English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Poor soul

Poor soul translate Turkish

319 parallel translation
"I'll whip your sinful body and your poor soul, into faith healing."
"Günahkâr vücudunla, zavallı ruhuna kırbaç ve duayla şifa vereceğim."
This trip's been too much for the poor soul.
Bu seyahat oncağıza fazla geldi.
Soon she will be no more, poor soul... and another maniac will become our emperor.
Zavallıcık kısa bir süre sonra aramızda olmayacak ve başka bir manyak da imparatorumuz olacak.
Maybe you can help that poor soul.
Belki o zavallıya yardım edebilirsin.
Don't say that about the poor soul.
Zavallı için böyle konuşma.
You are a poor soul, Dr. Mertens.
Acınacak haldesiniz Dr. Mertens.
What a poor soul!
Vah zavallı!
Och the poor soul.
Zavallı çocuk.
She had neither chick nor child, poor soul but she was well-respected and good to the poor.
Zavallının akrabası ve çocuğu yoktu. Ama saygı görürdü ve fakirlere yardım ederdi.
Poor soul.
Zavallıcık!
Lest this poor soul be forced to hobble for the rest of his life on one foot.
Bu zavallı ruh acı çekmeden, kalan ömrünü tek ayağıyla geçirebilirdi.
Poor soul.
Kötü ruh.
Poor soul.
Zavallıcık.
Poor soul.
Zavallı ruh.
You're a poor soul
Sen zavallının tekisin.
But he, poor soul, by your first order died, and that a winged Mercury did bear.
Maalesef zavallı adamcağız ilk emrinizle ölmüştü. Sanırsınız kanatlı Merkür * götürmüş o emri.
Who told me how the poor soul did forsake the mighty Warwick and did fight for me?
Bu zavallı insanın, yüce Warwick'ten ayrılıp benim yanımda çarpıştığını hatırlatan oldu mu?
Go, go, poor soul.
Git hadi, git, zavallı kadın.
Even now as we stand here... he is hurrying some poor soul to his doom... tempting him down the path of iniquity.
Şu an biz burada dururken bile o lanetine ruhlar katmaya devam ediyor ve günaha teşvik ediyor.
My mother's name was Elsa, the poor soul.
Annemin adı Elsa'ydı, zavallı kadın.
- Now that Mrs French, poor soul, is dead, I've moved in with my niece at 19 Glenister Road.
- Zavallı Bayan French öldükten sonra Glenister Yolu 19 numaradaki yeğenimin yanına taşındım.
I'd like to lay this little offering on that poor soul's grave.
Gazeteler zavallı genç kanun kaçağının yandığını yazdı.
I have to... stay here with him, poor soul!
Hayır burada zavallı kardeşimle kalmalıyım.
You poor soul.
Zavallı şey.
Who are you, poor soul? Why are you crying?
Kimsin sen, ey zavallı ruh?
I don't blame the poor soul for how he looks but a thing like that has been known to unsettle a man's mind.
Görünüşünden dolayı zavallıyı suçlayamam... ama böylesi bir insanın aklını karıştırır, değil mi?
I'm the poor soul of your father.
Ben babanın fakir ruhuyum.
Alas, poor soul. One dollar.
1 dolar.
Fine thing you did, giving a poor soul a Christian burial.
- Evet, tamam tamam. - Bu yaptığın çok güzel bir şey.
Crying, the poor soul.
Zavallı bir biçimde ağlıyordu.
Poor soul.
Zavallı adam.
What do you have against the poor soul?
Peki, bu adamın tam olarak suçu ne?
No, he's sleeping it off, poor soul.
- Uyuyor şimdi.
Poor soul, rest in peace.
Zavallı ruh, huzurla git, huzur içinde.
My little poor soul! Come here to give you a kiss.
Bahtsız yavrum benim!
Pauline... my god, the poor soul!
Pauline... Tanrım, zavallı şey!
While this poor soul died because of you!
Bu talihsiz insanlar senin yüzünden ölürken!
Therefore... let us pray for his poor soul... that it may be cleansed in purgatory.
Bu yüzden haydi bu zavallı ruh için dua edelim Araf'ta temizlensin diye.
T o show you how ungreedy I am since you broke loose and killed that poor soul who was only gonna try to help me take you in I'd be willing to settle for the $ 5000 for you dead.
Ne kadar tok gözlü olduğumu göstermek için, seni yakalamama yardım eden bu zavallı adamı öldürdüğün için seni öldürüp 5.000 dolara razı olacağım.
I realize the seriousness of what I said, but the proof is in the fact that some measures have been considered before making any attempts to help the poor soul, if I may say so.
Söylediğim şeyin ciddiyetinin farkındayım, ama zavallıya yardım etmek için girişimde bulunmadan önce bazı önlemlerin düşünülmesi gerektiği de gerçek, söylememe izniniz olursa.
I can still see and hear that wild hour... with poor Heathcliff trying to tear away the veil between death and life... crying out to Cathy's soul... to haunt him and torment him... till he died.
Cathy'nin ruhunu çağırmasını... ölünceye kadar kendisine görünmesi, acı çektirmesi için.
How is the poor, dear soul?
Bizim zavallı nasıl?
Well, at least poor Grandmother — may her soul rest in peace — was spared seeing a day like this.
En azından zavallı büyükannem, huzur içinde yatsın, böyle bir günü görmekten kurtulmuştu.
In my poor wandering soul
Pekçok acıyla dolu
I wish my poor father, bless his soul, had had less.
Ruhu şad olsun. Zavallı babamın inancı benden daha fazla değildi.
We had poor scratching to keep body and soul together waiting for the war to end.
Dişimizi tırnağımıza takıp çalıştık. Savaşın bitmesini bekledik.
I know this poor, unfortunate soul and the fight she's waging against sin.
Kardeşlerim, bu zavallı, talihsiz kimseyi tanıyorum ve günaha karşı verdiği mücadeleyi biliyorum.
You are all dressed up, that's why the poor old soul thought...
Çok iyi giyinmişsin, zavallıcık ondan böyle düş...
Poor Jack, rest his soul.
Zavallı Jack, toprağı bol olsun.
God knows what genius, what great works of art may be trapped... in the mind of this poor, wretched soul.
Tanrı bilir bu zavallı ruh içerisinde ne büyük zekâ ne büyük sanata yetenek saklı.
We may be saving some poor miscreant soul's liffe by doing this.
Bunu yaparak vicdansız adamların hayatını kurtarıyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]