Pull the plug translate Turkish
479 parallel translation
If this spook is a U-boat, he might pull the plug, and we'll have to go after him.
Eğer bu hayalet bir U-Boat ise... kaçıp gidebilir ve peşinden gitmek zorunda kalabiliriz.
The one who got paid to pull the plug.
Tekneyi batırmak için para alan kişi.
Yeah, pull the plug out of that clock.
Evet, o saatin fişini çek.
- Pull the plug out.
- Fişi çıkar.
On the last night, Saturday, my turn, he was gonna pull the plug on that person.
Son gece, Cumartesi günü, benim sıramdı O insanı ortaya çıkaracaktı.
Take your detonator, pull the plug. Toss it.
Ateşleyicini al pimini çek ve fırlat.
All you've got to do is pull the plug.
Tek yapman gereken tıkacı çekmektir.
You think there's a way to pull the plug on this?
Sence bunu boşaltmanın yolu var mıdır?
I've heard enough of this and I'm asking you to pull the plug.
Bu kadarı bana yeter ve senden fişi çıkarmanı istiyorum.
They will pull the plug on this.
Bu konuda harekete geçecekler.
And if he wishes, he can pull the plug any time he wants, you got it? - Whoopee. - Good.
Ve bir yönetmen her an dilediği oyuncuyu devreden çıkartabilir.
On my signal, you pull the plug cut the power and kill the lights.
Ben sinyal verince fişi çek gücü kes, ışıkları kapat.
We're not about to pull the plug just so y'all can keep your image clean.
Siz imajınızı temiz tutasınız diye bu işin fişini çekmeyiz.
Please don't make me pull the plug on'em.
Dinobotlar bir daha asla aktifleştirilmemeli.
We're gonna go to the hospital and get her out before they pull the plug at 10.
Hastaneye gideceğiz ve onlar fişini çekmeden önce onu alacağız.
Yeah, pull the plug.
Evet, fişi çekme vakti.
Nothings over until I pull the plug.
Ben bitirmedikçe hiç bir şey bitmez.
Did you pull the plug on this thing?
Sunun fisini sen mi çektin?
Otherwise, keep those calls coming... until they drag me off, pull the plug... or everybody in L.A. is cured!
Bunun dışında, aramaya devam edin... ta ki beni kovana dek, fişi çekene dek... ya da L.A.'da ki herkes iyileşene dek!
If I even try, they're gonna pull the plug, and they're not kidding.
En ufak denememde, fişi çekecekler, hiç şakaları yok.
Mr. Marosco, you can't just pull the plug like that...
Bay Marosco, fişi bu şekilde çekemezsin...
Here's another bunch of macho asshole bullshit floating around this country, people talking about ah, pull the plug on me.
Alın size etrafta volta atan bir başka maço puşt türü daha. İnsanlar konuşup duruyor : "Ah, fişimi çekin."
If I'm ever like that, if I'm comatose, if I'm like a vegetable, pull the plug on me.
"Eğer bu duruma düşersem eğer komaya girersem eğer bitkisel hayata girersem fişimi çekin"
Shorty, tell the boys to pull the plug.
Shorty, çocuklara fişi çekmelerini söyle.
In a panic, they try to pull the plug.
Panik esnasıda, fişini çekmeye kalktılar
I've-I've decided to pull the plug. The plug?
Ben fişi çekmeye karar verdim.
I'm gonna pull the plug, Holling.
- Fişi çekicem, Holling.
I would like to pull the plug out from him!
Şu fişini çekivermek istiyorum!
If they're ever going to pull the plug on me, I want you in my corner.
Beni öldürseler bile seni kenarımda görmek isterim.
It's time to pull the plug. Come on, Sam.
Fişi çekmenin vakti geldi.
But when the wage-slaves act like they own the place, it's time to pull the plug, right?
Ama maaş köleleri buranın sahibiymiş gibi davranmaya başladıklarında fişi çekme zamanı gelmiş demektir. Anlarsın ya.
Look, they told us to pull the plug, and we're pulling it.
Fişi çekmemizi söylediler, biz de çekeceğiz.
When that plane disappears over newfoundland and instantaneously reappears over Wiesbaden, we will be vindicated, and no one will want to pull the plug.
Eğer bu uçak New Foundland semalarında kaybolur ve... aniden başka bir yerde görülürse... reklamını yaptığımız işi başardığımızı gösterir.
Don't pull the plug!
Paranla övünme!
We can pull the plug at any time before then.
O zamana kadar buna bir son verebiliriz.
Just to be safe, we better pull the plug. - Yoink!
Selameti için, fişi çeksek daha iyi olur.
Somebody pull the plug!
Biri fişi çeksin!
- Give me a signature and I'll pull the plug now.
- İmzayı atın ben de fişi çekeyim.
Pull the plug.
Fişi çek.
Unless we show some progress, they're going to pull the plug on us, Ron.
Hiçbir ilerleme göstermedikçe onlar da bizim fişimizi çekecek Ron.
Gotta pull the plug!
Batmasını engelleyeceğiz!
We've had to give up and pull the plug on the whole thing.
Bu nedenle yukarıdaki tüm bağlantıları kestik.
Pull the plug!
Fişini çekin!
Remember, don't piss me off, or I'll... pull the plug.
Unutmayın, beni kızdırmayın yoksa fişi çekerim.
Pull out the plug, Spock.
Fişi çek, Spock.
Honey, get out, before I pull your plug all the way.
Tatlım, ben senin fişini çekmeden önce çık dışarı.
Pull the plug, we've got to talk.
Konuşmalıyız.
Now get in the tub... plug your ears, pull the curtain and sing.
Şimdi küvete gir kulaklarını kapa, perdeyi çek ve şarkı söyle.
Pull the plug!
Fişini çek!
Why doesn't he pull the plug on the holographic emitter?
Neelix... Neden bu holografik yayımlayıcıyı kapatıp organlarımı içinden çekerek bütün bu olanları bitirmiyor, ve böylece seni tamamen kendine alabilir.
- Pull the plug!
- Fişi çek!
pull the trigger 163
pull the other one 20
pull the car over 19
pull the switch 17
plug it in 23
plugs 19
pull me out 18
pull it out 74
pull it up 53
pull it down 24
pull the other one 20
pull the car over 19
pull the switch 17
plug it in 23
plugs 19
pull me out 18
pull it out 74
pull it up 53
pull it down 24
pull it back 34
pull up 219
pull back 172
pull my finger 31
pull it 155
pull it together 86
pull me up 74
pull yourself together 318
pull up a chair 78
pull over 744
pull up 219
pull back 172
pull my finger 31
pull it 155
pull it together 86
pull me up 74
pull yourself together 318
pull up a chair 78
pull over 744
pull over here 58
pull it over 17
pull out 72
pull her up 19
pull over now 24
pull him up 48
pull harder 32
pull him out 34
pull it in 16
pull him in 16
pull it over 17
pull out 72
pull her up 19
pull over now 24
pull him up 48
pull harder 32
pull him out 34
pull it in 16
pull him in 16