to you has opened her heart to me and charged me to tell you, trusting, perhaps wrongly, that your consideration for me...
Sevdiğiniz biri bana kalbini açtı ve size bir şey söyleme görevi verdi, belki de benimle ilgili düşüncenizde yanıldı...
My love and my own dear here in my arms and stay here in my heart.
Aşkım ve Sevgilim, Burada kollarımda ve kalbimde kal.
My dear tutors, I'm afraid neither of you can touch his bastard's heart.
Sevgili hocalarım, korkarım hiçbiriniz o piçin kalbine dokunamazsınız.
My dear Governor, my dear Lobos, I don't think your soldiers have really got their heart in their job, have they? Mmm?
Sevgili yöneticim, sevgili Lobos'um, askerlerinizin kendini işlerine verdiklerini düşün müyorum, öyle miler?
... dear friend to whom we'll drink a toast from the heart.
sevgili dostum için... Onun şerefine içelim.
My dear friends, please don't have a heart attack because the nearest specialist is in Vienna.
Sakın kalp krizi geçirmeyin, zira, yakınlarda kalp uzmanı yok!
My dear friend, I wish with all my heart you could be restrained.
Sevgili dostum, keşke seni dizginlemenin bir yolu olsaydı.
If my heart's dear love...
Eğer yüreğimdeki aşk... Yemin ederim!
My heart's dear love is set on the fair daughter of rich Capulet.
Aşık oldum zengin Capulet'in kızına.
Well, you could say I have a warm place in my heart for the dear little thing.
Pekala, sevgili küçük araba için kalbimde sıcak bir yer var diyebilirsin.
It is with heavy heart that I appear before you today on this, my first public appearance since the death of your president, my dear husband.
Sevgili eşim, başkanınızın ölümünden beri üzüntülü bir kalp ile ilk kez karşınıza çıkıyorum.
It is with heavy heart that I appear before you today on this, my first public appearance since the death of your president, my dear husband.
Sevgili eşim başkanınızın ölümünden beri... üzüntülü bir kalp ile ilk kez karşınıza çıkıyorum.
It is with heavy heart I appear here before you today on this, my first public appearance since the death of your beloved president, my dear husband.
Sevgili eşim başkanınızın ölümünden beri üzüntülü bir kalp ile ilk kez karşınıza çıkıyorum.
Don't dream of coming back one day to find a Germany... which was so dear to your heart.
Günün birinde döndüğünde o gönülden bağlı olduğun... Almanya'yı yerinde bulacağını sanma sakın.
So it's now time for me to come back home and build a new life in my native land, so dear to my heart.
Bu da demek oluyor ki, benim eve dönüp doğduğum topraklarda yeni bir hayat kurma vaktim geldi, canımın içi.
"My dear children. I am so afraid that in heaven " I shall miss you who are so dear to my heart here on earth.
Sevgili çocuklarım, cennette sizin gibi benim için çok değerli kişileri özleyeceğimden korkuyorum.
It seems to make me return to the place, poignantly dear to my heart, where my grandfather's house used to be,
Beni keder dolu bir sevgiyle sevdiğim eve götürüyor.
My dear, beneath these rough uniforms, there's a heart of the purest gold.
Tatlım, bu kaba üniforma altında, saf altın bir kalp var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]