English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Poor guy

Poor guy translate Turkish

1,422 parallel translation
- Yeah, but what about this poor guy?
- Evet, ama ya bu zavallı adam?
- Forget the poor guy.
- Boş ver zavallı adamı.
- You want to marry your beloved so you force the poor guy to ask you to marry him.
- Bu zavallı adama evlenme teklif ettiriyorsun, ve sonra ne yapıyorsun?
We have to get this poor guy to our camp. My wife, Bree.
Bu zavallıyı kampımıza götürmek zorundayız.
The poor guy just had a fucking seizure.
Zavallı adam bir kriz geçiriyor, lanet olsun.
I know her because I used to sell woods to her husband poor guy... not long ago he was run over by car.
Onu biliyorum çünkü önceden, kocasına kereste satardım zavallı adam... yakın bir zamanda bir trafik kazasında öldü.
Poor guy. Come on, your mother's coming.
Zavallıcık...
- You killed this poor guy?
- O zavallı adamı öldürdün mü?
Poor guy.
Zavallı çocuk...
- The poor guy had to listen to you.
- Zavallı adam seni dinlemek zorunda
Poor guy
Zavallı adam. Çok güzeldi.
Have you gone nuts or what? You can't treat the poor guy like that!
Aklını mı kaçırdın sen, zavallının tekine böyle davranmaya hakkın yok.
But the poor guy they couldn't get the catapult to work so in the end he didn't go.
Fakat talihsiz pilot fırlatma rampası çalışmadığı için sonunda içeride kaldı, gidemedi.
Poor guy. Looks like that's about all he'll be handling.
Zavallı çocuk, görünüşe göre kullanacağı tek şey de onlar olacak.
The things the poor guy was saying...
Zavallı çocuk, öyle şeyler söylüyor ki.
Not to mention if I sneeze on the poor guy, he drops dead.
Zavallı adamın üzerine hapşırdığım anda ölecek olmasını saymıyorum bile.
Poor guy.
Zavallı çocuk.
Look, you don't have to harass some poor guy just to impress me.
Beni etkilemek için zavallı bir adamı taciz etmek zorunda değilsin.
Oh, poor guy.
Zavallı adam.
On top of that the poor guy was left with a family to raise.
Üstelik zavallı adamın başına bakacak bir aile bırakıldı.
Poor guy.
Zavallıcık.
Dave and Zach have musical themes and Brian's got Snoopy. - Poor guy.
Dave ile Zack'inki müzik temalı, Brian'ın Snoopy'si var.
The poor guy got piss and shit thrown at him, he could get aids.
Herif sinirlendi ve üzerine bok fırlattı, AIDS olabilirdi.
Yeah. Reckon somebody ought to help the poor guy.
Bence biri zavallıya yardım etmeli.
You poor guy, just you alone.
Seni zavallı adam, tek başınasın.
Come on. Leave the poor guy alone!
Zavallı adamı rahat bırakın!
Poor guy.
Zavallı herif.
Poor guy had a son, too
Zavallı adamın oğlu da babasız kaldı.
I was in a street full of people, and I see a poor guy lying on the sidewalk.
Çok kalabalık bir sokağın ortasındaydım, sonra kaldırımın ortasına uzanmış bir zavallı görüyorum
Yes, I saw him get into his car, actually. Poor guy.
Bindiğini daha yeni görmüştüm, zavallı.
" OK, enough. Poor guy!
- Tamam yeter bu kadar!
You see, you blamed everything on this poor guy, but you don't apologize for it.
Gördüğün gibi, onun için birçok mazeretin var. Ama özür dilemeyeceksin.
That poor guy is pathetic
Şu garip adam bir zavallı.
That poor guy is pathetic
Bu garip adam bir zavallı.
Poor guy, just like a dog.
Zavallıcık, köpek gibi yalnız, kimsesi yok.
- Poor guy doesn't even have AAA.
- Zavallı adam, AAA hizmetinden bile yararlanamıyor.
Well, it means we better catch him... before the poor guy misses his court date.
Yani duruşmasını kaçırmadan adamcağızı yakalasak iyi olur.
So who the hell is this poor guy?
- Peki, bu zavallı adam kim?
Well, I'll be damned! Poor guy just needed a little TLC.
Zavallı çocuğun sadece biraz TLC'ye ihtiyacı varmış.
Aw, poor little guy.
Zavallı küçük çocuk.
Poor little guy.
Zavallı şey.
- Let him stay, poor guy...
Evine git!
is he? Poor guy.
Zavallı adam.
Poor little guy.
Zavallı küçük adam.
And then everybody said, "Aw, poor Tin Man guy."
Evet. Sonra herkes "Zavallı Teneke Adam." deyip durdu.
Poor little guy.
Zavallı ufaklık.
That poor fucking guy.
Zavallı herif.
This poor schmuck she's been pretending to date... well, not even pretending to date... she's actually dating the guy.
Onunla beraber gibi gözüken şu salak... aslında sadece gözükmüyor. Onunla gerçekten beraber.
Poor little guy.
- Zavallıcık.
This guy's just frosted'cause he's in the poor house.
Adam kafayı yemiş,
Poor guy
Zavallı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]