English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You saved him

You saved him translate Turkish

341 parallel translation
And you saved him? A murderer?
Bir katili kurtardın, öyle mi?
You saved him only for one reason, so you could kill him yourself.
Onu sadece bir sebeple hayatta tuttum :
Remember the time you saved him in the tree?
Onu ağaçtan nasıI kurtarmıştın, hatırlıyor musun?
And then you saved him.
Onu siz kurtarmışsınız.
But you saved him so he is very much your servant.
Ama hayatını kurtardınız.
Bob, you saved him!
Bob onu kurtardın.
- You saved him?
- yaşayacak mı?
You saved him!
Onu kurtardın.
You saved him once, that's enough!
Onu bir kez kurtardınız. Bu yeterli.
You saved him.
Onu kurtardın.
You saved me, and you saved him.
Beni kurtardın... ve onu da kurtardın.
He's yours, you saved him.
O sizin, onu siz kurtardınız.
You saved him. Everyone is proud of you.
Onu kurtardın ve herkes seninle gurur duyuyor.
Catch one with a fever and a low pulse, make him think you saved his life and you'll be getting somewhere.
Ateşli ve düşük nabızlı birini yakala, ona hayatını kurtardığını zannettir bir yerlere gelirsin.
Do you regret having saved him?
Onu kurtardığınız için üzgün müsünüz?
- I saved him for you
- Onu sana sakladım.
You might have saved a great deal of trouble. Go and take him inside, Sergeant.
Ben gidip bayan Burgoyne ve yaşlı adamı alayım
- You've saved him!
- Onu kurtardın!
You couldn't have saved him, huh, Mr Logan?
Onu kurtaramazdınız, öyle değil mi Bay Logan?
I wouldn't crowd him. He's pretty sore. Figures you could've saved Gigi's hand.
Ben olsam onun başını ağrıtmazdım Keşke Gigi'nin elini kurtarsaydın.
With Christ, you're saved, and without him, you're lost.
İsa ile kurtulursunuz ; onsuz kaybolursunuz.
Was you saved by him, Lulu, honey?
Lulu, seni kurtardı mı, tatlım?
You have saved him this evening by distracting me.
- Bu akşam beni, oyalayarak onu kurtardın.
At least you've been saved the effort of removing him.
En azından, onu ortadan kaldırma çabasından kurtuldun.
Why did you allow him to be saved?
Yaşamasına neden izin verdin?
And you went and saved him.
Ve onu kurtardın.
The mute almost killed him He saved me and you know it Yes, I did
Dilsiz adam onu öldürmeye çalıştı hayatımı kurtardı, biliyorsun işte evet, biliyom ama ne önemi var ki onun
I am delighted that Vulcan was saved, but you cannot expect Lokai and people like him to act with self-discipline, any more than you can expect a planet to stop orbiting its sun.
Vulcan'ın kurtulmasına çok sevindim, ama Lokai ve onun gibilerin kendi kendilerine hakim olmalarını beklemeyin. Bir gezegenin güneşin etrafında dönmeyi bırakması kadar imkansız.
So you think you've saved him
Demek onu siz kurtardınız.
You saved my baby, broke the spell that was upon him.
Bebeğimi kurtardın, onun üzerindeki büyüyü kırdın.
Oh, dad saved your father, so you came here to thank him. Right?
Oh, babam babanı kurtardı, sen de teşekkür edecen değil mi?
Well, you should have mentioned the name Cornelia Cronin to him. You would have saved yourself a Studebaker.
Ona Cornelia Cronin adindan bahsetseydin, Studebaker'ı tasarruf etmiş olurdun.
If I'd seen that, I could have saved him. You could have...
Fark etseydim onu kurtarabilirdim.
If you'd been in touch with him, you could've saved his life?
İIişkide kaIsaydık, onu kurtarabiIir miydik?
The man who saved you yesterday, - that was him on the phone?
Telefondaki seni dün kurtaran adam mıydı?
I am sorry for your young man in the States but if you showed him what he saved monthly on candy bars and cigarettes not to mention lipstick and shampoo, his disappointment would be tempered.
Amerika'daki genç beyiniz için üzgünüm ama ona aylık şeker ve sigara giderinden, ruj ve şampuan da cabası, ne kadar tasarruf ettiğini gösterirseniz, üzüntüsü hafifleyecektir.
For those of you who haven't met him, this is Dr John Wiseman - the genius who saved my Allan's life.
Onu tanımayanlarınız için, bu Dr. John Wiseman,... Allan'ımın hayatını kurtaran dahi.
And he waded in there with a lead pipe and he saved your ass and now you're going to deny him over his dead body?
Tony imdadına yetişip senin hayatını kurtarmıştı. Adam öldükten sonra, onu tanımadığını mı söylüyorsun?
Did you watch him when he made that ballsy jump and saved...
Gözünü kırpmadan alevlerin ortasına atlayıp o çocuğu kurtarırken onu seyrettin mi?
I mean, dad choked, you saved him.
Gerçekten öyleydin. İnanılmazdın.
If you'd reacted in time, could you have saved him?
Zamanında davranmış olsaydın, onu kurtarabilir miydin?
How you saved him?
Onu nasıl kurtardınız?
YOUR LOVE COULD HAVE SAVED HIM, IF ONLY YOU'D TRIED!
Deneseydin, sevgin onu kurtarabilirdi!
I saved him for you.
Onu sana sakladım.
But I saved it, and him, for you.
Ama onu yakaladım. Senin için.
If a guy saved your life, you'd be in love with him too.
Yani hayatını bir adam kurtarsaydı, ona da âşık olacaktın.
Don't forget to tell him who saved you. A man of surprising courage. Deceptive strength and ingenious skill.
- Seni kimin kurtardığını söylemeyi de unutma... şaşırtcı cesareti, yanıltıcı kuvveti ve dahice yeteneği olan bir adam...
You couldn't have saved him, Paul.
Onu kurtaramazdın, Paul.
You're treatin'her like she saved his damn life instead of sneaking'up behind him and bashing'his brains in!
Sanki arkasından sokulup kafasını kırmamış da hayatını kurtarmış gibi davranıyorsunuz ona!
You're treatin'her like she saved his damn life instead of sneaking'up behind him and bashing'his brains in!
Ona sanki hayatını kurtarmış da adamın beynini dağıtmamış gibi davranıyorsunuz.
You were saved by him.
Onun sayesinde kurtuldun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]