English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / Take it out

Take it out translate Turkish

6,748 parallel translation
Take it out back.
Onu arkaya götürün.
You want to take it out for a spin?
Dışarı çıkarıp bir tur attırmak ister misin?
But don't take it out on Molly's II.
Ama bunu Molly's 2'ye bulaştırmayın.
So why don't you go ahead and take it out to our car?
Hadi sen de gidip bizim arabaya koy.
Look, you should take it out, Mike.
Onu atmak zorundasın Mike.
- And you can take it out from there?
- Ve oradan alabilir misin?
- Tell the Correspondent that you know what I wrote was a joke, and that they were wrong to take it out of context.
- Muhabire benim yazdığım şeyin bir şaka olduğunu bildiğini bunu metinden almakla hata yaptıklarını söyle.
Ed, instead of leaving here and taking out this frustration on some poor soul behind the counter at McDonald's, why don't you just take it out on Bobo?
Ed, burayı terkedip bu hüznü seninle McDonald'sın arkasına götüreceğine... Neden hıncını Bobo'dan çıkarmıyorsun?
Take it out of the trailer before you...
- Önce römorktan indirsene...
If you have a bone to pick, then take it out on me!
Eğer hıncını birinden çıkaracaksan benden çıkar!
If you have something against me then take it out on me!
Eğer hıncını birinden çıkaracaksan benden çıkar!
Take it out of my paycheck.
Maaşımdan kes. - Keseceğim.
Put the wings on this platter and take it out, along with the salt. - That would be fantastic.
Tavuk kanatlarını ve tuzluğu tepsiye koyup sofraya götürürsen harika olur.
Take it from me, Luke - - one out of a million dropouts becomes Steve Jobs.
Bana baksana, Luke. Okulu bırakanların milyonda biri Steve Jobs olur.
It doesn't take a genius to figure this out, Jack.
- Bunu çözebilmek için dahi olmaya gerek yok, Jack.
It's gonna take more than an interrogation to find out what.
Ne olduğunu öğrenmek için sorgulamadan fazlası gerekecek.
♪ Take the gun out of your purse and put it in my hand.
Silahını çantandan çıkar ve elime koy.
It'll take out half the city.
Şehrin yarısını da yok edecek.
I'll do anything. - Just take a photo of yourself and then print it out.
Kendinin fotoğrafını çek ve bastır.
it may hurt, but if you really care about your partner, you have to take the high road, let them do impetuous, misguided things and just hope it doesn't work out for her.
Ben Radisson'a bir gece zar zor dayanabiliyorum. Gördünüz mü? bu bir arada yaşayan kadınların problemi.
You call off the hit on Halstead, and you tell me who it was tried to take him out at that bar.
Halstead'ın üzerine koyduğun ödülü kaldıracaksın, ve bana, barda onu vurmaya kalkan tetikçinin ismini vereceksin.
But I think it would take about a week for the mistake to be sorted out.
Ama bu hatanın düzeltilmesi bir hafta kadar sürer.
Elsa's gonna get out of that urn, and when she does, she's gonna take back the kingdom and kick you and your brothers back to the Southern isles, which sounds lovelier than I bet it actually is.
Elsa o küpten çıktığında, ki çıkacak, işte o zaman krallığı geri alacak muhtemelen sizi, kulağa olduğundan çok daha iyi bir yermiş gibi gelen Kuzey Adalarına geri postalayacak.
Right, but they're swamped right now, so we're gonna hold the shipment and we're gonna hold you until they can send somebody down to straighten that out- - it's probably gonna take a little while.
Doğru ama işleri başlarından aşkın bu nedenle nakliyatı durduracağız ve gümrükten biri gelip işleri yoluna koyana kadar seni burada tutacağız.
We can have an all-out dog fight in court, or Christie can take the offer on the table... 2 grand a month for the next four years.
Ya mahkemede it dalaşına gireriz, ya da Christie önüne gelen teklifi kabul eder... Önümüzdeki 4 yıI için, ayda 2 bin dolar.
Once we take out Gifford, it'll be our three to his one.
Gifford'ı ortadan kaldırınca, o tek başına kalacak.
It will take everything we have just to get out alive.
Yaşamlarımız hariç her şeyimizi alacak.
Okay, we need to bag this up and take it back to the precinct, put it back together, find out what Stone was trying to hide.
Bunların hepsini toplayıp karakola götürmemiz ve Stone'un sakladığı şeyi bulmak için bunların hepsini birleştirmemiz gerek.
I checked the cocaine out to take it to the lab myself.
Kokaini kontrol edip lab.a kendim götürdüm.
- The smart thing to do is just take the emotion out of it and split the asset. - Yeah...
- Evet...
Figured it out just in time for us to take you in.
Tam da seni içeri tıkacağımız zaman anladın.
Let's take the "it's gonna blow the whole world u" " thing out of the equation.
"Dünyayı başımıza yıkacaktı" denklemini çıkaralım aradan.
He thought this was gonna take him to the mainstream. But, um, it didn't work out.
Böylece manşetlere çıkacağını düşünmüştü ama öyle olmadı.
It was raining out, and he offered to take me home.
Yağmur yağıyordu, beni eve bırakmayı teklif etti.
But once you stop obsessing over the coulda, shouldas and take your ego out of it, you face the facts.
Ama önce yapabilirdim'lere, yapmalıydım'lar bir son verip egonu bir kenara bırakmalı ve gerçeklerle yüzleşmelisin.
You really think warm fuzzies is all it's gonna take to draw Charlie out?
Bu sözlü iltifatların Charlie'yi sahiden konuşturacağını düşünüyor musun?
Take it to the postal inspection service. See what you can find out.
Posta araştırma servisine götürün de bakalım neler çıkacak altından.
But it turns out, they were wrong, and I say, we take action tonight!
Ama gördüğünüz gibi yanıldılar, ve bu akşam harekete geçmeliyiz!
Somebody decides to take him out, and they use a rocket-powered something to do it.
Biri onu öldürmeye karar verip roket gücüyle çalışan bir şey mi kullandı?
Take it and get out.
Al ve git.
I was supernaturally programmed to take out my sister, remember, but this whole us versus them thing is gonna drive you crazy, and it's gonna get you killed.
Doğa üstü şekilde kendi kardeşimi öldürmeye programlanmıştım hatırladın mı? Ama bu "biz ya da onlar" düşüncesi seni deli edecek ve ölümüne sebep olacak.
Take it! Get out!
- Çık dışarı!
Why do it piecemeal when you can just shoot down the blimp and take out half the stadium?
Sadece bir tuşa basarak stadyumun yarısını indirmek varken neden parça parça yapasın ki?
After we broke up, he couldn't take it so he goes on a jealous rampage and he transfers out.
Biz ayrıldıktan sonra olayı kaldıramadı, kıskançlık krizine girdi ve transferini istedi.
I'm gonna take a couple of deep breaths, light the curtains on fire, and when this place burns, it'll give me a day or two to figure out what I'm gonna do.
Derin bir nefes alıp perdeleri ateşe vereceğim. Mekan yanarken de ne yapacağımı düşünmek için birkaç gün vaktim olacak.
If you're gonna flip out over each one of these, it's gonna take a lot longer than it needs to.
Eğer hepsinde böyle delireceksen gerektiğinden fazla sürecek gibi.
Today I want it all as take-out.
Bugün yemeklerin hepsini take out istiyorum.
So, if it works out, yeah, I may take home some money.
Yani eğer işe yararsa, evet, eve biraz para götüreceğim.
Have you any idea how long it will take my men to fish it out of the river?
- Adamlarımın onu nehirden çıkarması ne kadar sürer dersin?
It'll take all that crap out of your head, man.
Kafana taktığın tüm o saçmalıkları unutmanı sağlayacak bir şey.
- Bring out some of your food and take it.
- Biraz yiyecek verin sizin olsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]