English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / With friends

With friends translate Turkish

11,673 parallel translation
I only drink with friends, and, unless this isn't abundantly clear, I don't like you.
Sadece arkadaşlarımla içki içerim ve bu halihazırda yeterince açık değilse, senden hoşlanmıyorum.
- She's safe. Don't worry ; she's with friends.
Merak etme ; bizim arkadaşlarla.
Planned what with friends?
Ne planlamisti arkadaslariyla?
To the outside world, I'm an ordinary forensic scientist, but secretly, with the help of my friends at S.T.A.R. Labs, I fight crime and find other meta-humans like me.
Dışarıdakilere göre sıradan bir adli tıpçıyım ama gizlice, S.T.A.R. Labs'teki arkadaşlarımın yardımıyla suçla savaşıyorum ve benim gibi olan diğer meta insanları buluyorum.
She's staying with some friends out in Coast City.
Coast City'de bir arkadaşında kalmaya gitti.
Yeah, yeah, well, you know, I'm friends with the grandma.
Biliyorsun o büyükanneyle arkadaşım ben.
I hope we learned a lesson of the benefits of trusting our friends with our problems.
Umarım sorunlarımızda, arkadaşlarımıza güvenmenin yararları hakkında bir ders çıkarmışızdır.
To the outside world, I'm an ordinary forensic scientist, but secretly, with the help of my friends at S.T.A.R. Labs, I fight crime and find other meta-humans like me.
Herkese göre sıradan bir adli tıp yardımcısıyken gücümü gizlice S.T.A.R. Labs'daki arkadaşlarımın yardımıyla suçla savaşmak ve benim gibi meta-insanları bulmak için kullanıyorum.
You're friends with a Negro and a cripple?
Ben ve arkadaşlarım şeyi arıyordu... - Arkadaşların bir zenciyle bir sakat mı?
No, friends are supportive. But you with...
Hayır, arkadaşlar birbirine destek olur.
Y-You're going to lose friends with that attitude.
Bu tutumunla bütün arkadaşlarını kaybedersin bak.
We will overcome our challenges with help from our friends, our family, our loved ones.
Karşımıza çıkan zorlukları arkadaşlarımızın ailelerimizin, sevdiklerimizin yardımıyla aşacağız.
To the outside world, I'm an ordinary forensic scientist, but secretly, with the help of my friends at S.T.A.R. Labs, I fight crime and find other meta-humans like me.
Herkese göre sıradan bir adli tıp yardımcısıyken gücümü gizlice S.T.A.R. Labs'daki arkadaşlarımın yardımıyla suçla savaşmak ve benim gibi meta-insanları bulmak için kullanıyorum.
Except one day I decided not to show up, because I was being stupid and silly with my friends.
Ama bir gün işe gitmemeye karar verdim. Çünkü arkadaşlarımla aptallık peşindeydim.
My friends were playing with some mystical tool they didn't quite understand, and now Bonnie's chasing her own white rabbit around the farm.
Arkadaşlarım anlamadıkları gizemli bir eşyayla oynuyorlardı. Şimdiyse Bonnie kendi beyaz tavşanını kovalıyor.
Well, fun tip... friends don't really like to be tied up with vervain rope.
Arkadaşlar mine çiçeği ipiyle bağlanmaz.
Perhaps I should murder my friends, starting with you.
Belki de senden başlayarak arkadaşlarımı öldürmeliyim.
I'm friends with them.
Ben onların arkadaşıyım.
How am I supposed to be friends with someone who's in love with my wife?
Karıma âşık olan bir herifle nasıl arkadaş olabilirim?
I always go with some friends from college.
Üniversiteden çocuklarla hep gideriz.
Check with your friends in police.
Polis arkadaşlarınla konuş.
And by making the rich kids go to school with everyone else, they grow up with those other kids as friends.
Zengin çocuklarını herkesle aynı okula göndererek onların diğer çocuklarla arkadaş olarak büyümelerini sağlıyorlar.
When do they have their time to play and socialize with their friends and grow as human beings?
Oyun oynamak, arkadaşlarıyla sosyalleşmek insan gibi büyümek için ne zaman fırsatları olacak?
So with Bishop Agapit's blessing, my friends and I started ringing all the bells.
Piskopos Agapit'in hayır duasıyla arkadaşlarımla birlikte çanları çalmaya başladım.
Datak Tarr comes waltzing in here all fat and sassy with his haint friends, expecting...
Datak Tarr buraya keyfi yerinde bir şekilde soluk benizli dostlarıyla gelip, bizden...
All these lesser races you're so eager to make friends with, how eager will they be once they learn of the slaughter that took place this night?
Arkadaş edinmeye can attığın azınlık ırklar bu gece yaşanan katliamı öğrenince ne kadar istekli olacak?
- Friends and family will be given the exciting news of your early acceptance to a prestigious master's program, and with a little illusion work, all their questions will be answered. Good.
Arkadaşlarına ve ailene saygın bir master programına erken kabul edilişinle ilgili heyecan verici bir haber verilecek ve biraz illüzyonla tüm soruları cevaplandırılacak.
My wife's friends with her mother.
Karım annesinin arkadaşı.
Sarah and I became friends because we both had close calls with death.
Sarah ve ben arkadaş olduk, çünkü ikimizde ölümle burun buruna geldik.
And it could be as small as possible with just our close friends, okay?
Olabildiği kadar küçük olabilir sadece arkadaşlarımız, tamam?
She's friends with one of Omar's cousins.
- Omar'ın kuzenlerinden birinin arkadaşı.
They can wait outside with your friends.
Dışarıda arkadaşlarınla beklerler.
He was friends with Eli.
Eli'la arkadaştı o.
For her birthday she had planned a sleepover with her friends.
Dogumgunu partisi icin arkadaslariyla yatiya kalma planlamisti.
We're getting married, and it can be as small as possible with just our close friends, okay?
Evleneceğiz ve bu olabildiğince yakın arkadaşlarımız arasında olacak, tamam mı?
We're not friends with benefits.
Çıkar arkadaşlığı yaşamıyoruz.
However, if you remain calm and do exactly as I say, I promise you'll leave here with a rip-roaring story to tell your friends and families.
Eger sakin kalip, söylediklerimi harfiyen yaparsaniz size söz veriyorum, arkadaslariniza ve ailelerinize anlatacagiz manyak bir hikâyeyle ayrilacaksiniz buradan.
You should go hang out with your friends.
Sen gidip arkadaşlarınla takıl.
Or any other feelings that we might want to share with family and friends,
Veya ailemiz ve arkadaşlarımızla paylaşmak isteyeceğimiz başka şeyler de olabilir.
All you can do is... make friends with the devil.
Tek yapabileceğin şey şeytanla arkadaşlık etmek.
You know we're friends with Beckett, too.
Beckett'la arkadaş olduğumuzu unutma.
Someone who's best friends with the mayor?
Belediye başkanın en yakın arkadaşı gibi mi?
First of all, you don't like me Because I'm friends with Superman, And now because I know Supergirl?
Her şeyden önce beni sevmeme nedeniniz..... Superman'in arkadaşı olmamdı.
And luckily for Supergirl, she's friends with pulitzer prize-winning photographer Jimmy Olsen.
Ve Supergirl ne şanslı ki, Pulitzer ödüllü bir fotoğrafçı olan Jimmy Olsen'ı tanıyor.
Let us see if you die with more honor than your fallen friends.
İzin ver de düşen arkadaşlarından daha şerefli öldüğünü görelim.
He is going to a club called Spiders with his friends tonight.
Bu akşam, arkadaşlarıyla Spiders diye, bir kulübe gidiyor.
I would like to be friends with her.
Onunla arkadaş olmak isterim.
And Josh says I can't be friends with her, but I really like her.
Ve Josh onunla arkadaş olamayacağımızı söylüyor, ama kız gerçekten hoşuma gidiyor.
I thought you just only wanted to do real estate stuff with me, but we're friends.
Benimle sadece gayrimenkul işini yapmak istediğini sanıyordum, ama arkadaşız.
You lie about why you want to become friends with Valencia.
Valencia'yla neden arkadaş olmak istediğin konusunda yalan söylüyorsun.
Oh, this is why I can't be friends with women!
Oh, kadınlarla arkadaş olamamamın sebebi bu!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]