Нам просто повезло translate Turkish

- Нам просто повезло, что он не раскололся.

Konuşmadığı için şanslıyız.

Нам просто повезло.

Yine de yırttık sayılmayız.

Наверное, в этот раз нам просто повезло.

Sanırım bu seferlik şanslıydık.

- Кажется, нам просто повезло.

Bence çok şanslıyız.

Нам просто повезло с ней.

Kız çok iyi! Onu bulduğum için çok şanslıyım.

Нам просто повезло.

Gerçekten şanslıydık.

Нам просто повезло, что охранник не поддержал обвинение.

Biliyor musun, o güvenlik görevlisi şikayetçi olmadığı için şanslıyız.

- Что? - Нам просто повезло.

Ateşlendiği için şanslıyız.

Нет, нам просто повезло.

Hayır, sadece şanslıydık.

Да, я так сказал. Но нам просто повезло.

Tamam, sana teşekkür etmem gerektiğini biliyorum.

Это гораздо лучше, нам просто повезло, потому что телевизор был совсем маленький.

Bu çok daha iyi olacak. Bu aslında, tam bir mucize. Çünkü televizyon, biz televizyonda izleyecektik.

- Нет, нам просто повезло.

Hayır. Yanlış. Elimizde bir fırsat var.

Может, нам просто повезло.

Belki de şansımız döndü.

Ну, думаю, нам просто повезло, что никто не пострадал.

Kimse yaralanmadığı için şanslıyız.

Думаете нам просто повезло?

Sadece şans mıydı sence?

С симптомом нам просто повезло, и мы ошиблись насчёт КРБС.

Bunu bulduğumuz için şanslıydık, ayrıca CRPS hakkında yanıldık.

Нам просто повезло...

Şimdiye kadar şanslıydık...

Мне кажется, нам просто повезло.

Biraz şanslıydık sanırım.

Нам просто повезло, что бедренная артерия не задета.

Şans eseri, uyluk atardamarına bir şey olmamış.

А думаю, а может быть нам просто повезло?

Acaba şanslı değil miydik?

Ћегко сказать, что нам просто повезло. ћожет, так и есть.

Bakın, bu gece şans eseri * kazandık diyebiliriz.

Все твои задания проходят в столь живописных местах, или нам просто повезло?

İşlerinin tamamı böyle hoş manzaralı mı yoksa şans bizden yana mı?

Нам просто повезло обнаружить такое сокровище!

Senin gibi bir çocuğa sahip olduğumuz için çok şanslıyız!

Нам просто повезло

Sanırım şansımız yaver gitti.

Больница не то, с чем нам просто повезло.

Bu hastane şans eseri bulduğumuz bir yer değil.

Нам просто повезло.

Bizim için ne şans ama.

Нам просто повезло.

Şansımız yaver gitti.

Ну, нам просто повезло, что таблица размещения файлов не пострадала.

Dosya ayırma tabloları kaybolmadığı için şanslıydık.

Эй, парни, думаю, нам просто повезло с баллистикой.

Hey beyler, sanırım balistikten bir şey yakaladık.

И... Я думаю, нам просто повезло.

Yani sanırım biz biraz şanslıydık.

Нам просто повезло или здесь что-то большее.

O halde bu sadece şans ya da daha büyük bir şey mi?

Было когда-то крошечное, никчемное место, просто нам немного повезло.

Ufacık, değersiz bir arazimiz var, ama biraz şanslı çıktık.

Нам повезло, они просто глупцы!

Higgins, seni selamlarım. Aptal insanlar kendi aptal işlerini bilmiyorlar.

Нам ведь повезло. - Просто не знаю, что делать.

- Ne yapacağımı bilmiyorum.

- Как же нам повезло... - Вид с Променада просто великолепен.

Gezinti alanının manzarasını görmelisiniz.

Да, просто считать, что повезло - это все, что нам остается.

Sadece bunlar tarafından izlendiğimizi düşünürsek kendimizi şanslı saymalıyız.

К тому же нам повезло с погодой. Это просто...

Oh, ve hava açısından da çok şanslıyız.

Повезло нам, что военные нас защищают. Хотя некоторые говорят, что мы просто пушечное мясо.

Bazıları bizim için ölmeye giden askerler dese de silahlı kuvvetlerin koruması altında olduğumuz için şükrediyoruz.

Люди думают, что нам просто повезло.

İnsanlar şansımızın yaver gittiğini düşünüyor.

Нам просто не повезло.

Sadece istediğimiz gibi gitmedi.

Дружище, в прошлый раз нам просто крайне повезло.

Kanka, dün sadece şanslıydık. Hem de çok ama çok şanslıydık.

Просто интересно, почему нам так повезло.

Neden bu kadar şanslı olduğumuzu merak ettim şimdi.

Нам, просто повезло что...

Burada olduğumuz için şans...

Может, нам повезло в этот раз и мы просто имеем дело с обычным человеком-психопатом.

Belki de bu kez şanslıyızdır da karşımızda sıradan, insan bir psikopat vardır. Umudumuz o yönde.

Мы сделали своё дело, просто нам не повезло.

İşimizi yaptık, sadece şansımız yâver gitmedi.

Кости не сломаны. Нам повезло, что она просто перевернула фургон, что выиграть время и сбежать.

Kaçabilmek için sadece minibüsü devirmesinden dolayı şanslıyız.

Камеры есть лишь в 40 % составах метро. Так что нам не просто повезло.

KUK kameraları sadece şehirdeki % 40 tirende var.

Я расквитаюсь за всё, нам просто не повезло тогда.

Tamam mı? Her şeyi yoluna koyacağım. Elimiz kötü gelmişti sadece.

Нам так повезло. Теперь нам просто надо придумать, как отсюда выбраться.

Şimdi buradan çıkmanın bir yolunu bulmalıyız.

Я бы и рада поставить это себе в заслугу, но нам просто тупо повезло...

Övgüyü hakediyorum, ama sadece şans, aslında, neyse...

Повезло же нам, что сами "Boyz II Men" вот так просто висят в небе.

Gökyüzümüzde dolaşan tüm bu "Boyz II Men" ler için nasıl kutsanmışız böyle?