Ненавижу себя translate Turkish

Ненавижу себя.

Kendimden nefret ediyorum.

Да, я знаю, и ненавижу себя за это...

Ah, biliyorum, ve bu yüzden, kendimden nefret ediyorum.

Ненавижу себя за то, что я такая.

Durumuma çok üzülüyorum.

Я ненавижу саму идею. Я ненавижу себя, когда так поступаю.

Bu tip şeyler yaptığım zamanda kendimden nefret ediyorum.

Как я ненавижу себя в такие минуты.

Böyle olduğum için kendimden nefret ediyorum

Мистер Чамплейн. Ненавижу себя за то, что отрываю вас.

Sizi rahatsız ettiğim için çok özür dilerim.

Я ненавижу себя!

Nefret ediyorum kendimden.

Я ненавижу себя!

Kendimden iğreniyorum!

Я ненавижу себя.

Gercekten ölmek istiyorum.

Я ненавижу себя!

Kendimden nefret ediyorum!

Я может и ненавижу себя, но не потому что я еврей.

Kendimden nefret edebilirim, ama Yahudi olduğumdan değil.

Я ненавижу себя за то что делаю.

Bu yaptığımdan nefret ediyorum.

Когда я с ним, я чувствую, что готова сделать ужасное, и ненавижу себя за это.

Onunla her birlikte olduğumuz zaman, kendimi o iğrenç şeyleri yaparken görüyorum. Kendimden nefret ediyorum ama engel de olamıyorum.

Я ненавижу себя. Что ты такое говоришь?

Sen neden bahsediyorsun?

Я понимаю, что это гадко, и ненавижу себя за такую мысль но я не могу влюбиться в мусорщика.

Bunun çok sığ bir şey olduğunu biliyorum ve bu yüzden kendimden nefret ediyorum, fakat, ben bir çöpçüye aşık olamam.

Я ненавижу себя за это, но мне пора.

Bundan nefret ediyorum, ama gitmeliyim.

В те дни. Я спокойна и ненавижу себя.

O günlerde ben sakinim ve kendimden nefret ediyorum.

Господи, КАК я ненавижу себя и свою жизнь!

Lanet olsun, yaşadığım hayat için kendimden nefret ediyorum Trish.

Проблема в том, что сейчас я как раз ненавижу себя, так что...

Tek sorun şu anda kendimden nefret ediyor olmam.

- Ненавижу себя за это. - Что?

- Bu konuyu açmaktan nefret ediyorum.

Я ненавижу себя за то, что предстала перед тобой в таком свете.

Beni böyle biri olarak görmeni istemiyorum. Senden şüphe ettiğime inanamıyorum.

Ладно, ладно, ненавижу себя за то, что останавливаю девичью драку, давайте просто...

Tamam, tamam. Kız kavgasını durdurduğum için kendimden neferet ediyorum, hadi...

- Я ненавижу себя из-за сделанного.

Yaptığımız şeyden dolayı kendimden nefret ediyorum.

Ненавижу себя за то, что понял это только сейчас. За то, что я брал у тебя, ничего не давая взамен.

Ve bunu yeni farkettiğim için kendimden nefret ediyorum ve aldığım için ve senden alıp karşılığında hiçbirşey vermediğim için.

Я ненавижу себя всю жизнь так что от меня сочувствия не жди.

Ben hayatim boyunca çok kötü hissettim yani benden acimami bekleme.

Я ненавижу тебя так сильно, что готова погубить себя, лишь бы утянуть тебя за собой.

Seni de yanımda götürmek şartıyla kendimi mahvetmeye bile hazırım.

Я сейчас сам себя ненавижу.

Böyle şeyler yapınca kendimden nefret ediyorum.

Ненавижу себя больше, чем ты меня.

Senin asla edemeyeceğin kadar çok nefret ediyorum.

Мама, почему я себя ненавижу? Самоуважение для родителей и детей

Anne, Kendimden Niye Nefret Ediyorum?

Ненавижу чувствовать себя туристом, но пришлось купить эти карты.

Evet. "Turist" sözünden nefret ederim, ama pek saklayamıyorum galiba.

Я себя ненавижу.

Ben gercekten ölmek istiyorum.

С одной стороны, я безгранично себя люблю с другой, страшно ненавижу вас.

Bir tarafta kendime karşı sevgim var öteki tarafta size karşı olan öfkem.

Ненавижу, когда моя мама ведёт себя так.

İğrenç. Bundan nefret ederim.

Ненавижу, когда мама себя так дурацки ведёт.

Annem böyle saçmaladığında nefret ediyorum.

Меня не волнует, если я выставляю себя идиотом, но я ненавижу, когда это происходит из-за какого-то клерка.

Demek istediğini anlıyorum. Kendimi aptal gibi gösterebilirim ama bunu bir yardımcının yapmasından nefret ederim.

- Почему ты себя ненавидишь? - Я не ненавижу.

- Neden kendinden nefret ediyorsun?

И я ненавижу себя.

Kendimden de nefret ediyorum.

Я просто ненавижу себя! И всё, что я делаю!

- Yaptığım her şeyden nefret ediyorum.

Конечно же, я ненавижу, когда выгляжу и чувствую себя вот так, но, если я потеряю видения я больше не смогу вам помогать.

Yani, hayır. Tabii ki böyle görünmekten ve böyle hissetmekten nefret diyorum ama imgelemleri kaybedersem,... sana yardım edemem.

Ты действительно думаешь, что я себя ненавижу?

Kendimden nefret ettiğimi mi sanıyorsun?

Я хочу чтобы ты знала... как я себя ненавижу.

Sadece kendimden nefret ettiğimi bilmeni istiyorum.

Я не приду я остаюсь я ненавижу себя я не приду я не приду я хочу, но я не могу я хочу поговорить с Вами я хочу прийти

Bana biraz zaman tanı. Sana bana ait olanı vereceğim. Sana gelmek istiyorum ama olduğum yerde duruyorum.

Я ненавижу, когда ты так себя ведёшь.

Nefret ediyorum böyle davranmasından.

Вау, я, должно быть, действительно себя ненавижу!

Kendimden gerçekten nefret etmeliyim.

Я ненавижу то, как ты мучаешь себя, в постели как эта.

Kendine yatakta böyle işkence etmeni istemiyorum.

Ну выйди! - Ненавижу тебя! И себя тоже!

Senden, herkesten nefret ediyorum!

- Да, и за это я себя ненавижу.

- Hayır, kendimden nefret ediyorum.

Ненавижу, когда ты называешь себя старым!

Kendine yaşlı demen hiç hoşuma gitmiyor.

Я ненавижу себя за слабость.

Güçsüz olduğum için kendimden nefret ediyorum.

Я себя просто ненавижу иногда.

Bazen kendimden nefret ediyorum.

Я сама себя ненавижу, я не в своём уме!

Kendimden nefret ediyorum. Ürken, korkan ve başkası tarafından ele geçirilmiş gibiydim ve her şeyi berbat ettim. Çıldırmıştım.