English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You owe me money

You owe me money translate Turkish

365 parallel translation
- You owe me money.
- Bana para borcun var. - Para mı?
You owe me money, you do.
Bana para borçlusun.
You owe me money!
Bana borcun var!
And anyway, you owe me money.
Ve ayrıca bana borcun da var.
By the way, you owe me money.
Bu arada bana borcun var.
You owe me money.
Bana borcun var.
You owe me money. $ 500,000.
Bana 500.000 dolar borçlusunuz.
Hey, you owe me money.
Erken değil mi daha? - Louati, yendin mi onları?
You owe me money.
Bana borçlusun.
You owe me money.
Bana borçlusunuz.
You owe me money, sucka!
Bana borcun var, şerefsiz!
Salim, you owe me money for yesterday's tea.
Salim, bana borcun var.
You owe me money, due in 30 days.
Borcunu 30 gün içinde ödeyeceksin.
You owe me money, blacksmith.
- Bana borcun var nalbant!
No, but you owe me money.
Hayır, sen bana borçlusun.
So you owe me money.
Bu durumda, siz bana borçlu olursunuz.
You owe me some money, and what I wanna know is... - when is you gonna pay me my money?
Bana biraz borcun var, benim bilmek istediğim şey ise bu parayı bana ne zaman ödeyeceğin.
Well, you'd better pay me that money you owe me :
Pekala o zaman bana olan borcunu ödesen iyi olur.
- You owe me some more money.
- Sadece daha çok para.
Give me the money you owe me.
Bana borcun olan parayı ver.
- You owe me the money! - Here, take it!
- O parayı bana borçlusun!
You owe me two months'rent and you want me to lend you money?
Bana iki aylık kira borcun var, bir de üzerine para mı istiyorsun?
THE WAY I FIGURE IT, MR. STURKA, YOU OWE ANN AND ME A LITTLE MONEY HERE.
Sigara alabilir miyim? Hesapladığım kadarıyla, Bay Sturka...
Now you are without a job, and you don't have money to pay me what you owe me.
Şimdi ne işin ne de bana olan borcunu ödeyecek paran var.
Some of you still owe me money.
Tokyo'da İstihbarat Hizmetleri, Amerikan yaşam tarzını
Monsieur Jean-Bernard told me to collect the money you owe.
Jean-Bernard, kendisine borcun olan parayı istememi söyledi.
I need the money you owe me.
Borcun olan paraya ihtiyacım var.
You've caught up those people who owe me money
bana para takan herkesin haddini bildirdiniz!
- You owe me some money.
- Bana biraz borcun var.
You owe me a great deal of money.
Bana büyük miktarda para borçlusunuz.
You don't owe me money.
Bana borcunuz yok.
You know you boys owe me a lot of money for that beer you drank!
Biliyorsunuz cocuklar, ictiginiz biralardan dolayi bana borclusunuz!
After two months you owe rent and food money and now you're worse than me
2 ay içinde borca battın... şimdiyse benden daha betersin!
They owe me lots of money, you know.
Bana çok para borçlular, biliyorsun.
I think you owe me a shot at getting my money back.
Sanırım bana paramı geri almak için bir şans vermen gerek.
You owe me some money.
Bana bir miktar borcun var.
I'm afraid you owe me an awful lot of money.
Korkarım bana çok büyük miktarda bir borcun var.
I'd be offended if you didn't owe me money.
Bana borcun olmasa buna kızardım.
I bailed you out of jail, you owe me a lot of money over the years I wish you'd pay me so we can, like, part company, you know?
Bak, kefaletini ödedim, geçmiş yıllardan da epey borcun var. Bana ödeme yapmanı, böylece dostça ayrılabilmemizi isterdim, anlarsın ya?
- I want the money you owe me.
— Bana borcun olan para. Ciddiyim.
I figure you owe me some money.
Bence bana biraz borçlusun.
If you keep driving like this you'II soon owe me money.
Böyle gidersen bana borçlu çıkacaksın.
Just pay me the money you owe me.
Tamam sadece bana borcunu öde.
When you owe as much money as me, it's a lot of pressure.
Benimki kadar çok borcun olduğunda, üzerinde çok baskı oluyor.
Looks to me like you owe I and my partners here some money.
Görünüşe göre bana ve iş arkadaşlarıma borcun var.
Le  s talk about the money you owe me.
Bana borcun olan parayı konuşalım.
I worked my ass offto make enough money to provide you with a good life, and you owe me a reason that makes sense.
Sana iyi bir hayat sağlamak amacıyla yeteri kadar para kazanmak için kıçımı yırtıyorum ve bana mantıklı bir sebep borçlusun.
When I think of all the money you owe me...
Senin bana borçlu olduğun tüm parayı düşündüğümde...
So you can disappear forever with the money you owe me?
Bana borçlu olduğun parayla birlikte sonsuza kadar kaybolman için mi?
You still owe me money for the car!
Bana arabadan hâlâ borcun var!
Mme Bovary, I regret this but... an unfortunate chain of events... bad debtors and important purchases... force me to ask you for the money you owe me.
Madam Bovary, gerçekten çok üzgünüm ama... alacaklılar yüklü siparişler gibi, elde olmayan şartlar yüzünden, borcunuzu ödemenizi istemeliyim. Ben toplam borcunuzu buraya çıkardım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]