Untill translate Turkish
140 parallel translation
Keep off the streets, untill I recapture it!
Ben tekrar yakalayana kadar, caddelerden uzak durun!
Inspection untill 7. 10 minutes for breakfast.
Bire kadar spor yapıp dörde kadar yürüyeceksiniz.
She stayed with us untill she graduated.
Mezun olana kadar da burada okudu.
.. untill the fright trains arrive.
.. korku trenleri gelene kadar.
You see, there is no place in the musketeers for any man... untill he has serve in a campaign or distinguish himself in the killing.
Hiç kimsenin herhangi bir sefere katılmadan veya savaşta parlamadan silahşör olamayacağını göreceksin.
The furior's own sergeons are comming Keep him alive untill then
Führerin kendi cerrahları şu an yoldalar. Onlar gelen dek O'nu canlı tutun.
My parents won't be home untill ten.
Bizimkiler ondan önce eve gelmezler.
No, I was there before 8 p.m and waited untill the bell.
Hayır, sekize doğru geldim, zile kadar bekledim ama göremedim.
Doctor Mixter felt that he should wait untill tomorrow, before he put cast on.
Doktor Mixter, alçıyı açmadan önce yarına kadar beklemesi gerektiğini düşünüyor.
I can't stop, untill I'm certain it's dead.
Öldüğüne emin olana dek duramam.
I was good enough untill you brought this screaching!
Şu çığlığı basana kadar yeteri kadar iyiydim ben!
But until then, for all of you guys, from whole of the auditorium, including Ricky, the DTV regulars and me, Garry Word, we say great one.
But untill then, for all of you guys, from whole of the auditorium, including Ricky, the DTV regulars and me, Garry Word, we say great one.
Alf ask me not to say anything untill he made enough money to bail out the civil servant
- Alf'züğürt'ten daha fazla para kazanana kadar birşey söylemememi istedi.
Not untill we get this make up mess straighten out.
- Bu makyaj işini çözeceğiz!
I'm not telling you untill I get a drumroll.
- Sirk trampeti çalmadan söylemem.
No, leave them in the snow untill get dressed.
Hayır, ben giyinene kadar karda beklesin.
Yes, but we were not expecting you back untill spring. As usual.
Evet, ama sizi bahara kadar beklemiyorduk, her zamanki gibi.
No, no, wait untill I get my glasses!
Hayır, bekleyin gözlüklerimi alayım! Emin misin?
I want you to bring her back to your place and lock the door untill I get there.
Onu bulup hemen kendi dairene getireceksin ve ben gelene kadar kapıyı kilitli tutacaksın.
Not untill now do I see what a terrible thing I did to Svenning.
Svenning'e yaptıklarımın ne kadar korkunç olduğunu şimdi anlıyorum.
He was lucky untill now.
Onu yakalamamız bir şans!
One by one he killed his entire family. Untill his 9 years old niece, Jamie Loyd was the only left alive.
Geriye sadece dokuz yaşındaki kuzeni Jamie Lloyd kalana kadar ailesini teker teker öldürdü.
- I'm glad you asked. She was wonderful, full of life, untill I killed her, of course.
Bunu sormana sevindim, çünkü o harikaydı, hayat doluydu ben onu öldürene kadar tabii ki.
They seized the meteorite fragments along with the three scientists and untill now their whereabouts are unknown
Göktaşlarının parçalarından bu maddeyi elde etmeyi başaran bu üç bilimadamının nereye götürüldükleri ise bilinmiyor.
If she wouldn't have stared like that, I would have kept running untill I had the ball.
Bana o şekilde bakmış olmasaydı, topu yakalayana dek koşmayı sürdürecektim.
I wanted to do that, untill a second ago.
Bir saniye önce bunu yapmaya niyetlenmiştim.
Stay over here untill we leave.
Biz gidene kadar burada kalabilirsin.
You can't be a Queen untill you've passed the proper examination.
Uygun muayene ilettik kadar bir kraliçe olamaz.
It means we're all going to be pure, not having sex untill we married.
Bu da, evlenene kadar seks yapmayacağımız, sözümüze sadık kalacağımız anlamına geliyor.
And maybe it will stay untill the end of your life.
Belki de hayatının sonuna kadar seninle kalır.
Hopefully she'll stay here untill you got to bang her Mark.
Umarım sen onu yatağa atana kadar burada kalır Mark.
Some people dream their whole life, untill they wake up one day And realize that they can't remember their dream.
Bazıları hayatları boyunca hayal ederler, bir gün yataklarından kalktıklarında rüyalarını hatırlayamadıklarını farkederler.
The guy I'm supposed to meet isn't arriving untill 12.
Buluşacağım şu adam da 12'ye kadar burada olmayacak. Saatin doğru olduğundan emin misin?
You can ´ t just wait untill they catch you.
Sizi yakalayana kadar onları bekleyemezsiniz.
My love for you remains untill I breathe no more.
"Sana olan aşkım hep aynı kalır ;" "Nefes aldığım müddetçe.".
Hey, I'm not anserting any more questions, untill somebody answers mine.
Biri benimkini cevaplayana dek başka soru yanıtlamıyorum.
Try to be a little more discreet untill we get out of here.
Şuradan çıkana kadar birazcık kibar olmaya çalış.
That you will be the guardian of her daughter untill she becomes of age.
Kızı belirli bir yaşa gelene kadar onun koruyucusu olmanı istedi.
Because your mother wanted him... to take care of you untill you are of age.
Çünkü annen onu istedi. Seninle yaşına girene değin ilgilenmesini istedi.
The account is blocked untill she is twenty.
Hesap o 20 yaşına gelene değin bloke.
She did good work, untill they discovered.
İyi iş çıkarmış. Tabi onlar anlayana kadar.
I'd like to relax untill I'm in Paris.
Parise kadar dinlenmek istiyorum.
We won't rest untill we're done.
* İşimiz bitene kadar dinlenmeyeceğiz
I will fuck your ass untill it bleeds!
Kanayana kadar sikeceğim o götünü!
I will fuck your ass untill it bleeds!
Kıçını kanayana kadar becereceğim!
You see, I owe Lord Monomark. For an advance and untill I get it written I rather hoped... Well, we rather hoped that you might help us.
Lord Monomark'tan avans aldım ve kitabı yazana kadar, sizin bize yardım edebileceğinizi düşündük.
Obrad said : "Untill 2 o'clock."
- Obrad dedi ki ; "2'ye kadar bekleyin".
- Wait. - Untill 2!
- Bekle. - 2'ye kadar!
Wait untill the President appears on stage, and grab the first man next to you.
Başkan ortaya çıkana kadar bekle ve en yakınındaki adamı yakala.
Only a half-year left untill ten years.
On yıl olmasına sadece altı ay kaldı.
Untill now we just had luck!
şimdiye kadar sadece şansımız vardı!
until 461
until we meet again 44
until you die 46
until then 921
until next time 48
until the end 48
until about 19
until you 28
until death 17
until today 117
until we meet again 44
until you die 46
until then 921
until next time 48
until the end 48
until about 19
until you 28
until death 17
until today 117
until further notice 59
until the end of time 16
until i was 18
until one day 105
until tomorrow 107
until later 22
until when 50
until recently 106
until i met you 38
until you do 35
until the end of time 16
until i was 18
until one day 105
until tomorrow 107
until later 22
until when 50
until recently 106
until i met you 38
until you do 35