English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ T ] / These are my people

These are my people translate Turkish

297 parallel translation
These are my people.
Onlar benim halkım.
These are my people, and this is where I belong.
Bunlar benim insanlarım, buraya aitim.
These are my people, our village.
Bunlar da benim insanlarım, benim köylülerim.
These are my people.
Bunlar benim insanlarım.
These are my people.
İşte benim halkım.
It's my country, these are my people and they need me.
Orası benim ülkem, benim insanlarım ve bana ihtiyaçları var.
Man, these are my people.
Adamım bunlar benim halkım.
- I know. These are my people.
Bunlar benim insanlarım!
These are my people I'm home now.
Bunlar benim insanlarım.
These are my people?
- Bunlar benim halkım mı?
Besides, these are my people.
Ayrıca, buradakiler de bizden.
'Ali picked it up as if " these are my people,
Ali şunu dercesine toparlandı, "Bunlar benim insanlarım."
These are my people.
Bunlar benim akrabalarım.
Righteous, these are my people.
Sakin olun, bunlar benim dostlarım.
These are my people.
Onlar arkadaşlarım.
These are my people.
Bunlar hemşehrilerim.
- These are my people.
Onlar benim insanlarım.
These people are desperate, and i'm not sure of my husband when his feelings are aroused.
Bu insanlar ümitsiz durumda. Kocamın duyguları kabarırsa ne yapacağından emin değilim.
These people are from my home.
Bu insanlar benim ülkemden.
These people are getting on my nerves.
Bu insanlar benim sinirlerime dokunuyor.
These people are my neighbors, my friends.
Bu insanlar benim komşularım, dostlarım.
These are the mountains where my people live.
Burası, benim halkımın yaşadığı dağlar.
These people are my friends.
Bu insanlar benim dostum.
Look, these people are my friends and my shipmates.
Bu insanlar benim arkadaşlarım.
Obviously, I have my reasons for feeling this way... but I think that people who use these classified ads... are idealists.
Tabii ki kendime göre nedenlerim var, ama küçük ilanlar verenlerin idealist olduğuna inanıyorum.
In my opinion, I can't stand... these people that are so intelligent yet create such a shitty world.
Benim görüşüme göre, böyle boktan bi dünya yaratan bu kadar zeki insanlara karşı duramam.
My lord, these people are from village of Kamdesh.
Efendim, bu kişiler Kamdeş köyünden.
These people are my passengers and my responsibility.
Bu insanlar benim yolcularım ve benim sorumluluğumdalar.
This American girl is my fiancée, and these people are her family.
Bu Amerikalı bayan benim nişanlım, ve bunlar da onun ailesi.
These people must be found, if they exist or, my friend, we are going to bury your dead!
Bu adamları bulmalıyız, gerçekten varlarsa aksi takdirde, dostum, senin cesedini gömeceğiz!
These are the things my people hold precious.
Bunlar, insanlarım için tamamen değerli şeyler.
These people are my special guests. Give them anything they want.
Bu insanlar benim çok özel misafirlerim Robbie ve onalar ne isterlerse hemen yerine getir.
I'm sorry, but these people are my guests.
Afedersin, ama bu insanlar benim konuklarım.
There are these people in my parents'house... and they're eating all their food!
Bu insanları tanımıyorum... ve ailemin evinde... tüm yiyeceklerimizi yiyorlar!
Oliver, these people are my clients.
Oliver, bu insanlar benim müşterilerim.
"They are my friends, and from what little I gather... " the Pawnee have been very hard on these people.
Onlar benim arkadaşlarım ve edindiğim kısıtlı bilgiden anladığım kadarıyla Pawnee'ler bu insanlara çok sıkıntı vermişler.
These people are due any minute, and you stroll around my apartment touching my things.
Bu insanlar birazdan gelecek. Sen de evimde dolaşıp eşyalarıma... dokunuyorsun.
These people, Shannon, are my kind of people.
Bu insanlar, benim gibi insanlar.
It's my business to help you see these things... the way people who are fondest of you see them.
Benim görevim, olayları sizi sevenlerin... dostlarınızın, akrabalarınızın gözleriyle görmenizi sağlamak.
Until that changes, these people are under my jurisdiction.
Bu değişene kadar, bu insanlar benim yetki alanımdalar.
These people are my friends, and I know what they can do.
Bu insanlar benim arkadaşlarım, ve neler yapabileceklerini biliyorum.
- Who are these people in my home?
- Evimdeki bu insanlar kim?
Oh, not that my bruised feelings would have any meaning for you... but why are you having these people poke me all over the place?
Duygularımın incinmesinin senin için bir anlamı olmasını beklemiyorum ama adamlarının parçalarımı neden etrafa saçtığını öğrenebilir miyim?
The names and faces of these people are seared into my heart.
İsimleri ve yüzleri kalbime kazındı.
My parents are these people. I live with them.
Benim de herkes gibi birlikte yaşadığım bir ailem var.
Who are these people to discuss my parents?
Onlar kimki benim ailemi tartışacaklar?
All I get from you are these slurs about my job and the people that I've met, and how pretentious and meaningless and idiotic it is and...
Senden aladığım tek şey ise çalıştığım işi ve tanıştığım insanları aşağılaman, ve onların ne kadar gösterişçi ve anlamsız ve salakça olduğunu söylemen oluyor. ve- -
Oh I just got a little cold, that's all. All these new people in South Park are stressfulin my home.
South Park'taki tüm bu yeni insanlar... —... evimi çok strese soktu.
These are my people.
Onları idare edeceğim.
I get the feeling I know almost all of these people,..... but my memories of Martouf are the strongest.
Bu insanların hepsini tanıyormuş gibiyim,..... ama Martouf ile ilgili anılarım, en güçlüleri.
These people are under my protection!
- Bu insanlar benim korumam altında!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]