English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ М ] / Мой дед

Мой дед translate Turkish

461 parallel translation
Мой дед занял этот участок семьдесят лет назад.
Büyükbabam bu toprakları 70 sene önce aldı.
Её строил мой дед.
Büyükbabam yapmıştı.
Ни мой отец, ни мой дед, ни отец моего деда никогда не переступали порог замка.
Babam, Moy Kalesi'ne asla girmedi aynı şekilde büyükbabam ve onun babası da.
Мой дед сказал : "Выйди и расскажи им шутку, но пусть в ней будет много перца."
# Büyükbabam bana dedi ki " Git insanlara anlat fıkra... # #... ama fıkran yanlışlıklarla dolsun ha #
Так мой отец управлял этим хозяйством, и мой дед тоже. Всем им.
Bütün bu toprakları babamla dedem de böyle yönetmiş.
- Он мой дед.
- Büyük babam.
Мой дед и мой отец читать не умели а бараны на них не обижались.
Okumayı ne dedem ne de babam bilirdi. Ama güttükleri koyunlar bunu pek umursamadı.
Мой дед показывал мне скалу.
Dedem bana bir kaya göstermişti.
А помните, как вы к нам приезжали, когда еще был жив мой дед?
Büyükbabanızı hatırlıyorum.
. - Мой дед!
- Dedem.
То, что мой дед начал из целесообразности, мой отец продолжил из... Любви. То, что мой дед начал из целесообразности, мой отец продолжил из...
Büyükbabam çıkarı için başlattığı şeye, aşkla devam etti.
Мой дед - Элвуд Хэджворт.
Dedem Elwood Hedgeworth.
Я слушаю. Мой дед и отец были кадетами в этой академии.
- Babam ve büyük babam burada okumuşlar, efendim.
Нет, это не мой дед.
Hayır! O benim dedem değil!
Я простолюдин только потому, что мой дед не использовал труд наемных рабочих, если бы у него была возможность, он бы ею не воспользовался, он был просто парикмахером.
Dinleyin, bayan... Büyük babamın çevreye tecavüz etmeyip, işçileri sömürmemesi, beni köylü yapmaz! Ve bu onun çevreyi mahvetmek ve işçileri sömürmek istemediğini göstermez, eminim oda isterdi.
Мой дед был волшебником, умел вытаскивать кролика из кармана.
Büyükbabam sihirbazdı, cebinde hep bir tavşan olurdu.
В старое время, как мой дед говорил мне, эти края были такими зелеными, как никакие другие.
Eskiden rahmetli dedem anlatırdı. Buraları bambaşkaymış. Bir yeşil ki bildiğin gibi değil.
Султан гор, мой дед.
Dağlar padişahı, yani benim dedem.
Мой дед, доктор Игнат Зонненшайн, всегда говорил :
Büyükbabam... Doktor Ignaz Sonnenschein, hep derdi ki...
Мой дед говорил мне... Когда камни шумят, Лапута где-то над рудниками.
Büyükbabam söylemişti... ~ Taşlar gürültülü ise, Laputa tepede madenin üstündedir.
Ладно. Винсент - это мой дед. Его выкинули из дома престарелых и я подыскал ему новый на Манхэтанне.
Dedem, Vincent'i huzur evine yerleştirmem lazım ve Manhattan'da bir yer var ama burada oturuyor olması lazım.
Но мой дед и отец уже носили фамилию Ир.
Büyük babam değiştirmiş.
Мистер Льюис, мой дед полагает, что человек, создавший компанию, должен сам решать её судьбу.
Büyükbabam bir şirketi yaratanların, onun kaderini ellerinde tutmaları gerektiğine inanır.
Знаете, было время, когда мой дед строил суда размером с города.
Bir zamanlar şehirler kadar gemiler üretirdik.
Такие люди, как мой дед создали эту страну.
Bu ülkeyi benim büyükbabam gibi adamlar yarattı.
Эй, а может и мой дед где-то здесь.
Hey, sizce dedem de buralarda mıdır?
Говорили, что мой дед продал душу дьяволу.
Büyükbabamın, ruhunu şeytana sattığına inanırlar.
А его - мой дед.
O da babasından öğrenmiş.
Есть река, похожая на эту, под Вильнюсом, где мой дед учил меня рыбачить.
Vilnius yakınlarında buna çok benzeyen bir nehir var büyükbabam bana balık avlamayı orada öğretmişti.
– Как говорил мой дед :
- Büyükbabamın dediği gibi :
Мой дед оставил мне статуэтку.
Büyük babam bana heykel vermişti.
Мой дед сколотил состояние на торговле хирургическим оборудованием, и создал мой трастовый фонд.
Büyükbabam cerrahi aygıtları satışıyla bir servet yaptı ve benim için bir fon oluşturdu.
Мой дед бросал.
Dedem de aynı şekilde.
Мой дед вырос на "Вест Хэддоне".
Dedem West Haddon'da büyümüş.
Как-то весь съежился, совсем как мой дед.
Buruşuk, kırış kırıştı. Büyük babam gibi görünüyordu.
Ты прав. Как говаривал мой дед,.. ... чем меньше не обдуманных поступков, тем меньше вероятность выглядеть глупым.
Dedem hep, "Bir insan ne kadar az bir iddiada bulunursa aptal görünme olasılığı o kadar azalır," derdi.
Я выгляжу как мой дед в этом пиджаке
Bu takım ile büyük babama benzedim.
Английский член. [Хрипит] Я говорил, что мой дед был ирландцем?
İngiliz piçi. Benim babamın İrlandalı olduğunu biliyor muydun?
Мой дед однажды сказал мне : "Война длится гораздо дольше, чем сама война."
Bir keresinde büyük babam bana "savaşlar, zamandan bile uzun sürer" demişti.
Его строил мой дед.
benim büyük-büyük babam yapımına yardım etti.
После того, как нашу деревню разбомбили, мой дед пошел в лес.
Guernica bombardımanı esnasında büyükbabam ormanda gizleniyormuş.
Если он бросит оружие, то мой дед поможет ему.
Büyükbabam, silahını aşağı atarsa ona yardım edeceğini söylemiş.
Мой дед отдал пистолет, а немец - сигарету.
Büyükbabam silahını iade etmiş. Ardından da pilot, büyükbabamın sigarasını geri vermiş.
Мой дед сказал отцу, что она была подарком от немецкого пилота.
Büyükbabam annemin, kurtardığı Alman'dan bir hediye olduğunu söylermiş.
Мой дед погиб сражаясь с ними.
Bu benim için kişisel bir sorun.
У них было два сына : дядя Густав и Игнац - мой дед.
İki çocukları oldu ; büyük amcam Gustave ve büyük dedem Ignatz.
Их собирали мой отец и дед.
- Atalarım gibi.
Мой дед тоже.
Dedem de.
Я - то вообще здешний, вон дед мой лежит, вон отец мой...
Yoksa, kemiklerin arasında kazı yapardık.
Вон дед мой лежит, вон отец... - Я шампанское уважаю...
SONDAJCI ALEXEI USTYUZHANIN YANARAK HAYATINI KAYBETTİ. "
Мой дед приехал сюда из Шотландии, из клана МакТвилл.
Aslında Mactwill sülalesine mensupmuş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]