The hall translate Turkish
9,283 parallel translation
One man holds the hall watched, the two others do the actual work.
Bir kişi sürekli etrafı kolaçan eder, diğer ikisi işi biririr.
What will the hall of fame committee think?
Şöhretler kurulu üyeleri ne düşünecek dersin?
Hey, party people, I could hear you all the way down the hall.
Particiler, sesiniz ta koridorun sonundan duyuluyor.
This whole time, I was telling you about the strange wizard girl who moved in across the hall, and it turns out she was your high-school girlfriend?
Sana o kadar koridora garip sihirbaz bir kızın taşındığından bahsettim ve o gitti lisedeki sevgilin çıktı.
Got accosted in the hall by your ex.
Salonda senin eskisiyle konuşuyordum.
There's a reason why people choose Fetch Retrieve when they need to find something online, and this man coming down the hall is a large part of it.
İnsanlar internetten bir şey aradığında Fetch Retrieve'i seçmelerinin bir nedeni var. Ve bize doğru gelen adam bu nedenlerin başında geliyor.
Candace, put Ray at the end of the hall, please.
Candace, Ray'i koridorun sonundaki odaya yerleştir lütfen.
Oh, I showered and changed in the... the... the bathroom in the hall.
Antredeki banyoda duşa girip üstümü değiştirdim. Al.
That's the hall.
Salon.
Well, it's in the hall.
Salonda.
In the hall?
Salonda mı?
There's a guest bedroom upstairs at the end of the hall.
Yukarıda, koridorun sonunda misafir yatak odaları var.
We have one or two M.E.s, an inspector down the hall.
Bir veya iki adli tabip, bir de müfettiş kalır.
So, our refrigerated storage is down the hall.
Soğuk hava depomuz koridorun sonunda.
You can hear that all the way down the hall.
Binanın her yerinden duyuluyor.
Home alone with your big sister when that man slips in through the window, comes creeping down the hall.
O adam camdan girip koridordan sürünerek geldiğinde evde ablanla yalnızsın.
Walking down the hall.
- Koridorda cirit atıyordum.
The shower's down the hall.
Banyo aşağıda.
I don't remember the last conversation I had with Fitzhugh that lasted longer than a "How are you" in the hall.
Fitzhugh'yla koridorda en son "nasılsın" dan daha uzun bir konuşma yaptığımı hatırlamıyorum.
And, granted, we were surrounded by patients and secretaries and the hospital loud speaker squawking down the hall, but just to dismiss that as only work...
Doğru, kabul ediyorum, hastalar ve sekreterlerle sarılıydık hastane hoparlörü koridorda ciyak ciyak yankılanıyordu ama bunu sadece iş diye indirgeyemezsin.
I was passing by in the hall.
- Holden geçiyordum tam o sırada.
Last time I saw you, you were still selling diet pills across the hall.
Sen en son gördüğümde koridorun karşısında diyet hapı satıyordun.
Uh, 325. Down the hall.
Koridordan aşağı inince 325. oda.
There's a private room down the hall.
Koridorun sonunda özel bir oda var.
But if you go past it, there's a steel door at the end of the hall and it's sealed like a vault.
Orayı geçince, koridorun sonunda kapalı çelik kasa gibi bir kapı var.
Hal has to die in front of me the way that Sara died in front of you?
Hall önümde ölmeli, Sara'nın senin karşında öldüğü gibi. Bu mu?
I'm at the Ancestral Hall today.
Atadan kalma olan salondayım.
This hall is where our ancestors first pledged the Seventh Generation Accord.
Bu salon atalarımızın yedinci neslin kaydını ilk attıkları yer.
Evacuate everyone to the yard in front of the mess hall.
Herkesi yemek salonunun önündeki bahçeye tahliye et.
Cover the exit off the main hall, we'll check the southeast doors.
Ana salona açılan çıkışı tutun, biz de güneydoğu kapılarına bakacağız.
I propose that we obtain authorization to surreptitiously enter Conversation Hall, retrieve Mikhail's laptop, and then place another laptop inside the vault containing SVR documents of a low classification level.
Benim teklifin bizim Konferans binasına gizlice girme izni almamız ve... Mikhail'in bilgisayarını alıp içinde daha az bilgi olan bir bilgisayarla değiştirelim.
Conversation Hall, retrieve Mikhail's laptop, and then place another laptop inside the vault containing SVR documents of a low classification level.
Kongre Merkezi Mikhail'in bilgisayarını alıp içinde daha az bilgi olan bir bilgisayarla değiştirelim.
Across the street from City Hall : The largest Freemasons temple in the U.S.
Belediye Sarayı'nın karşısında Amerika'daki en büyük Mason tapınağı var.
City Hall was designed and built by the Masons, and apparently they built a secret tunnel that connects it to their temple.
Belediye Sarayı, Masonlar tarafından tasarlanıp inşa edilmiş. Ve görünüşe göre sarayı kendi tapınaklarına bağlayan bir tünel inşa etmişler.
We go through the tunnel to get to the basement of City Hall.
Tünelden geçerek Belediye Sarayı'nın bodrumuna ulaşacağız.
We'll end up here, just a few steps away from the doors to Conversation Hall, just around the corner from this guard's desk.
Sonunda buraya varacağız Kongre Salonu'nun kapısının birkaç adım ilerisine. Kapı şu güvenlik masasının hemen ardındaki köşede.
- Mm-hmm. - We go through the doors to Conversation Hall, get to the vault.
Kongre Salonu'nun kapılarından geçip kasaya varıyoruz.
The mayor's giving a speech at City Hall during the day, so that's out.
Belediye başkanı Belediye Sarayı'nda o gün konuşma yapacak, bu yüzden dışarıda olacak.
Combined with the fact that Pennsylvania bluestone is so rare today, I have a high degree of confidence that the laptop containing these critical SVR files was hidden by colonel Mikhail Vostrov in Philadelphia City Hall.
Pennsylvania mavi taşının günümüzde ne kadar nadir olduğunu da hesaba katarsak bu kritik SVR dosyalarını içeren dizüstü bilgisayarın Albay Mikhail Vostrov tarafından Philadelphia Belediye Sarayı'na gizlendiğine inancım tam.
And then when we hand that laptop to Victor, the SVR surveillance ringing City Hall will disperse.
Sonra bilgisayarı Victor'a verince Belediye Sarayı'nı izleyen SVR ekibi gidecek.
NGI techs just got a hit on Mikhail off the Philly City Hall footage.
NGI teknisyenleri Mikhail'in Philly Belediye Sarayı'ndaki görüntülerini yakaladı.
Mr. O'Connor and I just returned from Philadelphia where we discovered an old tunnel running from the Masonic Temple to the basement of City Hall.
Bay O'Connor'la Philadelphia'dan döndük, orada Mason Tapınağı'ndan belediyenin bodrumuna çıkan eski bir tünel keşfettik.
So as any new student here will learn too fast, Payne Hall is the ultimate place for working on your freshman 15.
Buradaki her yeni öğrencinin hızlıca öğreneceği gibi ilk senenizde alacağınız kiloları imal edeceğiniz nihai yer, Payne Salonu'dur.
And if that still doesn't put a stop to this clear campaign of harassment then I'm sure the mayor, City Hall, and some other entities I have in my back pocket will perform the roll of jack boot to your oversized neck and you'll find yourself running parking tickets on skid row.
Tüm bunlar da beni kötü göstermeni durdurmama yetmeyecekse eminim kontrolümde olan Belediye Başkanı, meclis üyeleri ve daha pek çok kuruluş yakana yapışmaktan büyük mutluluk duyar ve kendini bir anda trafik cezası yazarken bulursun.
Assembly in the mess hall.
Yemekhanede toplanın.
Well, we got married at the city hall in Detroit.
Detroit Belediyesi'nde evlenmiştik.
Remember the girl whose aid you came to in the beer hall?
Birahanede yardım etmeye geldiğin şu kızı hatırlıyor musun?
She had trained as a classical pianist with the one thought in mind of being the first black female classical pianist to appear in Carnegie Hall.
Klasik piyano eğitimi almıştı ve aklındaki tek şey Carnegie Hall'da sahneye çıkan ilk siyah piyanist olmaktı.
After Carnegie Hall, she was getting airplay all over the country, magazine pictures and stories.
Carnegie Hall'dan sonra tüm ülkede radyolarda duyulmaya başladı dergilerde resimler, haberler.
She got into Carnegie Hall, and she got the big house in the country, but she began questioning herself.
Carnegie Hall'a çıkmıştı şehir dışında da büyük bir evi vardı, ama kendini sorgulamaya başlamıştı.
The bell I intercepted in 1773 was en route to Sleepy Hollow Town Hall.
1773 yılında çatlattığım çan Sleepy Hollow şehir merkezine giden yolda bir binadaydı.
hallelujah 723
hall 188
hallo 205
halloween 127
halle 17
haller 39
halloran 22
hallie 62
hallam 37
halliday 27
hall 188
hallo 205
halloween 127
halle 17
haller 39
halloran 22
hallie 62
hallam 37
halliday 27
hallucinations 118
hallway 23
hallucination 18
hallowed be thy name 162
the hunger games 20
the hole 27
the hell i don't 16
the headmaster 20
the hell you say 21
the house is empty 22
hallway 23
hallucination 18
hallowed be thy name 162
the hunger games 20
the hole 27
the hell i don't 16
the headmaster 20
the hell you say 21
the house is empty 22
the horses 42
the hills 19
the hell you don't 16
the hell with it 67
the headmistress 18
the heart wants what it wants 18
the house 261
the hell are you talking about 20
the hours 16
the horror 73
the hills 19
the hell you don't 16
the hell with it 67
the headmistress 18
the heart wants what it wants 18
the house 261
the hell are you talking about 20
the hours 16
the horror 73
the head 74
the half 48
the house is on fire 21
the housekeeper 42
the hell i can't 29
the hair 91
the horse 54
the hand 48
the hotel 71
the handcuffs 17
the half 48
the house is on fire 21
the housekeeper 42
the hell i can't 29
the hair 91
the horse 54
the hand 48
the hotel 71
the handcuffs 17