English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You saved my ass

You saved my ass translate Turkish

112 parallel translation
You saved my ass.
Kiçimi kurtardin.
You saved my ass.
Kıçımı kurtaran sendin.
You saved my ass, now you'll win me money.
Önce kıçımı kurtardın, şimdi de beni zengin edeceksin.
You saved my ass.
Benim kıçımı kurtardın.
- You saved my ass.
- Kıçımı kurtardın.
You saved my ass, bro. I appreciate it.
Hayatımı kurtarıyorsun ağabey.
Oh, hey, you come down here. You saved my ass.
Hey, buraya gelip postumu kurtardın.
You saved my ass.
Beni kurtardın.
You saved my ass.
Popomu kurtardın.
My car got stuck in the rain and you saved my ass.
Yağmurda arabam bozulmuştu da sen beni kurtarmıştın.
You saved my ass that night when we were rookies in East New York.
Doğu New York'ta acemiyken hayatımı kurtarmıştın.
You saved my ass.
Beni büyük dertten kurtardın.
- Yeah, you saved my ass, I remember.
- Evet, hatırlıyorum kıçımı kurtarmıştın.
You saved my ass a few times, as I recall.
Bir kaç kez kıçımı kurtardığını anımsıyorum.
No, you saved my ass.
- Alamam, Alamam. Olmaz, k.çımı kurtardın.
You saved my ass back there.
Orada benim kıçımı kurtardın.
- You saved my ass back there.
Orada benim kıçımı kurtardın.
You saved my ass.
K * çımı kurtardın.
You saved my ass in there.
Orada hayatımı kurtardın.
You saved my ass.
- K.çımı kurtardın.
It's not likely the President of Pakistan is a Christian, but I'm gonna do this for you, Joanne,'cause you saved my ass once with the pro-lifers and I owe you my seat in Congress and because you look very good naked.
Bildiğim kadarıyla Pakistan Devlet Başkanı Hıristiyan değil ama senin için bunu yapacağım, Joanne çünkü kürtaj karşıtlarıyla başım derde girdiğinde kıçımı kurtardın Meclis'teki koltuğumu da sana borçluyum ve çıplakken çok güzel görünüyorsun.
But you didn't stay out of it, you saved my ass today.
Ama uzağında kalamadın, bugün kıçımı kurtardın.
You saved my ass
Kıçımı kurtardın.
You saved my ass on that one.
Kıçımı kurtarmıştın.
Hey, you saved my ass twice already.
Oğlum, şimdiden iki kere hayatımı kurtardın.
You saved my ass.
Kıçımı kurtardın.
This is the white boy I told you saved my black ass.
Kara kıçımı kurtaran beyaz oğlan bu işte.
You really saved my ass on this thing. Thanks.
Vay canına, bu sefer gerçekten kıçımı kurtardın, Annette.
I saved your sorry ass so you can die my way.
O değersiz kıçını istediğim gibi öl diye kurtardım.
You saved my white ass, Ali.
Benim beyaz etlerimi sakla, Ali. Problem yok. Büyükçe, bitkisel çay, elbette!
Look, you guys saved my sorry ass tonight and I'm off-duty, so just relax, all right?
Bak, bu gece benim kıçımı kurtardınız. Ve iş başında değilim, bu yüzden sakin ol, tamam mı?
My own blood, and you set me up. After I saved your ass.
Kanımdansın, beni tuzağa mı düşürdün?
I should've just strapped a suggestion box to my ass, saved you the trip.
Popoma bir şikâyet kutusu assaydım bari, o zaman gitmekten kurtulurdun!
Well, Considering how many times you've saved my ass on taxes,
Vergi konusunda kaç kez kıçımı kurtardığın düşünülürse...
And you and Seth and Marissa- - you guys saved my ass.
Ve sen, Seth, Marissa, siz çocuklar beni kurtardınız.
Great! You kids just saved my ass!
Güzel Siz çocuklar kıçımı kurtardınız!
That cornbread recipe you gave me really saved my cute little ass.
Verdiğin mısırekmeği tarifi gerçekten kıçımı kurtardı.
- You saved my punk ass.
- Değersiz kıçımı kurtardın.
You really saved my ass.
K... çımı kurtardın.
You really saved my ass tonight.
Bu akşam gerçekten kıçımı kurtardın.
You really saved my ass, chuck.
Kıçımı kurtardın Chuck.
You just saved my ass.
Sağol, dostum. Kıçımı kurtardın.
You really saved my ass.
Kıçımı kurtardın.
- You totally saved my ass, Kyle.
- Sen benim götümü kurtardın, Kyle.
- You really saved my ass tonight.
- Bu gece kıçımı kurtardın.
You might've just saved my ass, but if you think you're going someplace, you've got another think coming.
Kıçımı kurtarmış olabilirsin ama senin bırakacağımı düşünüyorsan başka bir şeyler düşün.
You really saved my ass.
Gerçekten kıçımı kurtardınız.
You saved my ass. And everything else, too, I hope.
Evet ama günümüz gazetecilerinden biri de o kitaptan alıntı yapıp kitabın ismini nasıl "annemin şiddetli öfkesi" koyduğunu yazıyor.
Look, if it makes you feel any better, Colonel Carter saved my ass dozens of times using all kinds of wacky science I didn't understand.
Dinle, eğer kendini daha iyi hissettirecekse Albay Carter da benim hayatımı anlamadığım çılgın bilim zırvalarıyla onlarca kere kurtardı.
You've saved my ass a million times.
Sen benim kıçımı milyonlarca kez kurtardın.
You really saved my ass.
Hayatımı kurtardın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]