English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You gotta go

You gotta go translate Turkish

3,377 parallel translation
You gotta go to the cops.
Polise gitmelisin.
So you gotta go slow, like you're trapping a skittish animal.
Ürkek bir hayvanı yakalar gibi, yavaşça hareket etmelisin.
Yeah, you gotta go. She's itching to fire me.
- Evet, gitmelisin.Beni kışkırtıyor.
You gotta go.
Burdan gitmek zorundasın.
You gotta go.
Gitmek zorundasın.
You gotta go!
Gitmek zorundasın!
You gotta go to college.
Üniversiteye gitmelisin.
That means... you gotta go in the cage, while she's here!
Bu demek oluyor ki o buradayken, kafeste olacaksın!
You gotta go.
Gitmelisin.
You gotta go to the bathroom, you knock.
Tuvalete gitmeniz gerekirse kapıyı çalın.
Oh, you gotta go out with him.
Onunla çıkmalısın.
You gotta go.
Gitmen gerekiyor.
( Mickey ) With Bruce Lee, you gotta go inside, smother him and outmuscle him.
( Mickey ) Bruce Lee ile dövüşeceksen, içine girip, onu boğazlamalı ve onu yenmelesin.
You gotta go, you gotta go.
Yapman gerekirse, yaparsın.
I think you gotta go. What?
Bence gitmen lazım.
It's not enough to break human laws, you gotta go break Fae laws as well?
İnsan kanunlarını çiğnediğin yetmezmiş gibi bir de Fae kanunlarını mı çiğnedin?
You gotta go!
Devam etmelisin!
You gotta go.
Devam etmelisin!
You gotta go home, let her know that there's a routine.
Eve git. Onu bu rutine alıştır.
He said, "You gotta go out and find the love." Oh! Since I wasn't finding the love at home.
Git ve aşkı bul dedi Sanki evde aşk yoktu
- You gotta go back inside.
İçeri girmeniz gerek.
You gotta go first.
İlk sen başlamalısın.
You gotta go first. "
İlk sen başlamalısın. "
- Okay, you gotta go.
- Pekâlâ, gitmen gerekiyor.
well, then I guess you gotta go.
Peki, o zaman sanırım gitmelisin.
- We gotta go, nice to meet you! - Good to see you!
Seni görmek harika
I'm sorry, I gotta go. I gotta go. I'll call you back.
Gitmeliyim.Gitmeliyim. Seni sonra ararım.
If you're gonna go out there, you gotta give them something they can feel.
Oraya çıkacaksan, hissedebilecekleri bir şey vermelisin, değil mi?
We gotta go. You what?
- Gitmeliyiz.
You know, I gotta go commando today because someone... ripped off my favorite pair of panties last night.
Bu sabah donsuz gidiyorum çünkü dün gece birileri en sevdiğim külotumu yırttı.
I gotta tell you, man, I am so ready to go home.
Bunu söylemem lazım adamım, eve dönmeye fazlasıyla hazırım.
You know what, man? I gotta go, OK?
Var ya, benim gitmem lazım tamam mı?
- You gotta let your spontanuity go.
- Doğalsama bir şeyler yapmalısın.
We gotta go if you wanna make it back.
Geri gönmek istiyorsak, buradan derhal ayrılmalıyız.
Hey, these gotta go out or do you not want the date saved in our guests'calendars?
- Bunların postalanması lazım. Yoksa misafirlerimizin o günü bize ayırmasını istemiyor musun?
I appreciate all the stuff you're doing for me, man, but as my friend, you gotta just let me go.
Benim için çok şey yaptın tamam, ama artık Beni kendi halime bırakmalısın.
- I gotta let you go, Chris.
- Seni kovmak zorundayım, Chris. - Neden?
Dude, you gotta let that go, man.
Dostum bundan kurtulman gerek.
- You've gotta go!
- Devam et!
I mean, hey, if you gotta slaughter council members, go a-list.
Yani eğer konsey üyelerini katledeceksen listeye göre gidersin değil mi?
Look guys, I gotta go. You don't understand.
Bakın, gitmem gerek
Gene, you gotta let go of my arm.
Gene, kolumu bırakmalısın.
- You gotta stay away from her! - You should go and make it right.
Yanına gidip bunları bir yoluna koymalısın!
We gotta put it in the computer system. That way I can figure out... how many months you wanna go, stuff like that.
Kaç aylığına istediğinize göre fiyatı da değişiyor.
You gotta go sleep with that girl, bro.
Gidip şuradaki kızla yatmalısın, dostum.
Besides, Meg is 18 now and you've gotta let go.
Ayrıca Meg artık 18 yaşında. Ona karışamazsın.
Now, Gus, this is usually the part of the investigation where I look at you, and I say, "Yo, Gus, yo, we gotta go confront the bad guys, son." And you look back at me, and you say, "No, Shawn. " No, Shawn, no, I can't go confront a bad... we gotta call the cops, kid. "
Şimdi, Gus, araştırmanın bu bölümünde sana bakar ve "hey, Gus, kötü adamlarla yüzleşmeliyiz, evlat." derdim sen de bana bakıp, "olmaz Shawn, kötü adamlarla yüzleşemem, polisi aramalıyız, çocuk." derdin.
It made you go, "yo, I gotta get me a new pair."
Bu seni "yo, kendime bir çift ayakkabı almalıyım" diye düşündürüyor
I gotta go to work and you snoozed on my alarm. I'm gonna be late.
İşe gitmeliyim ve sen alarmı ertelemişsin.
Okay, look, Eden, you've gotta go back there and stall Brad.
Tamam, pekâlâ, bak. Git Brad'i oyala.
- Look, you've gotta go!
- Gitmen lazım! - Hayır!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]