English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Take it away

Take it away translate Turkish

2,549 parallel translation
And then people'll get jealous and try to take it away from you. "
Sonra da başkaları seni kıskanıp onu elinden almaya çalışacak. "
- Why did you take it away?
- Niçin çekilip gitmiyorsun?
- Take it away, take the money.
Bugün bu parayı almama izin ver.
I take it away, I make her angry.
Bunu ondan alıp, kızdıracağım.
Take it away, Morgan Freeman!
Sizleri Morgan Freeman ile başbaşa bırakıyoruz.
Take it away, Sue.
Söz sende, Sue.
- Yes, take it away.
- Evet, al.
When that phonedles we'll take It away too.
O makina ile işi bittiği zaman onuda beraberimizde götüreceğiz.
Fire in the hole. Take it away. 50 pounds of anfo...
Şunu sorayım : "Ne öldürür?"
Didn't want to take it away from him.
Tadını kaçırmak istemedim.
Whatever you want, wherever you want it, I am going to be there to take it away from you.
Her ne istiyorsan, onu her nerede istiyorsan onu senin elinden almak için orada olacağım.
Take it away, Babs.
Top sende, Babs.
"take it away from me."
"Bunu benden al" demez.
I won't let anybody take it away.
Kimsenin elimden almasına izin vermem.
Take it away from here.
Onu buradan götür.
Un-until they take it away.
yani cesetle.
You will not take it away from me, sebièna bitch!
Onu benden alamayacaksın
So if I cut out a slice of pizza here, take it away, and then I fold up the pizza so it's like a cone, it looks like - - the pizza looks like a cone.
Eğer buradan bir dilim pizza kesersem, bu şekilde kıvırırsam pizza koni gibi görünür.
I gave you this job, but I can take it away.
Sana bu işi ben verdim, ama geri almasını da bilirim.
Take it away!
Buyurun!
Take It away.
- Onu götürün.
Take It away.
- Götürün.
You take away all this crap and you'd see it's not.
Bütün bunları unutursan öyle olmadığını anlarsın.
Now, it's not too difficult to take a picture of the sun even though it's 93 million miles away because it's big.
Şimdi, 150 milyon km. uzakta olmasına rağmen güneşin resmini çekmek zor değildir. Çünkü çok büyük.
The store is 300 yards away, it shouldn't take you more than three or four minutes either direction.
- Doğru. Dükkân 300 metre uzaklıkta, gitmek 3-4 dakika, dönmek de aynı süre almış olmalı.
God alone knows how many it will take away.
Kaç kişiyi öldüreceğini Tanrı bilir.
The topsoil has blown away, and even the roots of the grasses are destroyed. It will take this part of the Great Rift Valley many years to recover.
Bir milden daha geniş, her saniyede dökülen 10,000 ton suyla burası dünyanın en büyük şelalesi.
But I just don't want it to take away from my other kids.
Ancak bende bunu diğer çocuklarımdan alamam.
What happens when you take a planet that's smaller than Earth and move it further away from the sun?
Dünya'dan daha küçük bir gezegeni alıp Güneş'ten biraz daha uzağa taşıdığınızda ne olur?
Take away this grenade, it's ridiculous!
Anlaşılır konuş, seni aptal.
Don't take him away. He didn't do it.
O yapmadı, ben yaptım.
And sometimes I find it's best to take a deep breath and walk away.
O zaman keşfettim ki, bazen derin bir nefes alıp uzaklaşmak iyi geliyor!
♪ But you know you're into me ♪ ♪'cause I am in the species known as sapien ♪ ♪ dogs used to eat me, but now they bring the paper in ♪
# but you know you're into me # #'cause I am in the species known as sapien # # dogs used to eat me, but now they bring the paper in # * it's gonna take a lot to get me away from you * -
Well, I feel bad saying it, but it will be nice to get away from the boys and take a class with just us.
Bunu söylemek hoşuma gitmiyor, ama erkekler olmadan ders almak iyi olacak.
Take it and go away!
Al ve defol git!
I want to take that baby away from them. But it's for the wrong reasons. So I'm sorry.
Üzgünüm, üzgünüm, ama aynaya bakıp iyi biri olduğumu bilmem lazım.
It was either that or let the police take Marie away in handcuffs.
Ya verecektim ya da polis Marie'ye kelepçe takacaktı.
She had a chance to walk away with those diamonds, and she didn't take it... Now, as far as I'm concerned, I got no problem with her.
O elmaslarla gitme şansı vardı ve gitmedi, bana göre onunla ilgili bir sorunum yok.
I came here prepared to pay you whatever it takes for you to take her away from that man and S.R.P.
Buraya annemi o adamdan ve B.Y.B.'den kurtarmanız için ne gerekiyorsa vermeye hazır hâlde geldim.
Putting on the uniform to get away from your life Makes it harder and harder to take it off.
Üniformayı giydiğinde, hayattan koparsan onu üzerinden çıkarmak gittikçe zorlaşır.
It has advantages over wormholes in that it doesn't provoke paradoxes, plus it won't destroy itself in a flash of feedback, but it's pretty dangerous, it's a long way away and it doesn't take us very far into the future.
Solucan deliğine göre avantajlı, çünkü paradoks yaratmıyor. Artı, kendini ani geri beslemelerle yok etmiyor. Ama oldukça tehlikeli.
- Nigel, please. Take it away.
Al götür şunu.
Hasan go to forensics, right away! Get the fingerprint file and take it to CSI immediately.
Hasan fırla adli tıbba, parmak izi dosyasını al olay yerine götür hemen baksınlar.
Okay, take everything you used to think about beneficial dryness force products and throw it away.
Pekâlâ, etkili kuruluk gücü hakkında düşündüğünüz her şeyi alın ve aklınızdan çıkarıp atın.
Would you be willing to take a... Fairly risky drug if it would make it all go away?
Bütün şikayetlerin dinecek olsaydı oldukça riskli bir ilacı içmeyi kabul eder miydin?
It would take about 8.6 years, because Alpha Centauri is 4.3 light-years away.
Yaklaşık, 8.6 yıl alacak, Çünkü Alpha Centauri 4.3 ışık yılı uzakta.
It sounds like he wants to take away everything and everyone that you care about.
Sanki değer verdiğin her şeyi ve herkesi elinden almak istiyor.
Take the eggs away, it's...
Yumurtaları sakla ve...
My promotion may take me away from you a little bit more, But it also came with a salary bump,
Terfiim beni senden biraz ayırmış olabilir ama maaş artışı da beraberinde geldi.
Keep away! - Take it!
- Al bunu!
Hey... take it away.
- Topla şu tuzu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]