English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ P ] / Poor devil

Poor devil translate Turkish

142 parallel translation
Poor devil. And diana baring... she knew all the time... he was a half-caste.
Ve Diana Baring başından beri onun bir melez olduğunu biliyordu.
Poor devil!
Alçak cani!
The poorest man in London is now bankrupt, my dear Peachum, and is just another poor devil.
Londra'nın en fakir adamı iflas etti sevgili Peachum ve sadece zavallı bir fakir.
The poor devil is breathing.
Zavallıcık nefes almaya başladı!
Let the poor devil alone.
Zavallı adamı rahat bırakın.
And he laughed, poor devil.
Hem de gülüyordu, zavallı çocuk.
Poor devil.
Zavallıcık.
We'll have no other choice but to commit the poor devil to an institution.
Zavallı adamcağızı tımarhaneye göndermekten başka seçeneğimiz yok.
Poor devil, eh?
Zavallı adam ha?
Poor devil got less than he bargained for.
Zavallı adam umduğunu pek bulamadı.
I wish I knew. They sent the poor devil to a convict gang.
Zavallıyı bir çalışma kampına gönderdiler.
No pork for dinner. Poor devil.
Akşam yemeğine biftek yok.
Right now we've got to do something to stop the whipping of that poor devil.
Şimdi, o zavallının kırbaçlanmasını durduracak bir şeyler yapmalıyız.
- He's a waiter at the Clarence, poor devil.
- Clarence'ta garsonluk yapıyor.
You could save that poor devil's life.
Zavallının hayatını kurtarabilirsin.
And by tonight, Bomasch will be in Berlin... where they won't lose any time before putting the screws on the poor devil.
Bu gece Bomasch Berlin'e varır ve hiç vakit kaybetmeden şeytani planlarını hayata geçirirler.
Why don't they tell the poor devil he won't see anyone today instead of torturing him like this?
İşkence yapmaktansa neden zavallıya kimseyi göremeyeceğini söylemiyorlar?
- Where is the poor devil?
- Zavallı adam nerede?
But if it's a poor devil like you or me, Monsieur de Montray... and I use "me" as a figure of speech... it's no longer a tragedy, but mere buffoonery, a sorry tale of cuckolds.
Oysa bu kişi, sizin ve benim gibi zavallı iblisler olursa, Mösyö de Montray "benim" i mecaz olarak kullanıyorum, artık bu bir trajedi değil bir soytarılık, hüzünlü bir boynuzlu koca hikayesidir.
Poor devil!
Zavallı!
Poor devil.
Zavallı.
Poor devil, maybe he couldn't help himself, either.
Zavallı şeytan, belki o da kendine söz geçirememiştir.
The poor devil is terrified at the moment, Father.
Adamcağız çok korkmuş, peder.
Another poor devil.
Bir zavallı daha ölmüş.
He's just a poor devil, a poet.
O sadece bir zavallı.
He's just a poor devil.
Hayır. O sadece bir zavallı.
Yeah, and I wonder where the poor devil is tonight.
Evet, acaba zavallıcık bu gece nerede?
Poor devil!
Zavallı adam!
Last thing the poor devil wanted, Carson dead.
Olan bu. Şu şeytanın son isteyeceği şeydi, Carson'un ölümü.
Well, that's what I'd like to say to the poor devil... if he came to me.
İşte bunlar, eğer bana gelseydi, o küçük iblise söylemek istediklerimdi.
Harrington, poor devil, wanted to save the woman.
Harrington, zavallı şeytan, kadını kurtarmak istedi.
Poor devil never harmed anybody in his life.
Zavallı, hayatında kimseye zarar vermedi.
Oh, poor devil!
Vah yazıık!
Who was the poor devil that died instead of me?
Benim yerime ölen zavallı şeytan kimdi?
POOR DEVIL.
Zavallı iblis...
AND A PAIR OF SHOES. THAT CAR THEY CAN KEEP. THAT'LL BE FOR THE NEXT POOR DEVIL.
Sadece bir gömleğim, defterim, kalemim ve bir çift ayakkabım var.
AW, THERE WON'T BE ANY "NEXT POOR DEVIL."
Araba kalabilir.
How many nights has that poor devil slept here?
Bekle o zavallı adam burada kaç gece kaldı?
Shows a fine loyal feeling for his regiment, poor devil. And a good soldier.
Alayına karşı güçlü bir bağlılık duyuyor.
Two minutes is all the poor devil has got now - two more minutes.
Zavallının sadece iki dakikası kaldı.
Not like that poor devil.
O deli gibi değilim.
Poor devil.
Zavallı adamcağız.
Couldn't you wait for the poor devil to get cold?
Zavallı iblisin mezarı soğuyana kadar bekleyemedin mi?
Look at that poor devil running.
Nasıl da koşuyor zavallı.
Poor devil.
Zavallı şeytan. Evet.
The poor devil's half frozen.
Zavallı, yarı donmuş bir halde.
My poor big devil of a nose inhales April.
Zavallı burnum Nisanla dolar.
Why don't you give that poor old devil a chance?
Neden şu zavallı ihtiyara bir şans vermiyorsun?
It's a shame you have to wait for a poor old devil to die before parting with 500 quid.
500 sterline kıyamayıp, o zavallı iblis adamın ölümüne kadar beklemeniz büyük ayıp.
Why, that poor little devil.
Zavallı küçüğüm.
What the devil are you doing with that poor helpless girl?
O zavallı biçare kıza ne yapıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]