English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Move along

Move along translate Turkish

1,412 parallel translation
Causing a disturbance? Move along.
Kargaşa çıkarıyoruz.Yürü
You say, "Move along," but I say " First up.
Sen, "devam et," dersin.
Move along.
Devam et.
One of the perks of being a partner is getting associates to do the work while partners go off and eat waffles! Move along!
Ortak olmanın avantajlarından biri de, elemanlar çalışırken ortakların, yan gelip yatarak, waffle yemesidir.
Let's move along.
Devam edelim.
Let's move along, Richard.
Sen devam et, Richard.
Move along, Richard.
Devam et, Richard.
Richard, let's just move along.
Richard, devam edelim.
Move along.
Devam edin.
- Move along.
- Devam et, Richard.
Just move along, Richard.
Devam et, Richard.
- Move along, Richard.
- Devam et, Richard.
Move along, guys. Nothing to see here.
Hareketliler Buraya bakmaları zaman almaz bu daha bir şey değil
Come on, ladies, move along.
Haydi, bayanlar, yol alın.
- Well, then, move along and mind your own business.
- Peki, o zaman, şimdi yolumdan çık, ve kendi işlerinle ilgilen.
Assume she's been captured, Move along and try to find the others.
Kızın yakalandığını varsayıp, devam edecek ve diğerlerini bulmaya çalışacak.
A little work in the Columbia years could help it move along a little faster.
Aslına bakarsanız Columbia'da çalıştığınız yıllar üzerinde değişiklik yapsak diyorum.
Hey, Hoyt, move along!
Hoyt, yürü git!
Sorry, move along.
Üzgünüm, yoluna devam et ".
- Move along, sir!
Uzaklaşın buradan bayım.
Move along, sir!
Uzaklaşın bayım!
Oh sure, we understand. Move along.
Elbette, anlıyoruz.
Now move along, children, you're holding up the line.
Devam edin çocuklar, sırayı bekletiyorsunuz.
- All right, officer, I'll move along.
- Tamam memur bey, kenara çekiyorum.
Move along mustang.
Haydi bakalım Mustang.
Move along!
İlerle!
Move along.
Dağılın.
Come on, move along. Move it. Come on.
Hadi, buraya gelin, kımıldayın.
Their intention, at present is to move along William Street all the way along...
William sokağı boyunca ilerleyerek
Come on... move along.
- Hadi... devam edin. - Haydi!
Your friend's right. Why don't you listen and move along... before something terrible happens to you.
Neden başına kötü bir iş gelmeden önce onu dinleyip buradan gitmiyorsun?
Ali, let's move along.
Ali, hadi yalnız hareket et.
Till I said, Fred, move along.
Fred, artık yeter, dediğimde.
Let's move along.
Haydi, gidelim.
I have to move along?
Kımıldamam gerekli mi?
As a senior partner, if a staff meeting stalls I'm behooved to move it along.
Kıdemli ortak olarak, personel toplantısı duraklarsa devam ettirmek bana düşer.
Move along.
İlerle.
Nothin'to see, move it along
Görülecek bir şey yok, devam edin.
Hey, move it along.
Hey, yürümeye devam et.
- Can we move this along?
- Şimdi yaptığımız şeye geri dönebilir miyiz?
Move it along, Miss Nelson.
Başka soruya geçin Bayan Nelson.
- Then move along.
- Yürü öyleyse.
Can we move this along?
Acele edebilir miyiz?
Now, move along.
Şimdi, devam et.
I'm just trying to move things along.
Çabuk olmaya çalışıyorum.
As long as the mother can keep it on the move, it will be safe, and she does her best to hurry it along.
Anne hareket etmeye devam ettiği sürece güvende olacaklar ve o da acele etmek için elinden gelenin en iyisini yapıyor.
2nd Recon Company will move out at 0600 and scout along road 04.
2. Birlik 0600'e gidecek ve 04 yolu boyunca keşfe çıkacak.
Move it along!
Acele edin!
I have to sing along to the tape, I can't just move my lips, right?
Kasede söylemem gerek, sadece dudaklarımı oynatamam, değil mi?
Mingo, move your shit, stay out of my way... and we'll get along just fine.
Mingo, pılını pırtını topla ve benden uzak dur.
Move it along.
Devam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]