Try these translate Turkish
1,166 parallel translation
- Here, here, try these.
- Al işte bunu giy.
- Try these on.
- Dene şunu.
"Try these pills and get well soon."
"Hala devam ediyorsa bu ilaçları dene, geçmiş olsun."
Try these on.
Bunları giy.
I like boxer shorts, but, uh, I ´ ll try these, eh- - - Sorry.
boxer ı daha çok severim, ama, uh, bunları da deneyebilirim, eh- -
Why don't you try these on in your size?
- Seninle karşılaşmak bir zevkti. - Demek senaryoyu okudun.
Try these.
Bunları dene.
No. Something else. Try these on.
Yo...
Did you try these?
Bunları denedin mi?
I please the boys upstairs, I got people to try a new restaurant, and I've helped a struggling immigrant family who came to these shores 12 years ago with little more than a dream, a few recipes and a wok.
Tanrım, yukarıdakileri memnun ediyorum, yabancıların restoranının iş yapmasını sağladım. En önemlisi de 12 yıl önce buraya gelen yardıma muhtaç göçmen bir..... aileye yardım ettim. Ellerindeki tek şeyin hayalleri bir kaç tarif ve vok tava olduğu bir aileye.
My employer has been asked to try to buy these papers back for his government.
İşverenim, hükümet adına bu belgeleri satın almaya çalıştı.
- Hey, Mrs. Simpson... you should try one of these smart drinks.
- Hey, Bn. Simpson şu sert içeceklerden denemelisiniz.
Although a Trill host may have these feelings occasionally, it is our wish to try to rise above these kinds of temptations.
Trill konukçusu ara sıra bu duygulara sahip olsa bile, temennimiz bu tarz ayartmaların üstesinden gelmeye çalışmaktır.
Perhaps I should contact the Enterprise, have them meet us at Vulcan in case these isolationists try to escape.
Belki Atılganla bağlantı kurabilirim, onlarla Vulkanda buluşmak için ayrılıkçılar kaçmayı deneyebilirler.
I'm going to try to repair these energy relays.
Enerji rölelerini onarmaya çalışacağım.
We should try to find commonalities in these events.
Bu olaylardaki ortak noktaları bulmaya çalışmalıyız.
How would you like to try absorbing these?
Peki bunlari emmeye ne dersin?
Try some of these vegetables.
- Sebzelerin tadına bakmak ister misiniz? - Teşekkürler. - Sebzeli pirinç pilavı?
Hey, Mr. Caplan, try some of these delicious stir-fried vegetables.
Merhaba Kaplan Bey, yağda kavrulmuş sebzelerin tadına bakın.
These engaging chicks are so inquisitive that you only have to sit down to their own level for them all to gather round you and try and discover what sort of creature you are.
Bu alımlı yavrular o kadar meraklılar ki çevrenizde toplanıp sizin ne tür bir yaratık olduğunuzu anlayabilmeleri için, onların yanında oturup aynı boya gelmeniz yeterli.
It means, our men did really try to kidnap him but he was kidnapped by these guys.
Yani, bizim adamlarımız onu gerçekten kaçırmaya çalıştılar fakat o diğer adamlar tarafından kaçırıldı.
Me and Aline decided we would chain ourselves to these oak trees over here... if they try and take'em out.
Eğer sökmeye kalkarlarsa kendimizi meşelere zincirlemeye karar verdik.
The sky is the limit. Now, just to make sure that everybody knows who you are... try on one of these.
Şimdi sadece herkesin kim olduğunuzu anlamasını sağlayın... bunları deneyin.
One of these boys does try to get off a shot, this might come in handy.
Onlardan biri ateş etmeye kalkışırsa, silahını almayı deneyin.
You think I don't try to talk her out of these crazy things, but I got no choice!
Onu bu çılgınlıklardan caydırmaya uğraşmadım mı sanıyorsunuz, ama başka şansım yok!
The police try to stop them, but it's no use. What do you need all these bunkers for?
Polis onları durdurmaya çalışıyor ama faydasız.
Let me try these.
Şunu bir deneyeyim.
Try to scrunch these chairs together more.
Sandalyeleri biraz daha sıkıştırsana.
You know, you might wanna try eating it with one of these.
Belki de bununla birlikte yemek istersiniz.
If you distract these people, I will try to depolarise the power grid.
Bu insanların dikkatini dağıtabilirseniz, güç ızgarasını nötralize etmeye çalışırım.
You try to gas me out or do anything stupid, these people die.
Beni gazla dışarı çıkmaya zorlarsanız, ya da aptalca bir şey yaparsanız, bu insanlar ölür.
[Grunts] Whoo. Don't try to eat these so-called "chips."
Bu sözde cipsleri yemeyi sakın denemeyin.
- But let's try one of these, okay?
- Ama, şunlardan birini deneyelim, tamam mı?
Just try these.
Bunlardan al.
You go try and make these hard-headed old greaseballs understand that.
Siz bunu bir de o taş kafalı yağ tulumlarına anlatmayı deneyin.
Now try and be nice to these people.
Bu insanlara nazik davran.
Would you please try to fill these out?
Lütfen şunları doldurmayı dener misin?
Instead, we ask that you try... to focus these feelings inward... toward your personal growth and self-realization.
Bu sağlanamıyorsa, sizlerden bu duygularınıza... kendi kişisel gelişim ve kendinizi tanıma süreciniz... dahilinde iç dünyanıza odaklanmanızı rica ediyoruz.
And I swear by that mother, if you try to keep on eye on my house and my brother, or if he hears your mere voice I throttle you with these hands and finish you!
Ve annem üzerine yemin ederim, eğer seni evimde kardeşimin yanında görürsem ve ya senin sesini duyarsam ben bu ellerle seni boğarak öldürürüm!
Why do kidnap victims always tell us about the guys that grabbed'em... and they try to make us understand... how kind these bastards really were.
Kaçırılan kişiler niçin bize daima kendilerini kaçıran kişileri anlatır... ve bu pis heriflerin aslında ne kadar... iyi yürekli kişiler olduğunu söylerler?
And those who want to try their luck... learn these two lines from "Gone With The Wind."
Şansını denemek isteyenler "Rüzgar Gibi Geçti" nin bu iki repliğini ezberlesin.
If the Klingons try to get through these doors I'll be ready for them.
Eğer Klingonlar bu kapıdan girmeye kalkışırlarsa onları bekliyor olacağım.
I'm going to try and find a way out of these conduits.
Bu kanallardan bir çıkış yolu bulmaya.
Which means, if we warn these people about what's coming if we try to help them in any way we risk altering a pivotal moment in history and we can't let that happen.
- Bu da demek oluyor ki,... bu insanları olacaklar konusunda uyarırsak, onlara yardım etmeyi denersek,... tarihteki çok önemli bir anı değiştirme riski oluşturacağız. Böyle bir şeyin olmasına da izin veremeyiz.
Try hopping over these, pal!
Bunlardan da kaç bakalım!
It sells, and one of these days, my competitors are going to suss out who you are... and they're going to try to steal you away.
Satıyor ve günün birinde, rakiplerim senin kim olduğunu keşfedecekler ve... seni benden çalmaya çalışacaklar.
Studying traces of quarks from these collisions physicists try to learn what our universe was like when it began after the explosion known as the Big Bang.
Quarkların çarpışmalardan sonra bıraktığı izleri takip eden fizikçiler, Büyük Patlamanın hemen ardından evrenin neye benzediğini bulmaya çalışıyorlar.
STEVEN : Let's try to pop these rivets.
Şu perçinleri kıralım.
Let's try maybe these.
Belki bunu denemeliyiz.
You know, for once I am gonna sit down and try to watch one of these things.
Hayatımda ilk defa oturup bunu izlemeye çalışacağım.
You must try some of these delightful algae puffs.
Bu lezzetli yosun puflarından denemelisiniz.
these 760
theseus 51
these are my friends 112
these are for you 196
these things take time 64
these are my parents 38
these days 368
these things happen 186
these are your friends 17
these are 200
theseus 51
these are my friends 112
these are for you 196
these things take time 64
these are my parents 38
these days 368
these things happen 186
these are your friends 17
these are 200
these are my children 16
these are my people 41
these are good people 21
these people 330
these are delicious 19
these are their stories 161
these are beautiful 38
these men 83
these things 83
these two 100
these are my people 41
these are good people 21
these people 330
these are delicious 19
these are their stories 161
these are beautiful 38
these men 83
these things 83
these two 100