English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ U ] / Until one night

Until one night translate Turkish

140 parallel translation
There were others, of course... but her own discrimination ruled them out... before it became necessary for me to intercede... until one night at a party at Ann Treadwell's.
Elbette başkaları da oldu ama kendi ayırt etme kabiliyeti sayesinde benim müdahale etmeme gerek kalmadan onları bizzat kendisi eliyordu. Ta ki bir gece Ann Treadwell'in evinde verilen bir partiye kadar.
until one night.
Lakin bir gece...
You see, Helen and I were engaged and everything was going along fairly smoothly, until one night she arrived here at the farm unexpectedly.
Ta ki bir gece buraya, çiftliğe beklenmedik bir şekilde gelinceye kadar. Çok korkunç. Size nasıl anlatacağımı bilemiyorum.
- " Until one night when it was very strong upon me...
"Ta ki bir gece güçlü bir biçimde omuzlarıma çökene dek."
I knew Tony was here under an assumed name but I'd never seen him, until one night...
Tony'nin başka bir isimle orada kaldığını biliyordum. Ama onu hiç görmemiştim. Ta ki o geceye kadar.
I listened, listened, listened..... until one night, I heard Jeff talk of murdering me.
Sizi dinledim, dinledim, dinledim ta ki bir gece, Jeff'in beni öldürmekten söz ettiğini duyana dek.
Until one night, boiling with measles,... I closed my eyes and prayed to the Devil.
Sonunda bir gece kızamıktan ateşler içinde yanıyorken gözlerimi kapadım ve Şeytan'a yalvardım.
So the girl suffered in silence until one night, when she was tired from a day of housework and she was hurt by the harsh words of her stepmother and she could no longer stand it...
Kız sessiz kalarak acı çekmiş ta ki bir gece, ev işlerinden yorulup üvey annesinin hakaretlerine maruz kalınca artık bu işe dayanamamış...
Until one night Rita and I were out at dinner... And I saw something that cinched it for me.
Bir gece Rita'yla yemekteyken karar vermemi sağlayan bir şey gördüm.
I truly believed I had found everlasting paradise... until one night.
Sonsuz cenneti bulduğuma içtenlikle inanmıştım ta ki bir geceye kadar.
I didn't want to believe it... until one night I saw his car pulling out of the driveway.
Buna inanmak istemedim bir gece arabasını yola çıkarken görene dek.
Several times a month he ran away from that train, until one night he broke his wife's arm when he threw her to the floor.
Ayda bir kaç kez bu trenden kaçıyordu ta ki bir gece karısını yataktan fırlatıp kolunu kırana kadar.
Next night after that and the next night after that, until one night...
Sonraki gün, sonraki gün. Ama bir gün hiç ses çıkmaz.
Until one night she firmly said to me
# # Ta ki bir gece bana
Until one night she firmly said to me
# Ta ki bir gece bana
Until one night, she wasn't so invisible.
Ta ki bir gece görünmezliği kalkana kadar.
I'm just camping out or whatever and this goes on for years until one night, something amazing happened.
Kamp kuruyorum falan. Bu yıllarca sürüyor. Bir gece inanılmaz birşey olana dek.
Until one night he came into my father's barn And he threw a rope over a rafter...
Ta ki, bir gece gelip babamın ahırındaki bir kirişe bir ip atana kadar.
Until one night, about 10 years ago, I was eating in a restaurant and there he was.
Ta ki 10 yıl önce bir akşam, restoranda yemek yerken onu görene kadar.
He continued to stalk her obsessively until one night she was forced to fend him off with a penknife.
Saplantılı biçimde onu rahatsız etmeyi sürdürdü. Bir gece kız bir çakıyla onu savuşturana dek.
Treated head-trauma patients for 12 years until one night on l-95, I became one of them.
12 yıl başından darbe alan hastaları tedavi ettim. Ve bir gece, ben de başından darbe alan bir hasta oldum.
Until one night, when a man walked in.
Bir gece o adam gelene kadar.
I was terrorizing this town until one night, he came along and... well, we had, you know, a confrontation.
Bu civarda korku salıyordum, taa ki bir gece o gelinceye kadar. Şey, işte, karşı karşıya geldik.
Until one night, as the story goes there was a party.
Rivayete göre ta o geceye kadar sürmüş bu. Parti verilen o geceye.
Until one night three years later, when there was a knock on our door. And I was desperate once again.
Ta ki, üç yıl sonra, bir gece kapımız çalındığında, ben bir kez daha ümitsizdim.
You have one night out a week until 12 and quite a severe penalty if you're out later.
Haftada bir 12'ye kadarlık gece iznin var ancak geç kalırsan cezası ağırdır.
There won't be another one until tomorrow night.
Yarın akşama kadar da olmayacak.
I have a footman - Oh, he's a very old man - and each night he goes from one room to the other, lighting the empty lamps until the great dark rooms are a blaze of light.
Biliyor musun, yaşlı bir uşağımız var... oldukça yaşlı... Her gece bir odadan diğerine... lambaları yakamaya gider... ta ki o koca karanlık odalar aydınlanana dek.
One uncut stone worth $ 1000 left in my hotel room with a note saying there'd be a similar diamond every night until Sasha's execution if I would "see things clearly."
1000 dolar değerinde kesilmemiş bir taş. şöyle bir notla birlikte odama bırakılmıştı : "gerçekleri açıkça görecek" olursanız
I put up with it until, uh, one night he brought one of them right in here.
Tahammül ettim ta ki, ah, bir gece onlardan birini tam buraya getirdi.
So from now on until this madman is apprehended, you will all be protected day and night by one of our men.
Şu andan itibaren katil yakalanıncaya kadar, gece gündüz adamlarımız sizi koruyacak.
So... I put up with it, you know. I put up with it until, uh, one night he brought one of them right in here.
Tekrar, tekrar buna katlandım ta ki... bir gece onlardan birini getirene kadar ;
Try to imagine what he must be suffering, counting the years, the months, until that one night.
Hayal etmeye çalışıyorum yıllardır çektiği acıları ta ki her ay, her gece.
But for herself all went right as a trivet until... one winter's night...
Ama onun içinse her şey gayet yolunda gidiyormuş ta ki... bir kış akşamına kadar...
Until suddenly... one night, I heard his voice on TV.
Ama aniden... bir gece televizyonda sesini duydum.
Her mind has obviously been stealing visits to the past for some time until, apparently, she woke up one night stranded there.
Deniz resimleri yapıyormuş. Beyni bir süredir geçmişe ziyaretler yapıyordu herhalde ta ki bir gece uyanıp, kendini orada bulana dek.
And I dreamed that when I met him, that we would wait until our wedding night to give ourselves to one another, to make the ultimate sacrifice.
Ve hep onunla karşılaştığımda düğün gecesine kadar bekleyeceğimizi, ve son fedakarlığı o geceye saklayacağımızı hayal ettim.
So you run into the night to find another face, and another and another until one terrible morning you wake up and realize that revenge has become your whole life and you won't know why.
Sonra gece dışarı çıkıp başka bir yüz arayacaksın, sonra bir başka... sonra bir başka... Ta ki bir sabah uyanıp... bütün hayatının bu intikam olduğunu anlayacaksın. Ve sebebini de bilemeyeceksin.
Until you showed up last night, i was the one keeping your secret.
Dün akşam ortaya çıkana kadar sırrını saklayan tek bendim.
Until she realized men don't really know how a woman likes to be touched. Only a woman can really know. So one night my friend, she let herself.
Kadınların dokunulmaktan ne kadar zevk aldıklarını, erkeklerin bilmediğini anlayıncaya kadar.
Until one rainy night...
Ta ki yağmurlu bir geceye kadar.
Each night, your attacks will become more gruesome... ... until one dark night you are doomed to kill your dearest friend.
Her gece, saldırıların daha dehşet olacak ta ki karanlık bir gecede en yakın dostunu öldürene dek.
By night one way, by day another. This shall be the norm until you find true love's first kiss.
Gece başka, gündüz başka Böyle sürüp, gidecek
Just because all those old blues musicians never got any royalties... and had to play one-night gigs until they were, like, a hundred... just so they could pay for their whores, and now I can smoke anywhere I want to.
Çünkü bu yaşlı Cazcılar hiç asil değiller... ve kaltaklarına para ödemek için bir gecede yüzlerce defa... çalmak zorundalar, ve ben şimdi nerede istersem orda içerim.
Until one bad night.
Ta ki, o kötü geceye kadar.
Until I came home from work one night. He was at my kitchen table with his friends, cutting heroin.
Ta ki bir akşam işten geldiğimde mutfak masasında arkadaşlarıyla eroin kestiğini görene dek.
And in doing so, we would go out on lots of dates to all the best places and all the hit shows, until finally, one night you would take me back to your place that you were pretending was someone else's in order to get the evidence you needed to write your exposé by seducing me until I said, "l love you."
Ve böylelikle, pek çok kez buluşacak en güzel yerlere, popüler şovlara gidecektik, ta ki sonunda bir gece beni, başka birinin eviymiş süsü verdiğin kendi evine götürüp makaleni yazmak için gereken delili elde edene kadar yani beni baştan çıkarıp, sana "seni seviyorum" diyene kadar.
Made $ 22,500 and went home tired every night... until I walked by the office bulletin board one night... read the MDOT job posting.
Yıllık 22,500 $, eve her gece yorgun giderdim... taa ki, bir gece ofise doğru yürürken asılmış iş ilanı görene kadar.
Until late one night I came home to find... Mike with Patricia. My brilliant, blonde,
Sonunda bir gece eve geç saatte geldiğimde Mike'ı Patricia'yla zeki sarışın 21 yaşındaki asistanımla birlikte yakaladım.
until there's no more room in my head, I fear that I may start screaming in the middle of the night and no one will come,
Beynimde yer kalmayana kadar herhangi bir numara ya da sözcüğün beynimde büyüyeceğinden korkuyorum. Gece yarısı bağırdığımda kimsenin gelmeyeceğinden korkuyorum.
Look at me. Not stopping until he's upset every person... that means anything in the world to him in one night.
Bir gecede dünyada onun için önemi olan herkesi sinirlendirmeden durmayacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]