There's another one translate Turkish
1,146 parallel translation
Yeah. There's another one over here!
Evet, burada bir tane daha var!
Good grief, there's another one.
Ulu Tanrım, bir tane daha varmış.
- Oh, there's another one.
Oh, bir tane daha var.
- Jeez, there's another one.
- Tanrım, bir tane daha.
There's another one.
Bir tane daha var.
- There's another one!
- Bir tane daha geliyor!
There's another one!
Bir tane daha!
There's another one for the fire.
Yakılacak bir tane daha var.
There's another one.
Bir tane daha.
There's another one in the spring.
Ama baharda bir diğeri olacak.
Oolong-san, there's another one!
Başka bir tane daha!
There's not time to make another one.
Yeni bir tane yapacak zaman yok.
"Do not know how many more might be in the vicinity... " but am assuming that where there is one there's sure to be another.
Yakınlarda daha kaç kişi var bilmiyorum ama eğer bir kişi varsa, kesinlikle bir başkasının da olacağını varsayıyorum.
- There's another one.
- Bir tane daha var.
- Jimmy, there's another one.
- Jimmy, burada başka biri daha var.
And remember, there's another one of us coming.
Ve unutma, biri daha geliyor.
There's the first fire, there's the parent, the sparks are flying up. It started another one there. That's the daughter fire.
İşte ilk yangın, ebevyen olan, kıvılcımlar çıkıyor ve şurda bir tane daha başladı, bu da kızı olan yangın, ve torunu..... ve buradakinin ikinci kızı...
There's another fat one.
İşte koca bir tane daha.
One story after another, until there's nothing left.
Birşey kalmayana kadar hikaye ardına hikaye.
There's another one.
Bir kişi daha var. 1.80 boylarında.
Is there another one that's cheaper?
Daha ucuzu var mı?
You ever been sitting in a railroad train in a station and there's another train sitting right next to you and one of them starts to move and you can't tell which one it is?
Bir trenin içindeyken ve başka bir tren bulunduğunuz trenle aynı hizadayken biri hareket ettiğinde hareket edenin hangisi olduğunu çıkaramadığınız oldu mu?
There's another computer uplinked to this one.
Bir sinyalin gücüyle bir başka bilgisayara bağlanmış.
But you're much luckier than we were because now, with all the numerous and disfiguring diseases out there young men and women really have a chance to get to know one another.
ama sen bizden çok daha şanslısın. Çünkü bugün ortalıkta sayısız çirkin hastalık nedeniyle genç erkek ve kadınlar birbirlerini gerçekten tanıma şansına sahipler.
Let me just say, from one chief executive to another that there is no Chevrolet like Durenberger's Community Chevrolet.
Siz yöneticilere bir yönetici olarak şunu söylemek istiyorum... Durenberger kasabasındaki Chevrolet gibi bir Chevrolet'ye rastlamadım.
- There's another one! [Groaning] - Ow.
- Biri daha var!
Actually, there's another one that's closer to being done.
Aslında daha iyi durumda olan bir tane daha var.
Foom...! There's another one in my hand.
Yenisi elime geliyordu.
There's always time to turn back if I want to. " So I take another step and another and another until one day I realize that I've crossed that line and there's no turning back.
İstersem her zaman geri dönebilirim. " Bir adım daha atıyorum bir adım daha bir adım daha ve bir gün fark ediyorum ki sınırı geçmişim artık dönüş yok.
Wait for me! There's another one over there
Bak birisi hala yaşıyor!
One day you get home early from school, there's another man there.
Bir gün okuldan eve dönüyorsun, evde başka bir adam var.
There's been another one.
Bir tane daha olmuş.
When they find one another, the pair perform their greeting ritual to ensure there hasn't been a case of mistaken identity.
Birbirlerini bulduğunda bir yanlış tanıma ihtimalini ortadan kaldırmak için geleneksel karşılama ritüelini sergilerler.
That's right.'sides, there's gonna be another one tomorrow.
Zaten yarın bir tane daha patlatacaklar.
Get inside, there's another one inside.
İçeri gir, içerde başka bir tane var.
Oh, there's another one.
Başka bir tane daha kaçırmışım.
There's another one at 6.
6'da bir tane daha var.
I believe there's another one around here somewhere.
Ondan bir tane de buralarda bir yerde olacaktı.
Well, ethan, there's another one you can score up for your brother.
Ethan, al sana kardeşinin kanına sayabileceğin bir tane daha.
So the guy's nervous and in no shape just to sit there, sweat it out, so he gets off the plane, he goes into the cocktail lounge, and he starts throwing them down, one after another.
Adamımız gergindir ve uçaktan iner. Havaalanının barına gider ve içmeye başlar.
- AISHA : There's another one.
- Bir tane daha.
Look out. There's another one.
Bak, bir tane daha var.
the school was incredibly good it made us intellectually aware it gave us a choice and taught us life is more than just practicalities such as eating sleeping and having a roof over one's head that there is also another kind of food
Okul inanılmaz derecede iyiydi. Bizi entelektüel açıdan uyandırdı. Okul inanılmaz derecede iyiydi.
So if you lose one or you need another, there's a box of them in the corner.
Eğer kaybedersenin veya bir tane daha gerekirse, köşedeki kutuda onlardan var
There's a flight leaving at 8 and another one leaving at 8 : 30.
8'de bir uçak var. Bir de 8 : 30'da.
There's no one back home who's going to care one way or another whether I'm alive.
Hayatta olup, olmadığım veya eve geri dönüp, dönemeyeceğim konusunda endişelenen hiç kimse yok.
There's another one, Mulder.
Bir tane daha var, Mulder.
When the woman was killing General Lone in fact, she was breaking the heart of the King of Adventurers but this hard hearted woman after killing General Lone there is another evil thought in her mind In this world no one can estimate... You smoke?
kadın ne zaman öldürdü General Lone'u aslında, o kalbini kırmıştı macera kralının fakat bu kadının kalbi sertti sonra öldürdü General Lone başka kötüler vardı onun düşüncelerine aldırış etmedi bu dünyada tahmin etmedi... sigara içiyormusun?
And there's another one.
Hop, bir tane daha.
No. There's another one, too.
- O ufaklık tükenmiş olmalı!
There's another pretty one.
İşte bir güzel daha.
there's another 63
there's another way 51
there's another thing 32
another one bites the dust 21
another one 540
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
there's another way 51
there's another thing 32
another one bites the dust 21
another one 540
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one thing at a time 106
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one month later 23
one more 931
one year ago 42
one more shot 23
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one moment 967
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one more drink 18
one more round 22
one more thing 865
one moment 967
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318