English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Poor bastard

Poor bastard translate Turkish

543 parallel translation
Melina, I have everything, you know : all the scenes, and the black guy, and Buffalo Bill, and the script, and I have to furl the flag because I'm a poor bastard with no money
Melina, her şey var, biliyorsun : tüm oyunlar zenci adam, Buffalo Bill, senaryo ve yelkenleri salmam gerekiyor çünkü parasız budalanın tekiyim.
The poor bastard!
Zavallı şerefsiz!
- Poor bastard!
- Zavallı herif.
He thought I was some poor bastard.
Sen düşündüğümden de zavallı bir adammışsın.
Poor bastard.
Zavallı piç.
Poor bastard.
Zavallı serseri.
Sleeping till 4 p. M. Climbing over the poor bastard trying to break the bathroom door to wash him in the tub when he's 16.
Akşam 16.00'ya dek uyuyan, zavallı çocuğun üstüne tırmanan 16 yaşındayken bile, küvette onu yıkamak için banyonun kapısını kırmaya kalkan...
There's another one dead in Surrey, and for all I know, there's one in every bloody Home County and you're the poor bastard that knows what this Blondie looks like.
Başka biri de Surrey'de öldü bile. Bildiğim kadarıyla şu koca memlekette... bu Blondie'nin neye benzediğini bilen tek sefil piç kurusu sensin.
Poor bastard.
Piç kurusu.
- Yeah. You`d just let some poor bastard freeze to death, wouldn`t you?
Zavallı bir piç senin yüzünden donacak.
I've been giving it some considerable thought ever since Ben Rumson, my pardner here, poor bastard...
Son zamanlarda bunu etraflıca düşündüm,... buradaki ortağım Ben Rumson, zavallı piç kurusu...
The poor bastard didn't even know if the kid was his!
Zavallı adam çocuk kendisinden mi ondan bile emin değildi.
You're just a poor bastard.
Sen sadece zavallı bir piç kurususun.
The poor bastard is more like a caveman.
Zavallı piç kurusu aslında daha çok bir mağara adamına benziyor.
Poor bastard.
Zavallı adam, çok acı çekerdi.
- Poor bastard.
- Zavallı serseri.
The poor bastard. Paid cash for it, got hooked on his first trip.
Zavallı hergele nakit verip almıştı, ama daha ilk işinde enselendi.
It's the end of the line for SIade, poor bastard.
Slade denilen zavallı pislik artık yolun sonuna geldi.
Well, if I'm gonna get my sleep I'll have to take this poor bastard with me.
Eğer uyuyacaksam bu zavallı piçi de yanımda götürmeliyim.
Poor bastard's gonna swing in the morning and this brain wants to ask if he played with himself when he was five.
Sabah asılacak zavallı piçin aklı fikri 5 yaşından beri mastürbasyon yapmakmış.
- and the poor bastard drowns.
- Zavallı herifin kendisi boğuldu sonunda.
I feel sorry for the poor bastard, trying to keep his eyes on her.
Herif için üzgünüm, karısına göz kulak olmaya çalışıyor.
Poor bastard.
Zavallıcık.
It was that poor bastard in the plane.
Uçaktaki zavallı adam yüzündendi.
The poor bastard lost.
O zavallı kaybetti.
Poor bastard!
Zavallı piç!
Poor bastard.
Zavallı p.ç.
You poor bastard.
Seni zavallı piç.
You poor bastard.
Seni zavallı...
I guess the poor bastard thought it was his lucky bank.
Zavallı piç, galiba burayı şanslı bankası sandı.
I mean, that poor bastard is laying upstairs with his throat torn open,... and they've got you running around down here trying to figure out where you came from.
Yani, şu zavallı piç yırtık gırtlağıyla yukarıda yatıyor, ve onlar burada senin nereden geldiğini farketmen için çevrende koşuşturuyorlar.
Poor bastard.
Zavallı mahluk.
In my opinion, the death of the poor bastard was caused by massive hemorrhage due to a huge laceration of the jugular.
Bence, Bu zavallı piçin ölüm nedeni boynundaki bu yaradan dolayı aşırı kan kaybetmesi.
Until, finally, the poor bastard is reduced to a quivering, wasted piece of jelly.
Ta ki sonunda zavallı herif kasılan bir jöleye dönüşene dek.
We got a diagram from a guy that got across... before they shot the poor bastard.
Adamın birinden bir diyagram bulduk. Zavallı herif vurulana kadar köprüde ilerledi.
Shrinks the poor bastard down to 21 pounds.
-... biçare puştu 10 kiloya düşürmüş.
You poor bastard.
Seni zavallı serseri.
God, if that poor bastard Wolfe had heard you read this aloud in Polish, he would've written in Polish.
Eğer o zavallı hergele kitabı yüksek sesle Lehçe okuduğunu duymuş olsaydı - Lehçe yazmış olurdu.
Poor bastard that married her... probably couldn't get her to lie down.
Onunla evli olan zavallı hanım evladı büyük olasılıkla kızı beceremedi.
I didn't wanna give the poor bastard up, but it was my life, Charlie.
Onu o fakir piç için vermek istemiyorum, bu benim hayatım Charlie.
- On some poor bastard's grave?
- Zavallı piçlerin mezarına mı edeyim?
We pulled the poor bastard from the fire cold in his own sauce.
Zavallıyı ( küfür ) ateşten aldığımızda kendi sosunda soğumuştu bile.
You poor little bastard!
Seni sefil küçük piç!
Poor Jude was hit Henry's bastard in the head.
Zavallı Jude, kafasına vurmuşlar.
The bastard's already got over $ 1 200 in markers from all us poor people.
Pislik herif, şimdiden biz fakirlerin 1200 $ dan fazla parasını götürdü.
He won it... by making the other poor dumb bastard die for his country.
Savaşı ancak başka aptalların ölmesini sağlayarak, kazanabilirsiniz.
The poor, weak bastard.
Aciz, zayıf piç!
You poor, pathetic bastard!
Seni zavallı, acınası piç kurusu!
- Poor bastard!
- Zavallı adam.
Poor bastard.
- P * ç herif.
That poor bastard.
Zavallı piçler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]