English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Real slow

Real slow translate Turkish

325 parallel translation
Take it real slow now, or they'll hear it sure.
Çok sessiz ol, yoksa bizi duyarlar.
It was real slow.
Çok yavaştı.
She's a real slow mover.
O gerçek bir kanı ağır.
You're real slow, Marshal.
Çok yavaşsın, Şerif.
Real slow.
Yavaş.
You and I were marching along real slow, funny-like, in organdie dresses.
Sen ve ben, nedime kıyafeti içinde yavaşca yürüyorduk.
Oh, they walk by me real slow sometimes and stare but they don't do anything.
Bazen bana baka baka yavaşça yanımdan geçerler ama bir şey yapmazlar.
You're gonna walk my horse out of town real slow and I'm gonna be behind you, staring at your spine in case you just don't twitch the right way.
Yavaş yavaş sürerek atı kasabadan dışarı çıkaracaksın. Ve bende tam arkandan seyrediyorum olacağım ki. Sakın yanlış bir hareket yapmayasın.
Unfasten your gunbelts real slow and don't make any mistakes!
Şimdi yavaşça kemerlerinizi çözün ve sakın bir hata yapmaya kalkmayın!
Mister, if you was to drive real slow, we could pick us up some real change.
Daha yavaş giderseniz, bunlardan daha çok toplarız.
Now, just take it real slow.
Şimdi yavaştan al.
Well, if you tellin'the truth... that general's gonna kill you real slow.
O zaman, söylediğin doğruysa general seni yavaş yavaş öldürecek demektir.
Until I do, take your finger off that trigger and let the hammer down real slow.
Önce sen parmağını tetikten çek, sonra da horozu yavaşça yerine bırak.
Real slow.
Çok yavaş.
Just pass by real slow, okay?
Sadece yavaşça devam et, tamam mı?
She ain't read more than two pages and, real slow, she takes her stockings down and takes off her shoes.
Iki sayfa okuyor ve yavasça çorapIarn indirip ayakkabIarn çkaryor.
Now give me that gun, real slow.
Şimdi bana o silahı ver, çok yavaşça.
When I say move you move real slow like molasses in wintertime.
Kimilda dedigimde yavasça kimildayacaksin kistaki salyangoz gibi.
Now, you're gonna have to take it real slow and easy now. Okay.
- Şimdi onu basitçe ve yavaşça kullanmalısın.
Nance, what I want you to do is start counting from 1 00 backwards real slow, okay?
Nance, senden istediğim şey 100'den geriye doğru yavaşça sayman, tamam mı?
Hey, first thing, you come into the gas station and you expose your damn sexy legs to me, Walking back and forth real slow, making sure I see'em good.
En başta benzin istasyonuna gelip gördüğümden emin olana dek usul usul yürüyerek seksi bacaklarını sergileyen sendin.
Just walk real slow, ok?
Çok yavaş yürü tamam mı?
Just walk real slow.
Çok yavaş yürü.
Just take us real slow.
Sadece çok yavaş sür.
You draw this in real slow and I think there's a crab on here, okay?
Bunu yavaşça çek, bir yengeç var.
Just one more step, sweetie, and she goes, but she goes slow, real slow.
Bir adım daha atarsan, tatlım, o gider, ama yavaş gider, gerçekten yavaş.
All right, the two of you come on up here real slow!
Pekâlâ, siz ikiniz yavaşça yukarı çıkın!
So turn the yoke right real slow.
Çatalı yavaşça sağa çevir.
Not so fast. You just do it real slow, like you was dancin'with a big, fat girl.
Son derece yavaş çevir, büyük şişman bir kızla dans eder gibi.
Reel in some of the slack out of the line. Real slow, come on in, a little more.
Gerçekten çizginin dışında bir rahatlık.
Okay, let's take it real slow.
- Peki. Şunu yavaştan alalım.
- Nowadays, only if they come real slow.
- Bugünlerde ancak gerçekten çok yavaş gelirlerse...
If you stand up real slow, you might live through this night.
Yerinden yavaşça kalkarsan belki hayatta kalabilirsin.
Now real slow give me your eyes.
Şimdi yavaşça gözlerini bana doğru çevir.
Pass it through real slow.
Yavaşça ver.
Come out real slow.
Çok yavaş çık dışarı.
We'll ease into it real slow.
Yavaşça ilerleyebiliriz.
You like rap music? Well, turn around real slow then. I'm from the Rap Coalition of America.
Amerika Rap Koalisyonundanım.
Turn around real slow.
Yavaş yavaş dön.
There you go, real slow.
Çok yavaş bırak.
Go real slow.
Yavaşça nefes al.
They are real slow up there.
Orada çok yavaş çalışıyorlar.
Lace your fingers above your head and turn around towards me real slow.
Ellerini başının üstüne koy ve yavaşça bana doğru dön.
- Okay, now start coming down real slow.
- Şimdi yavaşça buraya gel.
Now when I tell you to, I want you to just look up... real slow, just keep movin'.
Şimdi, sana söylediğimde, dans etmeyi bırakmadan başını yavaşça yukarı kaldırmanı istiyorum.
Drive him slow and set him down real easy, partner.
Arabayı yavaş kullanın, onu eve bırakırken de dikkatli davranın.
Hallucination... a slow and peaceful drift from dream to real eternity.
Halüsinasyon... sonrasında da rüyadan gerçek sonsuzluğa yavaş ve sakin bir süzülüş.
That's an ol'horse that's had his bit jerked on real hard whenever he'd slow up or look down at the ground.
Bunu yıldızlara bakan yaşlı atlar için kullanırlar. Zorlanır, sürekli yavaşlar ve yere bakmaya başlar.
If you go slow, take your time and you look real close, you can find skeletons of these weird-lookin'fishes in the hardpan... long, long gone.
Yavaşça hareket eder, acele etmeyip, gerçekten yakından bakarsan, toprakta o garip görünüşlü balıkların çok eskiden kalma iskeletlerini görebilirsin.
Puts on a straight-up-guy front, and then grinds away slow with coolers and hop toads, real rip and tear kind of stuff.
O zaman dürüst pozu takınır, hapishane kuşlarından uzaklaşır. - Ufak tefek dolaplar çevirir.
Real... slow.
Yavaşça.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]