English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ S ] / Stuff like what

Stuff like what translate Turkish

336 parallel translation
Suffice to say that I've been just thinking about dumb stuff like what a nice concept it is to have a godmother and a godfather, wondering who my godparents might be.
Şu kadarını söyleyeyim, aptalca şeyler düşündüm. Bir insanın vaftiz annesi ve vaftiz babası olması ne güzel bir şeydir. Acaba benim vaftiz annemle babam kimdi?
- Stuff like what?
- Ne tür bir şey?
What's the matter, don't you like this stuff?
Ne oldu, bu tür şeyler hoşuna gitmiyor mu?
You know what their stuff is like.
Onların mallarını tanıyorsunuz.
I FORGOT WHAT THE STUFF TASTES LIKE.
- Tabii, Joey. Tabii. - Sana yalan mı söyleyeceğim?
What are we screwing around with stuff like this?
Ne diye böyle işlere zaman harcıyoruz?
Sometimes I've thought I'd like to mimeograph a page that listed my age... where I went to school, my favorite color... my most embarrassing moment, what I do for a living... all that type of stuff.
Bazen yaşımı, hangi okula gittiğimi, en sevdiğim rengi... hayatımın en utanç verici anını... ne iş yaptığımı falan bir liste yapıp... fotokopisini çekmek istiyorum.
So, we have said stuff like that, in all sorts of directions... when we thought of what we had done there 4 or 5 years ago... and now thinking of what we are doing here...
Orada 4-5 sene önce ne yaptığımızı düşündüğümüzde farklı yönlerde bu tarz şeyler söylendi... ve şimdi burada ne yaptığımızı düşünüyoruz...
- You know what this stuff is like.
- Bunun ne demek olacağını biliyorsunuz.
What time would you like to come and look at the stuff tomorrow?
Yarın kaç gibi gelip bunlara bakmak istersin?
What are you doing dressed like this, comin'to this nice party with all this nice stuff?
Onca misafire ve güzel bir partiye karşı.
I don't like people calling me stuff when I don't know what it is.
Bana ne anlama geldiğini bilmediğim adlar takıImasından hoşlanmam.
Like what? Like pick up your stuff.
- Eşyalarınızı toplamak gibi!
What we need is harmony, fresh air, stuff like that.
İhtiyacımız olansa uyum, temiz hava gibi şeylerdi.
IKKnow what I'm trying to figure? Why is a guy like that screwing with synthetic junk when he's got the real stuff?
Anlamaya çalıştığım şey böyle bir adam gerçeği dururken neden yapay olanını kullansın?
Sometimes you just have to take what life gives you.Cause life is like a mop and and sometimes life gets full of dirt and crud and bugs and hairballs and stuff, you just gotta clean it out, you, you gotta
Bazen hayatın size sunduğunu kabullenmek gerekir. Çünkü hayat paspas gibidir ve bazen ağzına kadar pislik, böcek ve saç topakları ve artıklarla dolar, temizlemeniz gerekir, buraya sokup sıkmanız ve baştan başlamanız gerekir.
Like what kind of stuff?
Ne çeşit şeyler?
You know, ifyou worked for me at the garage - you know what I'm sayin'- and, you know, like, run credit cards and make appointments and stuff like that...
Tamirhanede bana çalışırsan... Anlarsın ya? Kredi kartı, randevu gibi işlerle ilgilenebilirsin.
- What, like Zeus and Cupid and stuff?
Ne, Zeus ve Eros gibi şeyleri mi?
- What do you want me to do, stand in front of my class for the rest of my life and nag about stuff I don't have the guts to do anymore, like a hipocrite?
Sinifta durmami ve lakirdi etmemi mi istiyorsun... Artik yapacak lanet olasi hiçbir sey yok.
- What are they? - Secobarbital and amobarbital and stuff like that.
- Sekobarbit ve amobarbit böyle şeyler.
What's the matter, you don't come across stuff like that in Consumer Affairs?
Tüketici şikayetlerinde böyle şeyler görmüyor musun?
You never knew what being married means like stability and supportiveness and a house and neat stuff like that!
Evli olmak demek, istikrarlı, destekleyici olmak demektir. Bir ev sahibi falan olmak demektir.
Jack will put the final touches together for what the camera needs for editing but, you know, he allows me to block my own sex scenes and, you know, gives me the freedom to develop the character and stuff like that.
Ama bana kendi seks sahnelerimde istediğimi yapmama... ve karakteri geliştirmeme izin veriyor.
- I'll give her my stuff. - Like what?
- ona şeylerimi vereceğim - nelerini?
What you do is, you get a bunch of rocks, and you stack'em up... and you cram stuff in the cracks... and it's like a work of art.
Önce bir miktar taş alırım. Ve üst üste dizerim. Sonra çatlakları doldururum.
- Like what? - What medical stuff do we need?
- Ne tür tıbbi şeyler gerekli?
- What is this shit? - That stuff... makes pure mescaline seem like ginger beer, man.
Onun yanında... meskalin gazoz gibi kalır, adamım.
Like when they go back and buy all this stuff from the shelves... with the insurance money, they'll have to think... for the first time in a long time... why they wanted all this stuff, what it's for.
Geri döndüklerinde, sigorta parasıyla alıp da rafa kaldırdıkları bunca şeyi görünce hayatlarında ilk defa olarak bunlara neden ihtiyaç duyduklarını düşünecekler.
Like what all this stuff is.
Burada ne yapıyorsun ve bütün bunlar ne?
You have no idea what it is like to have these screaming'... little booger eaters lookin'up at you... expecting'you to... know stuff.
Bir daha beni o bağıran, sürekli gürültü yapan ve her şeyi bilmek zorunda olduğunu düşünen küçük şeytanlarla yalnız bırakırsan çok fena olur.
You know, one day you might hear what you actually sound like when you say stuff like that.
Bilirsin, bir gün böyle söylediğinde sesinin nasıl çıktığını anlayacaksın.
Sometimes when you know exactly what you want... like you do, you can pass up some good stuff.
Bazen tam olarak ne istediğini bilince senin gibi, bazı iyi şeyleri atlıyor insan.
Like two creatures in a gilded cage will say about what the world was... and stuff like that.
Altın yaldızlı bir mağarada iki mahluk, dünya ve diğer şeyler hakkında konuşuyor.
I've been, like, totally busy with school and practice and stuff. What's up?
Evet ama okuldaki çalışmalarla çok meşguldüm.
What do these Pooh bears like... about this icky, sticky stuff anyway?
Bu ayılar nasıl oluyor da... bu yapışkan iğrenç şeyi sevebiliyorlar?
He told me he knew what God was gonna create, who He was gonna let, let die... and stuff like that.
Bana Tanrı'nın neleri yaratacağını, kimleri öldüreceğini ve bunlara benzer şeyleri bildiğini söyledi.
I've thought about it, like in church and stuff but I don't think I could ever do what you do.
Ben de bunu düşündüm, bilirsin kilisede falan ama senin yaptıklarını asla yapamayacağımı anladım.
Hey, but what if those frat guys make fun of my hair... and beat me up like... like fascists and stuff?
Ya kardeşlik birliklerindeki çocuklar saçımla dalga geçerler ve beni faşistler gibi döverlerse?
Usually, when you're trying to track somebody down... what you want to do is start with airline computers... car rental companies, big hotel chains, stuff like that.
Birisini bulmaya çalışırken genellikle havayollarının bilgisayarlarıyla araç kiralama şirketleriyle, büyük otel zincirleriyle başlarsın. Bu adamda para çok.
'Cause I wanna remember stuff. - Like what?
- Çünkü her şeyi hatırlamak istiyorum.
I'm not sure what happened it was like he ordered me to do all that stuff and...
Ne oldu bilmiyorum. Bunu yapmam için sanki bana emredildi.
What I want you to do when we're dealing with the Bible scene just on his close-ups, is to swear like never before because he hates that stuff.
Kutsal kitap sahnesine geldiğimizde senden yapmanı istediğim tam onun yakın çekimlerinde, hiç küfretmediğin gibi küfretmek çünkü adam, bundan nefret ediyor.
So if a tiny match catalyses this stuff like this what's a ton of napalm going to do?
Küçük bir kibrit bunu böyle hareketlendirirse... bir ton napalm ne yapacak?
I know what you mean. You don't like that New Age stuff.
Ne demeye çalıştığını anladım, şu New Age olayını sevmiyorsun.
like borrow money from my mother, what other money stuff - don't I know about?
Annemden borç alabiliyorsan başka parasal şeyler de vardır.
What are you doing talking to him about stuff like that?
Onunla bunu konuşarak ne yaptığını zannediyordun?
I knew that they needed it and I know that he'd finished it, so I just figured I'd run it down there myself, like what you were talking about last week, just taking care of stuff when we see it,
Ve Rob da bitirmişti. Ben de gidip kendim vereyim dedim. Tıpkı senin geçen hafta dediğin gibi.
That's what I was thinking, but now I'm hearing all this crazy stuff. You seem like a smart guy.
- Öyle düşünüyordum ama bu deli şeyleri duyunca
Hobbies, what you like, stuff like that.
Hobilerin, sevdiğin şeyler, vesaire işte.
Normally what I do is I open with, like, three or four minutes, I do a couple of new stuff, and then I go in, you know.
Genellikle iki-üç dakikalık şeylerle açılış yapıyorum. Birkaç yeni espiri yapıyorum, ve sonra içeri dalıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]