English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You owe

You owe translate Turkish

14,861 parallel translation
You owe me that much, James Fraser.
Bu kadarını bana borçlusun James Fraser.
You owe me a life.
Bana bir hayat borçlusun.
I don't care what you feel you owe him.
Ona ne borçlu olduğunu hissetmen umrumda değil.
Best to make sure... that whomever you choose to have tend to you... all you owe them is a fee.
En iyisi... kimin size bakmasını seçtiyseniz... ona sadece maaş borçlu olmaktır.
You owe me ten bucks each.
Her biriniz bana 10 dolar borçlusunuz.
I think you owe me something more.
Sanırım bana bir şey daha borçlusun.
Seems like you owe Job a lot more than you owe this girl.
Job'a olan borcun, bu kıza olandan fazla.
I figure you owe me.
Borçlusun bana zaten.
You owe me many.
Bayağı borcun var zaten.
You owe me 2 bucks.
Bana iki dolar borçlusun.
I want my piece and you owe me.
Payımı istiyorum, bana borçlusun.
You owe him no loyalty.
Ona sadakat borcunuz yok.
You owe me $ 1.20.
Bir dolar 20 sent borçlusun.
I know you owe a lot of money to the union people.
Sendikacılara çok borcun olduğunu biliyorum.
You owe me so many fire escapes.
Bana çok fazla yangın merdiveni borçlusun.
You owe him money, right?
Ona borcun var, değil mi?
What happened to the money you owe him?
Ona borçlandığın paraya ne oldu?
You owe Daddy another quarter!
Babama biraz daha çeyreklik borçlusun!
Red... you owe me for the Hawaiian.
Red... Hawaii'li için borçlusun bana.
You gotta join us, and together we'll get'em to pay what they owe us.
Bize katılmanız lazım. ve birlikte alacağız bize ödemeleri gereken borcu.
I owe you an apology.
Sana bir özür borcum var.
- You can owe me. - Hey!
- Kalanı borcun olsun.
So, how much do I owe you now?
Sana ne kadar borcum oldu?
You don't owe me anything.
Bana borçlu değilsin.
And bullshit I don't owe you anything.
Bok sana borçlu değilim.
I owe you a big apology.
Sana kocaman bir özür borçluyum.
You don't owe that man any favors, Jamie.
- O adama iyilik borcun falan yok Jamie.
I owe you my life.
Sana hayatımı borçluyum.
So did we, uh... do I owe you for something?
Yani.. ... biz sana bir şeyler borçlu muyum?
I owe you two an apology.
İkinize özür borçluyum.
You don't owe me any explanation.
Bana açıklama borçlu değilsin.
Well, if for nothing else, I owe you everything.
Hepsi bir yana, size çok şey borçluyum.
Because you owe him.
Çünkü ona borçlusunuz.
Two, I owe you zero.
İkincisi sana hiçbir şey borçlu değilim.
"Owe you big time, bro."
"Sana borçlandım, kardeşim."
You're the best. I owe you.
Süpersin, sana borçlandım.
And what do I owe you $ 20 for again?
Nedenmiş o?
What I actually owe you.
Sana olan gerçek borcum.
I still owe you more.
Daha beterini hak ettin aslında.
Hey, if your ass didn't still owe me money, I might've used a real gat on you, white boy.
Eğer götünün bana hala borcu olmasaydı senin üstünde gerçek tabanca kullanabilirdim, beyaz çocuk.
You know, from the poker games, you know, that I owe you.
Biliyorsun, pokerden, biliyorsun, sana borcum var.
He owe you.
Sana borcu var.
So, you gonna owe me one.
Ve bana borçlu olacaksın.
I owe him my career, but then the other part of me thinks that he's always going to view me as a former assistant, you know, no matter what I do.
Kariyerimi ona borçluyum ama içimden bir ses de beni her zaman eski yardımcı olarak göreceğini söylüyor bilirsin işte ne yaparsam yapayım.
We owe you a debt.
- Sana borçluyuz.
How much do I owe you?
Borcum ne kadar?
So this money I owe you, this 30,000... 26,000.
Peki, sana borcum olan şu 30,000... 26,000.
Okay, so the money I owe you, I can get it.
Peki, sana borcum olan parayı ödeyebilirim.
What you still owe me. 20,000.
Bana hâlâ 20 bin borçlusun.
I'll pay you more than I owe you.
Daha da fazlasını veririm.
I owe you an apology.
Size bir özür borçluyum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]