Time of death translate Turkish
2,223 parallel translation
Dr. Brennan asked me to help ascertain time of death by determining how fast the Cloggo dissolved Ms. Leveque.
Dr. Brennan, Tıkanık Açıcı'nın Bayan Leveque'i ne kadar hızlı erittiğini belirleyerek, ölüm zamanını bulmaya yardım etmemi istedi.
Sounds like time of death to me.
Bana ölüm zamanıymış gibi geldi.
The fracture occurred around the time of death.
Bu çatlak ölümüne yakın zamanda oluşmuş.
Decomp puts time of death approximately 12 days ago.
Bozuşma ölüm zamanının yaklaşık 12 gün önce olduğunu gösteriyor.
Were there any calls near time of death?
Ölüm saati civarında bir arama olmuş mu?
Judging from the decomp, I place the time of death at approximately two months ago.
Bozuşmayı göz önüne alarak ölüm zamanını yaklaşık iki ay önce olarak belirledim.
Those feet had time of death of two months.
O ayakların ölüm tarihi iki ay öncesi.
Hastening decomposition and completely obscuring time of death.
Hızlandırılmış çürüme ve tümüyle gizlenmiş ölüm zamanı.
So we would get time of death wrong.
Böylece ölüm zamanını yanlış hesapladık.
Yes, but from what Booth said, only one of them had an alibi for what we thought was time of death.
Evet, ama Booth'un dediğinden anlaşılan düşündüğümüz ölüm tarihinde mazereti olan sadece bir kişi var.
Why is he here? Dr. Hodgins needs to sample the soil to help determine time of death, while I inspect the remains.
Dr. Hodgins topraktan örnek alarak ölüm zamanını bulmamıza yardım edecek ben de o sırada kemikleri inceleyeceğim.
got the victim's name? He'd been missing four days, which fits time of death.
Evet. 4 gündür kayıpmış bu da ölüm zamanına uygun.
Well, Cam put Price's time of death at about midnight.
Cam'e göre Price gece yarısı ölmüş.
M.E. estimates the time of death between 10 : 00 and 11 : 00.
Adli Tabip ölüm saatini 22 : 00 ile 23 : 00 olarak tahmin ediyor.
The M.E. tentatively puts time of death between 30 and 6 : 00. 4 : 30, which means she might have been dead before the husband left the house.
Adli tıp, cinayet saatini 16 : 30 ile 18 : 00 arası olarak belirledi. Yani kocası evden ayrılmadan önce ölmüş olabilir.
Time of death fits a robbery. He was killed at 11 : 15.
Ölüm anı, soygun ile örtüşüyor. 11.15'de öldürülmüş.
I can put the time of death in a four-hour window, somewhere between 7 : 00 and 11 : 00 p.m. last night.
Ölüm saatini, dün akşam 7-11 arası olarak söyleyebilirim.
And our time of death is estimated at 11 : 00 on the outside, and we don't have anything to tie her to the studio.
Ölüm zamanımız da maksimum 11 olduğuna göre stüdyoda olduğunu söyleyebilecek hiçbir şeyimiz yok.
Okay, so, that falls right within the window of our time of death.
Yani tam da ölüm saati aralığımızın içinde kalıyor.
Preliminary forensics puts time of death a couple of hours before Sam arrived for his meeting. Single gunshot, back of the head.
Adli Tıp ölüm saatini, Sam'in olay yerine varışının birkaç saat öncesi olarak belirledi.
Any guess on time of death?
Ne zaman öldüğünü tahmin edebilir misin?
Time of death, 20 : 43.
Ölüm saati 20 : 43.
Ducky will give us a time of death.
- Ducky ölüm saatini söyleyecektir.
You got time of death?
Ölüm saatini söyleyebilir misin?
Abdominal distention suggests that the time of death was roughly three days ago.
Abdominal şişkinlik yaklaşık üç gün önce öldüğünü gösteriyor.
And the time of death roughly two hours ago.
Ölüm saati yaklaşık iki saat önce.
Time of death, approximately 11 : 00 p.m.
- Ölüm saati yaklaşık 23 : 00.
Based on the date stamp, purchased after his time of death.
Üzerindeki tarihe bakarsak, ölmeden hemen önce alınmış olmalı.
You have a time of death?
- Ölüm saatini belirleyebildin mi?
Approximate time of death?
Tahmini ölüm zamanı nedir?
You got a time of death, Duck?
- Ölüm saatini belirledin mi, Duck?
The time of death occurred at least 14 hours ago.
Ölüm en az on dört saat önce gerçekleşmiş.
Robson's report says Lizzy was suffocated in the park because of mud found in her nasal cavity, inhaled at the time of death.
Otopsi raporu, burun deliklerinde bulunan çamur yüzünden boğulduğunu yazıyor.
Hell, I'd even settle for a time of death.
Ölüm zamanını bulmana bile razıyım.
You got a time of death?
Ölüm zamanını belirleyebildin mi?
Well, in that case, I'll just put down time of death around 3 : 00 A.M.
Şu durumda ölüm saatine sabaha karşı 3 yazıyorum.
That would have been very close to her time of her death. Who was it?
Ölümüne çok yakın bir zaman olabilir.
Apparently, at the time of his death, our billionaire investment guru was being investigated by the S.E.C.
Anlaşılan öldüğü sırada milyarder yatırım üstadımız Sermaye Piyasası Kurulu tarafından araştırılıyormuş.
Her death forced me to realize that not only had I not taken advantage of the priceless time I had with her but that I did not truly understand how crucial my role was as a father to her and our son, Dylan.
Onun ölümü, sadece onunla geçirdiğim paha biçilmez bir zamanın avantajını kullanamamakla beraber bir baba olarak gerçekten benim rolümün, ona ve oğlumuz Dylan'a ne kadar önemli olduğunu anlamam için zorladı beni.
When was the last time this giant wheel of death was inspected?
"Koca Ölüm Çarkı" en son ne zaman kontrol edildi peki?
If you turn back the clocks the day of Hamilton's death, and look at the time checks, someone spent years crossing four different Time Zones from Dayton...
Zamanı eğer Hamilton'ın öldüğü güne geri alacak olursak biri Dayton'dan New Greenwich'e gitmek için yıllar harcamış.
The consequences of getting caught range from jail time to death - - making it crucial to protect your team at all costs.
Yakalandığınız zaman hapishaneden ölüme kadar varan bir seçenekler dizisi söz konusu olur. Bu da takımınızı ne pahasına olursa olsun korumayı öncelikli kılar.
El D. did two years of hard time, and before that, he went 12 rounds with Death Row. - He's perfect.
El D. 12 raundluk bir ünvan maçından sonra iki yıl boyunca çok zor zamanlar geçirdi hepsi bu.
One of the great champions of our time, back in the ring for the first time after his bitter defeat to Death Row Reynolds five years ago...
Zamanın en büyük şampiyonlarından biriydi Death Row Reynolds'dan acı bir yenilgi aldıktan 5 yıl sonra tekrar ringlerde...
The way of the Samurai is death When the time comes to choose between life and death, one must choose death.
Samurayın ölüm şekli hayat ve ölüm arasında seçim yapma zamanı geldiğinde, ölüm olmalı.
The time and cause of your death have already been set but there are things that need to happen first.
Ölüm sebebin ve zamanın çoktan ayarlandı ama daha önce olması gereken şeyler var.
He didn't. At the time of Lizzy's death, any particulate matter in her nasal cavity would have been loose and uncollectible.
Görememiş çünkü Lizzy öldüğünde burnunda bulunan maddeler serbest ve toplanabilir değildi.
It was the first time I ever experienced the death of someone I loved.
İlk kez sevdiğim birisini kaybetmiştim.
Also the serpent- - which represents the dynamic of life- - the serpent can shed its skin to be born again, and so represents the power of life to throw off death and represents the bondage of life to time.
Ayrıca yaşamı temsil eden yılan, yeniden doğmak için derisini dökebilir, böylece ölümü üzerinden atarak yaşamın gücünü ve zamanın bir kölesi oluşunu temsil eder.
Eight deadly monsters summoned to the ring from all corners of the Earth, fighting to the death to determine the most powerful ghoul of all time.
Dünyanın dört bir yanından 8 ölümcül yaratık tüm zamanların en güçlü hortlağını belirlemek için ringe çağrıldı.
"Pre-mortem abrasions to Dixon's stomach matching the length of the barrel." Suggesting beyond reasonable doubt that in the last 24 hours before death, he'd been carrying the gun tucked into his trousers for a considerable period of time.
Dixon'ın karnındaki izler silahın namlusuyla eşleşiyor bu da onun silahı ölmeden 24 saat önce silahı pantolonuna sokmuş halde taşıdığı mantıklı çerçevede söylenebilir.
time offer 37
of death 22
death 1004
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death situation 19
death experience 79
death experiences 28
of death 22
death 1004
deaths 27
death row 19
death penalty 21
death threats 22
death situation 19
death experience 79
death experiences 28
time to die 52
time to go home 94
time flies 78
time is running out 68
time to wake up 54
time is money 74
time is of the essence 71
time is up 41
time travel 83
time to go 627
time to go home 94
time flies 78
time is running out 68
time to wake up 54
time is money 74
time is of the essence 71
time is up 41
time travel 83
time to go 627
time to sleep 29
time to eat 55
time is 18
time will tell 62
time for bed 134
time to go to work 26
time to go to bed 19
time out 262
time to leave 25
time job 218
time to eat 55
time is 18
time will tell 62
time for bed 134
time to go to work 26
time to go to bed 19
time out 262
time to leave 25
time job 218