English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You poor dear

You poor dear translate Turkish

95 parallel translation
Oh, you poor dear!
Ah, zavallı aşkım!
And you, you poor dear.
Ve sen, benim zavallı aşkım.
You poor dear.
Seni zavallı.
Oh, that's awful, you poor dear, but don't worry.
Bu çok kötü, zavallı bebeğim, ama merak etme.
- You poor dear.
- Canım benim.
Oh, you poor dear.
Vah zavallım benim.
You poor dear.
Zavallı, canım benim.
You poor dear. You must have suffered.
Zavallı kız, sana epey acı çektirmişlerdir.
- You poor dear.
- Seni zavallı şey.
You poor dear!
Zavallı!
You poor dear!
Zavallı bebeğim.
You poor dear. I should never have given you all that candy.
O kadar şekeri sana hiç vermemeliydim.
You poor dear.
Seni zavallı kız.
You poor dear.
Oh, tatlım.
You poor dear.
Zavallı çocuk.
Aw, you poor dear!
Oh, zavallı küçüğüm!
You poor dear.
Zavallı canım.
- You poor dear.
- Ah, zavallı çocuk.
Oh, you poor dear.
Oh, zavallı canım.
"Thank you!"... Poor dear...
"Teşekkür ederim!"... Zavallı şey...
Oh, dear me, I'm poor at names you know?
Kahretsin, isimlerde zayıfım, biliyorsunuz.
My dear princesses, when you're poor, you work!
Sevgili prenseslerim ; fakirsen, çalışırsın!
I know you will conduct yourself in a manner which would make your poor, dear mother proud of you.
Eminim sevgili bahtsız annenin... seninle gurur duymasını sağlayacak şekilde davranacaksın.
It was a sweet thought, your giving that poor, dear man the very plot they gave to you.
Size verdikleri o parseli bu zavallı saygıdeğer adama vermeniz hoş bir düşünceydi.
Ally, your poor, dear mama, may she rest in peace, she used to worry about you. Are you warm enough?
Zavallı Aly, huzur içinde yatsın, annen senin için çok endişelenirdi.
You're a very beautiful young girl, considering you've grown up without your poor dear mother.
- Zavallı annen olmadan büyüdüğünü de göz önüne alırsak. Sen çok güzel ve tatlı bir genç kızsın,
You look like Howard my poor, dear departed husband.
Howard'a benziyorsun. Zavallı sevgili vefat etmiş kocam.
- Oh, you poor dear!
Zavallı sen!
I'm sorry to tell you this, my dear, but Mr. Pollock is as poor as a church mouse.
Bunu söyleyeceğim için çok üzgünüm canım, ancak Bay Pollock çok fakir.
- You poor, dear, dear man!
- Zavallı, sevimli adamcağız!
You have poor instincts, my dear. It's the other one, Ogden Mears, who has the money.
İçgüdülerin çok zayıf sevgilim, servet sahibi olan diğeri ;
Christina! My poor dear, what a shock for you.
Christina, zavallıcık, ne büyük bir darbe.
Poor dear, you're soaked.
Zavallı, sırılsıklam olmuş!
Dear Vivaldi, you have all of my brotherly understanding, but... unfortunately, for the time being we're unable to find a prominent arrangement for your poor Mario.
Sevgili Vivaldi, seni gerçekten bir kardeşim olarak çok iyi anlıyorum ancak ne yazık ki şu an zavallı Mario için uygun bir yer bulacak durumda değiliz.
Oh, dear. Oh, you poor thing.
Zavallıcık.
You poor dear.
Zavallım benim.
It's something you have to learn, otherwise you'll end up like your poor dear sister!
Ama bu mutlaka öğrenmen gereken bir şey yoksa sonun zavallı kızkardeşin gibi olur!
My poor dear friend the viscount de Corvence had to part with it at a slight reduction but then, estates are so draining on one these days, don't you find?
Zavallı dostum Corvence vikontu araya girerek bir parça indirim yaptırdı ama yine de, bu günlerde ev kurmak bütçeyi sarsıyor, öyle değil mi?
My poor dear girl, you are so young!
Zavallı kızım, henüz çok gençsin!
Poor dear. Try to remember where you saw her last.
Canım, en son onu nerede gördüğünü hatırlamaya çalış.
Oh, poor dear. I will help you.
Zavallım, sana yardımcı olayım.
You poor, dear thing.
Seni zavallı şey.
Poor dear. Let's get you back in bed, and I'll get them for you.
Seni yatağına yerleştireyim, sonra getiririm.
AND I CAN ASSURE YOU THAT POOR, DEAR MARGARET - UNLIKE ME - IS COMPLETELY PICKLED.
Ve seni temin ederim... zavallı Margaret, tamamen ölüydü.
I love you, my poor dear, I love you!
Seni seviyorum, bebeğim. Seni seviyorum.
You're a poor liar, my dear.
Kötü bir yalancısın tatlım.
But you, you poor, poor dear, you are truly the bravest woman in Christendom. You're so kind.
Ama sen, zavallı sevgilim Hıristiyanlık tarihinin en yürekli kadınısın.
IT IS JUST A MATTER OF YOU GIVING A LITTLE SUPPORT TO THE POOR DEAR ONE OVER MY SHOULDER.
Kızın kucağındaki şu zavallı yavrucağa biraz yardım etmenizi istiyorum.
My dear, you're young so I realize that you're a poor judge of character.
Ciddi bir ihtimal. Yerinde olsam, çabucak geri dönerdim.
You poor dear...
Zavallım.
Have you heard that poor dear Blanche
Duydun mu, zavallı Blanche da

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]