Dear friend translate Turkish
1,490 parallel translation
And supervising veterinarian, my good, my dear friend, Dr. Charles Johnson.
ve danışman veterinerimiz - benim iyi, biricik arkadaşım Dr Charles Johnson.
A necklace belonging to my dear dear friend, Wilma Slaghoople.
Sevgili arkadaşım Wilma Yontmataş'a ait bir gerdanlık.
My dear friend. My loyal commander.
Sevgili dostum, benim sadık komutanım.
I'm so sorry my dear friend, but I can't stay for dinner.
Çok üzgünüm, akşam yemeğine kalamayacağım.
I'm just showing my very dear friend William Miller around.
Sevgili arkadaşım William Miller'a ortalığı gezdiriyorum.
Now I told the King that you were probably consoling a dear friend... le Duc de Longueville.
Kral'a bir dostunuzu teselli ettiğinizi söyledim. Longueville Dükü'nü.
- I took it to remember a very dear friend.
Onu gerçek bir dostu hatırlatması için çektim...
All she needs to do is dress suggestively like our dear friend...
Tüm yapmamız gereken arkadaşımın ki gibi imalı bir elbise giymek...
Have a safe walk home. Goodbye, dear friend.
Sağ salim evinize varmanız dileğiyle, hoşçakalın, sevgili dostum.
- Oh, my dear friend!
- Oh, sevgili dostum!
That's what progress is about, my dear friend, and it's about new jobs, houses and more tourists!
Gelişim böyle bir şeydir, sevgili dostum. Yeni iş, ev ve daha fazla turist demektir!
My dear friend, you came to say goodbye.
Sevgili arkadaşım, iyi yolculuklar demeye geldin demek.
" Dear friend, may we remind you that tonight, at 12 o'clock the term allowed for the repayment of the loan is at an end.
"Sevgili dostum... Borcunu ödemen için tanınan süre... " bu gece doluyor.
An expert political editor, whom I've invited to talk about the Commune's social and economic policy, a much debated subject recently. Good evening, my dear friend. Tell us about these so-called revolutionary achievements.
Bu filmin yapım aşamasında,... kendi tecrübelerine ve motivasyonlarına göre kendi karakterlerini geliştirmelerini mümkün kılan bir oyuncu ekibiyle birlikte, birçok grup tartışması ve kişisel araştırma yapılmıştır.
He marries our dear friend Priya Sharma, turns her into a Foogaliya... and he takes her away to New York forever!
O bizim sevgili arkadaşımız Priya Sharma ile evlenir Foogaliya'ya döner. Ve sonsuza dek New York'a döner.
Help me, Jack the Cricket, dear friend, I'm dying!
Yardım et, Çekirge Jack, Aziz dostum. ÖIüyorum!
"To a dear friend on Valentine's Day."
"Sevgililer Günü'nde unutmadığım sevgili bir dost."
Throw in the occasional downward spiral of a dear friend and a baby here and a death there and all you've got is some soul-sucking mind-numbing ennui.
Sevgili bir arkadaşın ara sıra aşağı doğru giden girdabına kapılma. Burada bebek orada ölüm var. Ve tek sahip olduğun bazı ruh emici akıl uyuşukluğu sıkıntısı.
How could you let my dear friend sit here with an empty cup?
Dostumun boş bir fincanla oturmasına nasıl izin verirsin?
Ellen is a dear friend of mine.
Ellen benim çok yakın arkadaşım.
And I'm sure you will, my dear friend.
Eminim Öyle Olacak, Dostum.
Eh No, dear friend...
Hayır, hayır, kahretsin ki..
And your dear friend.
Ve sizin yakın dostunuz.
Eddie's a dear friend, but we've done him to death.
Eddie çok iyi bir arkadaş, ama onu ölümüne sömürdük.
Asked about the loss of his dear friend, Dean Kansky, the Pulitzer Prize-winning author and executive editor of the New York Times, described Jonathan as a changed man in the last days of his life.
Sevgili arkadaşının kaybı hakkında, Pulitzer Ödülü sahibi, ve New York Times editörü Dean Kansky'e sorular sorduk.
My dear friend.
Benim sevgili arkadaşım.
Congratulations, my dear friend.
Tebrikler, sevgili dostum.
Dear friend Georg Brandes.
Sevgili arkadaşım Georg Brandes.
My dear friend Strindberg... a great funeral takes place outside... the burial of prince Carignano.
Sevgili arkadaşım Strindberg... dışarıda büyük bir tören var... Prens Carignano cenaze töreni.
"Dear friend, it is important to snatch buns."
Aziz dostum, çörek kapmak mühimdir.
Dawson, you and I have lost a very dear friend and the pain of that loss isn't going to disappear any time soon.
Dawson, sen ve ben çok iyi bir dostumuzu kaybettik. Ve bu kaybımızın verdiği acı kolay kolay geçmeyecek.
And this my dear friend Marco Foganolo.
Bu da sevgili arkadaşım Marco Foganolo.
Dearly beloved, we are gathered here today to pay our final respects and to say farewell... to our dear friend, Commander John Crichton.
Değerli dostlar, bugün sevgili dostumuz merhum Komutan John Crichton'a olan son görevimizi... yerine getirmek ve onu ebedi yolculuğuna uğurlamak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz.
Pitty is a dear friend, and you will be nice to her.
Pitty kıymetli bir arkadaşımızdır ve sen ona karşı nazik olacaksın.
- Telman is a very dear friend of yours.
- Telman senin çok yakın arkadaşın.
I'm afraid that skull belongs to my dear friend,
Maalesef o kafatası sevgili dostum,...
He's my dear friend, but come on.
İyi bir arkadaşım, ama bak.
- The owner is a dear friend.
- Buranın sahibi dostumuzdur.
I put my own life before that of an entire village, and that of a dear friend.
Kendi hayatımı tüm bir köyünkine tercih ettim, ve iyi bir dostunkine.
But after talking to a dear friend...
Fakat değerli bir arkadaşımla konuştuktan sonra...
Sure. Yeah That's my dear friend Will
Bu sevgili arkadaşım Will.
Good-bye, my dear friend.
" Elveda, sevgili dostum.
Very dear, very close friend of Lester Bangs. William Miller.
Lester Bangs'in çok yakın dostu William Miller.
Dear Lord, we pray that You will bless this food... to the nourishment of our bodies, and we pray, Lord, for a safe delivery and a healthy child... for our new friend.
Ya Rabbi.. Sana bize verdiğin nimetler için dua ediyoruz ve yeni arkadaşımız için güvenli bir doğum ve sağlıklı bir çocuk için dua ediyoruz
Why don't you bring your friend inside, dear?
Niçin arkadaşını içeri getirmiyorsun, azizim?
Do your dear, sweet friend a huge favor.
Bu sevgili arkadaşına büyük bir iyilik yap.
Jim Dear, I think Scamp brought a friend home.
Jim Dear, galiba Scamp eve bir arkadaş getirmiş.
"Dear Tarek, you are the only one I can write a letter to because you're my only friend."
"Sevgili Trek, sen mektup yazabileceğim tek kişisin çünkü sen benim tek arkadaşımsın."
Dear Mr. Teacher... old friend, Jacob Burckhardt... deep down, I'd rather be a Basel teacher than be god... but I didn't dare to take so far my personal selfishness... to the point of leaving, by that, the creation of the world.
Sevgili Bay Öğretmen... eski dostum, Jacob Burckhardt... içtenlikle söylüyorum, Basel'de hoca olmayı tanrı olmaya tercih ederdim... ama bencilliğimi daha ileri götürmeye cüret etmedim... orayı bırakarak, böylece, dünya yaratıldı.
Dennis is a dear old friend.. and a fantastic lover.
Dennis eski bir arkadaş aynı zamanda mükemmel bir sevgili.
The owner's a dear friend of ours.
- Buranın sahibi dostumuzdur.
dear friends 148
friends 2160
friend 1938
friendly 281
friendship 155
friends with benefits 24
friends forever 21
friends and family 37
friendly fire 24
friends of yours 55
friends 2160
friend 1938
friendly 281
friendship 155
friends with benefits 24
friends forever 21
friends and family 37
friendly fire 24
friends of yours 55
friends of mine 20
friend or foe 27
friend of a friend 19
friend of mine 37
friend of yours 87
dear lord 403
dear brother 72
dear sister 43
dear diary 140
dear heart 25
friend or foe 27
friend of a friend 19
friend of mine 37
friend of yours 87
dear lord 403
dear brother 72
dear sister 43
dear diary 140
dear heart 25
dear dad 43
dear me 160
dear mom 32
dear cousin 23
dear jesus 20
dear lady 79
dear mother 63
dear mrs 34
dear god 1253
dear girl 45
dear me 160
dear mom 32
dear cousin 23
dear jesus 20
dear lady 79
dear mother 63
dear mrs 34
dear god 1253
dear girl 45
dear mom and dad 20
dear son 27
dear man 23
dear father 41
dear one 20
dear guests 21
dear madam 32
dear child 45
dear mr 160
dear boy 203
dear son 27
dear man 23
dear father 41
dear one 20
dear guests 21
dear madam 32
dear child 45
dear mr 160
dear boy 203