Весь мир translate Turkish

! Почему ты отталкиваешь от себя весь мир?

Neden tüm dünyayı dışlıyorsun?

У меня весь мир с ног на голову перевернулся.

Hayatım tepetaklak olmuştu sanki.

И я думаю это место из которого, ты можешь заинтересовывать весь мир.

Ve bence burası dünyanın ilgisini canlı tutabileceğin bir yer.

Весь мир освещает протест.

Dünyanın geri kalanı da protestoyu izliyor.

Но он не должен винить за потерю конечностей весь мир.

Hayır, kolu bacağı olmasına gerek yok. Oh. Onları kaybettiği için dünyayı suçlamadığı sürece.

Весь мир узнает это, когда проснется утром.

Sabah uyanıldığında, tüm Dünya öğrenecek.

"Спаси одну жизнь, и ты спасешь весь мир".

"Bir kişiyi kurtarırsan, bütün insanlığı kurtarmış olursun."

Тебя никогда не посещало чувство, будто весь мир хихикает у тебя за спиной?

Hiç, dünyanın senin arkandan kıkırdadığı hissine kapıldın mı?

Поздравляю, урод. Ты прославил нас на весь мир.

Tebrikler, sersem, hepimizi ünlü yaptın.

Эмили смогла загрузить в интернет уже ставшее знаменитым видео, чтобы его увидел весь мир.

Tüm dünyanın görmesi için bu videoyu oradan yollamayı başaran kişi.

Весь мир затаил дыхание.

Dünyanın dört bir yanında insanlar nefeslerini tutmuş durumda.

Это означает весь мир

Çok kibarsın.

Я объехал весь мир.

Her yere gittim.

Моё очарование известно на весь мир.

Benim cazibem dünya çapında ünlüdür.

Просто послал весь мир к черту, да?

Her şeyi s.ktir edip, kafanı dinledin, ha?

И весь мир склонится перед нами!

ve dünya da bize boyun eğmeyi öğrenecek

Весь мир будет поглощен этой бурей.

Bütün dünya bu fırtınanın içine çekilecek.

Я бы отдал весь мир, чтобы это было так.

Yaşaması için dünyaları verirdim.

Я объездила весь мир в компании с музыкантами.

Müzisyenlerle dünyayı geziyorum.

* Когда всему придёт конец, * * и весь мир разрушится, *

♪ Son geldiğinde ♪ Ve binalar hızla yıkıldığında ♪

Вы думаете, что весь мир должен плясать под вашу дудку.

Oynayacağımı düşüyorsan, şarkı eşliğinde tüm dünyaya karşı.

Весь мир был у твоих ног!

- Tüm dünya ayaklarının altındaydı!

Весь мир, Рэйлан, — это дерево, а я лишь белка, тянущаяся за орехом.

Tüm dünya bir ağaç, Raylan. Ben sadece fındığını almaya çalışan bir sincabım.

Твои летающие через весь мир детки для бесплатных операций.

Ücretsiz ameliyat etmek için dünyanın öteki ucundan çocuklar getiriyorsunuz.

Мы следим за ситуацией за пределами Ирака и Афганистана. настраиваемся на весь мир. подразделениях Аль-Каиды на Аравийском полуострове.

Irak, Afganistan gibi yerlere baktığımızda ve açıkçası küresel çapta Yemen'deki sıcak noktalara baktığımızda Arap Yarımadası'nda El-Kaideyi görüyoruz, veya Somali'de Doğu Afrika El-Kaide'si ve El-Şebab örgütünü görmekteyiz şimdi bu noktalar endişe verici...

Весь мир знает, кто ты.

Seni tüm dünya biliyor.

А люди все удивляются, почему весь мир пересаживается в лодки

Ve siz, acaba neden herkes tekneye biniyor diye merak ediyorsunuz.

Вся страна не может... весь мир не может приехать в Вегас.

Ve bütün ülke hatta bütün dünya Vegas'a gelemez.

Я имел ввиду весь мир хорошо знает.

Dünyanın çok iyi tanıdığı.

Представь, что весь мир не вращается вокруг тебя.

Farz edelim, tüm Dünya şunun etrafında dönmüyor.

Почему весь мир против нас?

Neden tüm dünya bize karşı?

Когда наступит время нашего джихада, весь мир узнает.

Cihat hareketimiz başladığında, bütün dünyanın dikkatini çekecek.

Так как узнает весь мир?

Bütün dünya nasıl öğrenecek?

Разве это правильно, что вы бомбите нас безнаказанно, а весь мир дает вашему президенту премию мира?

Doğru değil mi... bizim dokunulmazlıklarımızı bombalıyorsunuz ve dünya, başkanınıza barış ödülü veriyor.

Скоро весь мир узнет твое лицо.

Yakında dünya yüzünü görecek.

Хочу, чтобы весь мир это услышал.

Tüm dünyanın bunu duymasını istiyorum.

Весь мир у твоих ног, Джинни детка.

Dünya ayaklarının önünde, Jeannie Bean.

Весь мир меня ненавидит!

Bütün dünya benden nefret ediyor!

думала, весь мир мне что-то должен.

Dünyanın bana borcu olduğunu düşünüyordum.

Представьте себе улыбки, что годами побуждают весь мир к счастью...

Yıllardır gülümsediğini düşünün tüm dünyanın mutluluğu için ilham kaynağı olmuştur.

Весь мир думает, что ты мертв...

Tüm dünya öldüğünü sanıyor.

Песня "Марина" покорила весь мир.

Rocco Granada Marina ile dünyayı salladı.

Весь мой мир рухнул.

Tüm hayatım kar küresi gibi alt üst oldu.

Я бы хотел заявить. Как и американцы, так и весь остальной мир что, несмотря на сегодняшние события,... наше правительство остается дееспособным на все 100 %.

Amerikalıları ve dünyadaki herkesi, bugün yaşanan olaylara rağmen hükümetimizin işlevlerini % 100 yerine getirmeye devam ettiğini belirterek rahatlatmak isterim.

Весь твой мир, что ты хранил в себе.

İçinde koca bir dünya vardı ama sen onu herkesten gizledin.

Весь наш мир.

Bütün dünyamızı.

И то, о чем ты говоришь взорвало бы весь мой мир.

Jacksonville? Onu nereye götüreceğini söyle Tom.

Насколько мы знаем, спасти весь чертов мир.

Hatta bildiğimiz kadarıyla, bütün Dünya'yı kurtardı.

Это изменило весь мой мир.

Çok fark yarattı.

Когда я увидела её сумочку, оставленную на кресле без присмотра, то, что она вела себя так, будто ничего не произошло, когда рушился весь мой мир!

Çantasının tezgâhın yanında sahipsiz gördüğüm zaman benim bütün dünyam yıkılırken o sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu!

Фактически, ты весь этот мир спас.

Neredeyse tüm dünyayı kurtardın.