My father's dead translate Turkish
243 parallel translation
My father was a civil servant. He's dead.
Babam memurdu ve o öldü.
They all thought she was dead, but my father, he kept ladling gin down her throat... till she come through so sudden, that she bit the bowl off the spoon.
Herkes öldüğünü düşündü ama babam boğazına durmadan cin döktü... öyle çabuk kendine geldi ki kaşığı ısırdı.
Your father's dead, my child ; And what will you do now?
Baban öldü, çocuğum ; ne yapacaksın şimdi?
Well, my father's not dead, and he'll whip me good if I don't bring back the cow.
İyi, benimki ölmedi ama. Ve şu ineği geri götürmezsem beni bir güzel dövecek.
My... my father's dead.
Hayır.
I'm more interested in why you vandals confiscated my dead father's clothes.
Siz barbarların ölmüş babamın eski giysilerini neden aldığınızla daha çok ilgileniyorum.
- My father is dead, and I have economic troubles.
- Babam öldü, ve ekonomik sıkıntılarım var.
My mother's dead, and so's my father, but the old guy's still alive, damn him!
Anam öldü, babam da öldü,.. ... ama bizim bunak hâlâ hayatta, anasını satayım.
My father's dead.
Babam öldü.
But I can't bring my father, because he's dead.
Fakat babam gelemez, o öldü.
My father's dead now, Scotty.
Babam öldü, Scotty.
- My father's dead.
- Babam öldü.
Well, my mother and father's dead, and my two brothers and myself... we worked the... we worked the farm.
Annem ve babam öldü,... ve iki kardeşimle birlikte çiftliği işlettik.
My father's dead.
-.. babanın seni gömmesi gerekebilir. Geçen yıl Küçük Büyük Boynuz Sioux..... tarafından öldürüldü. - Babam öldü.
My mother's dead. My father's ill.
Annem öldü, babam ise hasta.
My father's spirit cannot find peace in the land of the dead because his murder has not been avenged.
Babamın ruhu, ölümünün intikamı alınmadan ölüler ülkesinde huzur bulamaz.
Where have they buried... my dead father's flute?
Onların gömüldüğü yerde... Rahmetli babamın flütü?
- My uncle. - My father's dead.
- Babam öldü.
My father's dead.
Benim babam öldü.
- My father's dead!
- Benim babam öldü!
- My father's dead!
- Babam öldü!
So I'm sitting there and my father comes out of the room and tells me that she's dead.
Ve orada oturuyorken babam odadan çıktı ve bana onun öldüğünü söyledi.
My father's dead because of some crazy...
Babam kaçık birinin..
I thought that now my father's dead, it would end.
Babam öldüğü için son bulacağını düşünmüştüm.
You should be glad my father's dead.
Babamın öldüğüne memnun olman gerekir.
My father's been dead for 14 years.
Babam öleli 14 yıl oldu.
Or you, my dead mother and my father will all be able to talk to each other and none of you are gonna need a medium to do it.
Yoksa sen, ölü annem, babam ve ben oturup birbirimizle istediğimiz zaman konuşabiliriz Ve senin dışında hiçbirinin bunu yapmak için medyuma ihtiyacı yok.
My father's half-dead.
Babam ölmek üzere.
Look, I don't care what somebody told you. My father's been dead for six years.
Bak, o biri sana ne söylediği umrumda değil, benim babam altı yıI önce öldü.
My father's dead, thanks to these assassins!
Babam öldü teşekkürler bu katillere!
- My father's dead, and he's alone and he's still suffering!
- Babam öldü, yalnız ve hala acı çekiyor.
My father's dead.
- Babam öldü.
Amarante, my father's been dead for six years.
Amarante, babam 6 yıl önce öldü.
- My father's dead, too.
- Babam da öldü.
And although I love you more dearly than my dead father... I have to turn away.
Ve seni ölmüş babamdan bile çok sevdiğim halde... artık sana sırt çevirmek zorundayım.
And when she's dead, I'm gonna climb out of these goddamned mountains, back to my father, back to my room in my house.
Öldüğünde bu kahrolası dağlardan aşağı tırmanıp, babama, odama ve evime geri döneceğim.
She married my father. He's dead.
Babamla evlendi ve babam da öldü.
my father's dead.
Babam ölmüş.
He reminds me of my poor dead father, he's just like him.
En baştan beri ondan hoşlandım.
My father's dead!
Babam öldü!
My father's dead, Scully.
Babam öldü, Scully.
Mom bought Skylar a drop-dead wedding dress. Holden's father and my father made friends.
Annem Skylar'a, düşüp ölünecek bir gelinlik almış Holden'ın babası ve benim babam arkadaş olmuş.
Francis, my father's dead.
- Francis, benim babam öldü.
That's what my father said, and I believed him... until the next day... when they found my cousin... dead among his cattle... looking exactly like this man.
Babam da öyle demişti. Ben de ona inandım ta ki ertesi gün kuzenimi sığırların arasında ölü buldukları ana kadar. Tıpkı bu resimdeki adam gibiydi.
My father's, well, he is dead.
- Babam, şey... öldü
- Well, my father's dead, so...
- Babam öldü- -
It's my dead father's music!
Ölmüş babamın şarkısı!
As you may have guessed, it's inhabited by the ghost of my friend's dead father.
Tahmin ettiğin gibi, arkadaşımın ölen babası tarafından mesken edilmiş durumda.
My father says Garak's dead.
Babam Garak'ın öldüğünü söyledi.
My father was as devoted as you, and now he's dead.
Babam da senin kadar kendini bu işe adamıştı ve öldü. Ne için peki?
It's my poor father you wanted dead, so you alone would have all the money
Zavallı babamı öldürmek istedin, böylece tüm paraya yalnız konacaktın.
my father's 33
dead 2365
deadline 20
deadly 57
deadshot 26
dead girl 16
dead end 102
dead ahead 30
dead or alive 151
dead man walking 43
dead 2365
deadline 20
deadly 57
deadshot 26
dead girl 16
dead end 102
dead ahead 30
dead or alive 151
dead man walking 43
dead man 40
dead meat 35
dead people 32
dead body 39
dead hands 25
dead serious 25
dead and 19
dead on 16
dead guy 19
dead bodies 32
dead meat 35
dead people 32
dead body 39
dead hands 25
dead serious 25
dead and 19
dead on 16
dead guy 19
dead bodies 32
dead wife 18
dead is dead 27
dead clade walking 20
my fair lady 19
my family 595
my favorite 192
my father is 24
my father 1334
my father is dead 46
my father told me 25
dead is dead 27
dead clade walking 20
my fair lady 19
my family 595
my favorite 192
my father is 24
my father 1334
my father is dead 46
my father told me 25