English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ M ] / Move your feet

Move your feet translate Turkish

225 parallel translation
- Move your feet.
- Ayaklarını çek.
Come on, move your feet!
Yeter! Hadi, kaldır ayaklarını!
Come on, Rube. Move your feet.
Haydi Rube, yürü bakalım.
Move your feet Get out the lead Put a hat on to cover the point on your head
# Kıpırda, saçmalama # Kafandaki sivriliği gizle şapkayla
Move your feet and go!
Ayağını kaldır ve ileri at!
Move your feet
# Oynat ayaklarını.
Move your feet a little bit the other way.
Ayağını şuraya doğru al.
- Then move your feet!
- İkile öyleyse! - Ben bir erkeğim!
# You better move your feet...
Ayaklarını oynatsan iyi olur...
# You better move your feet if you don't wanna eat # A meal that's called Fist City
Ayaklarını oynatsan iyi olur, Fist City denen eti yemek istemiyorsan tabii.
Just move your feet to the rhythm.
Sadece ayaklarını... ritme uygun olarak oynat.
Take for combinations, move your feet. That's it.
Ayakları yerden kesecek yumrukları konuştur.
Move your feet!
Ayaklarını çek!
Move your feet. move your feet.
Ayaklarını oynat. Ayakları oynat.
Move your feet. come on. come on.
Ayakları oynat. Hadi, hadi.
Move your feet. move your feet.
Ayakları oynat. Ayakları oynat.
Move your feet.
Ayaklarını kıpırdat.
I said move your feet, Frank.
Ayaklarını kıpırdat dedim Frank.
Don't move your feet, okay?
Ayaklarını kıpırdatma tamam mı?
- Would you move your feet?
- Ayaklarını çeker misin?
- Keep the metre running. - Get down, get up and move your feet
Taksi metre açık dursun.
- When you move your feet?
- Ayaklarını ne zaman oynatacaksın?
- Just move your feet.
- Ayaklarını hareket ettir. - Peki, Ayaklarımı hareket ettireyim.
- Move your feet.
- Ayaklarını hareket ettir.
Move your feet.
Topla ayaklarını.
You'll move your feet.
Eliane, bacaklarını hareket ettireceksin, çünkü hazırsın.
Skip, don ´ t move your feet.
Skip, ayağını kımıldatma.
Lower, Monica, move your feet!
Daha alçak, Monica, ayağını oynat!
Move your feet.
Ayaklarını oynat.
- Move your feet.
Çekil oradan.
She might be able to teach you to move your feet.
- Ayaklarınızı oynatmayı öğretecek.
Every time you meet a pretty babe... you're either out on your feet or you get the order to move.
Güzel bir kızla karşılaştığın zaman... ya çok yorgunsundur, ya da hareket emri alırsın.
Why don't you put your feet up on this sofa? " No, I know every move.
Ayaklarını kanepeye uzatsana. " Tüm numaraları biliyorum.
You can be standing, sitting, lying down, head down or with your feet up, but we don ´ t move till you tell me the truth.
Dikilebilirsin, oturabilirsin, baş aşağı durabilirsin, uzanıp yatabilirsin, ama bana gerçeği söyleyene kadar hareket etmiyoruz.
Try to remember why you couldn't move your hands and feet.
El ve ayaklarınızı niçin hareket ettiremediğinizi hatırlamaya çalışın.
- Then you put your feet on the spikes, and I move the rope one spike at a time. - Yes.
- Evet.
- Look, move your feet or something.
- Hadi, ayaklarını salla.
Will you move your big feet.
Koca adımlarınızı atacak mısınız?
Stand on your feet, put your hands over your head and move nice and slow.
Ayağa kalkın, ellerini kaldırın ve yavaş hareket edin.
Let your feet move.
Ayaklarının hareketine izin ver.
Uh, I hate to bother you, but could you move your truck a couple feet so I can get out?
Rahatsız etmek istemezdim ama çıkabilmem için kamyonunuzu bir kaç metre geri alabilir misiniz acaba?
♪ Move Your Feet ♪ When The Music's Deep down in you ♪ There's Nothing That you can do
# ayağımızı vuralım # # müzik içinde derinlerde bir yerdeyse # # yapacak bir şey yok demektir # # ama inan # # oh inan # # şarkı söylemek gibisi yoktur # # ve karışan seslerimiz çoktur # # oh, birlikte müzik yapalım bebeğim #
Move. Come on, Jon, get on your feet. Let's move!
Çabuk!
Move your hands and feet!
Dikkat et! Bizi yakalatacaksın.
Move your fat feet, man.
Çek şu şişko ayağını.
Move your feet.
Ayakları oynat.
And you're not too light on your feet. Now move!
Son baktığımda ayaklarının üzerinde pek hafif görünmüyordun.
Get your feet up! Move it!
Çalıştırın şu ayaklarınızı!
move your damn feet! this'll hold.
Yürü çabuk!
geiler, move it! Pick up your feet!
Aç pergelleri!
Your feet shall be smooth... As you move through the valley of death!
Ölüm vadisinde yürürken ayaklarının altı yumuşacık olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]