Very nice translate Turkish
11,651 parallel translation
He's very nice, so don't be too hard on him.
Hoş çocuktur bu yüzden ona kötü davranma.
- It's very nice, thank you.
- Çok iyi, teşekkürler.
She was always very nice to the newcomers, my mother says.
Annem, Rose yeni gelenlere karşı daima nazikti dedi.
She's very nice.
O hoş biri.
- Mrs. Altmann, I can't do lunch. - I know a very nice place.
- Yemek olmaz, Bayan Altmann.
- It smells very nice.
- Çok güzel kokuyor.
Out in the middle of nowhere, but... It's very nice out here.
Belki kuş uçmaz kervan geçmez bir yer, ama çok güzel.
And I was fortunate enough to get on the phone with Mr. Christopher... who I found to be very friendly, which was surprising... because I really haven't found the gentlemen in California to be very nice... considering we're all in business together.
Şansıma telefonda Bay Christopher'la görüşebildim. Şaşırtıcı bir şekilde, benimle çok dostane bir üslupla görüştü... zira Kaliforniya'daki beyler hiç de nazik değillerdi... oysa hepimiz beraber bir iş yapıyoruz.
Now I don't think that's a very nice thing to say, Stanley.
Söylediğin güzel bir laf değil bence, Stanley.
Two of them, nice bro, very nice.
İkisi de güzel kanka, çok güzel.
Okay, very nice.
Çok güzeldi.
Very, very nice choice.
Çok, çok iyi bir seçim.
Very nice, both of you.
İkiniz de çok iyiydiniz.
Very nice.
Çok güzel.
Well, it's very nice to finally meet you all in person.
Sonunda seninle şahsi olarak tanışmak güzel.
It's very nice.
Oldukça güzeldir.
I was actually asking about literature, but that was very nice.
Aslında edebiyat hakkinda sormuştum, ama bu da tatlıydı
My father, he's not very nice.
Babam, pek iyi değildir.
In fact, my favorite line is, "I'm sure you're very nice, " but you'd be nicer if you left me alone. "
Aslına bakarsan benim en sevdiğim replik "İyi birisi olduğuna eminim ama beni terk edersen çok daha iyi birisi olursun." dur.
It's a very nice composition, Dennis, but... that is your actor getting a haircut.
Çok hoş bir kompozisyon Dennis ama... Bu, senin saç kestiren aktörün.
Very nice to see you.
- Sizi görmek güzeldi.
Very nice.
Çok iyi.
A very nice young man who's just brought me dinner.
Şimdi odama akşam yemeğimi getiren çok nazik bir delikanlı.
Very nice to see you. Nice to see you.
- Seni gördüğüme memnun oldum.
- Very good, very nice. - I do what I can.
- Benim oğlan Leo'yu tanırsın.
Very nice colors.
Renkleri çok güzel.
- We have a very nice home.
- Çok güzel evimiz var.
- [Gale] We took it around to every studio in town, and they would all say, " it's very nice.
Projeyi şehirdeki tüm stüdyolara götürdük. Ve tek söyledikleri " Çok hoş.
Very nice!
Çok güzel!
That is very nice.
Bu çok güzel.
Very, very nice.
Çok, çok iyi.
Yeah... Very nice...
- Evet, çok güzel.
Very nice.
Çok hoş.
Very nice of you guys.
Çok naziksiniz.
It's very nice of you.
Çok naziksiniz.
Very nice.
- Çok iyi be!
I can't get off work. - Do what you want, because I'm pretty sure there's going to be a very nice suite in a five star hotel just waiting for you. But you're right.
Keyfin bilir ama 5 yıldız bir otelde seni bekleyen bir suit olduğunu da unutma.
Oh, that's... That's very nice of you.
Çok naziksin.
Oh. That'd be very nice.
Bu çok hoş olur.
A very nice bike.
Hem de çok hoş bir bisiklete.
Very nice to meet you.
Ben Dex. Tanıştığımıza memnun oldum.
People can be so silly, all trapped up in their minds and fishes just keep swimming, and grasshoppers are talking nice, very nice.
İnsanlar çok aptalca olabilir, hepsi kendi aklının tuzağına düşmüş ve balıklar yüzmeye devam ediyor, çekirgeler hoş, çok hoş konuşuyorlar.
I wasn't very nice.
Anlayışlı davranmadım.
Very likely he's gonna get hanged but it'd be nice if the families of the people he bushwhacked could come to town and watch him go purple on the rope.
Kuvvetle muhtemel asılacak ama pusuya düşürdüğü insanların aileleri kasabaya gelip de ipte can vermesini görse iyi olurdu.
Almost as the nice as 45s... and these very special knives you walked in here with.
Girerken kullandığınız özel yapım bıçaklar da... neredeyse 45'lik kadar güzel.
I came home from the factory where I worked and my mother introduced me to a man in a very nice suit.
Annem beni şık bir takım elbise giyen bir adamla tanıştırdı.
I am a very good friend to nice young boys.
Gençlere çok iyi arkadaşlık ederim.
There is a very, very nice beach.
Çok güzel bir kumsalı da var.
Nice to meet you, too. 17 and 0, very good.
17-0 iyi skor yapmışsın.
Oh, nice. Very good.
Çok güzel
You're looking... very nice, Mrs Silver. Where are you off to? A dance marathon, at the community centre.
Halkevindeki dans maratonuna.
very nice to meet you 221
very nice to see you 22
very nice of you 34
very nice meeting you 17
nice 6605
nicely done 303
nice to meet you 4926
nicely 34
nicer 18
nice try 940
very nice to see you 22
very nice of you 34
very nice meeting you 17
nice 6605
nicely done 303
nice to meet you 4926
nicely 34
nicer 18
nice try 940
nice job 563
nice to meet you too 134
nice to see you 972
nice one 592
nice shot 303
nice guy 145
nice shoes 81
nice and easy 314
nice meeting you 395
nice catch 108
nice to meet you too 134
nice to see you 972
nice one 592
nice shot 303
nice guy 145
nice shoes 81
nice and easy 314
nice meeting you 395
nice catch 108
nice hat 67
nice talking to you 103
nice to see you again 321
nice place 288
nice car 134
nice to see you too 69
nice move 87
nice work 1264
nice dress 74
nice shirt 88
nice talking to you 103
nice to see you again 321
nice place 288
nice car 134
nice to see you too 69
nice move 87
nice work 1264
nice dress 74
nice shirt 88